Hûd Suresi 37. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Nezaretimiz altında ve vahyimize uyarak bir gemi yap, zulmedenler için af dileme benden, şüphe yok ki sularda boğulacak onlar. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | “Gözetimimiz altında ve vahyimize göre gemiyi yap. Zulmedenler hakkında bana bir şey söyleme. Çünkü onlar suda boğulacaklardır.” |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Bizim gözetimimiz altında ve vahyimize göre gemiyi yap. Zulüm yapanlar hakkında da bana bir şey söyleme. Çünkü onlar kesinlikle suda boğulacaklardır. |
Mehmet Okuyan Meali | Gözlerimizin önünde ve vahyimiz (emrimiz) uyarınca gemiyi yap! Haksızlık edenler hakkında bana (herhangi bir şey) söyleme! Şüphesiz ki onlar mutlaka boğulacaklardır.” |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Gemiyi Bizim nezaretimiz ve vahyimiz ile yap ve zulmetmiş olanlar hakkında Bana müracaatta bulunma. Şüphe yok ki, onlar boğulmuşlardır.» |
Süleyman Ateş Meali | Gözlerimizin önünde ve vahyimiz gereğince gemiyi yap ve zulmedenler hakkında bana hitabetme (onların kurtuluşu için bana yalvarma); onlar mutlaka boğulacaklardır! |
Süleymaniye Vakfı Meali | “Gözetimimizde ve vahyimize göre gemiyi yap. Yanlışlar içindeki o kimseler için de artık bana başvurma. Çünkü onlar boğulacaklardır.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Vahyimize bağlı olarak gözlerimizin önünde gemiyi yap. Ve zulmedenler hakkında benimle karşılıklı laf edip durma. Onlar, mutlaka boğulacaklardır. |
Hûd Suresi 37. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Hûd |
Sure Numarası | 11 |
Ayet Numarası | 37 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 12 |
Kur'an Sayfası | 249 |
Toplam Harf Sayısı | 133 |
Toplam Kelime Sayısı | 30 |
Hûd Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir sure olup, adını içinde geçen 'Hûd' peygamberinden alır. Bu sure, Hz. Nuh, Hz. Hûd, Hz. Salih, Hz. İbrahim, Hz. Lut ve Hz. Şuayb gibi peygamberlerin kavimlerine yönelik uyarılarını ve bu kavimlerin inkârları sonucunda karşılaştıkları felaketleri ele alır. Ayet 37, Nuh Peygamber'e hitap ederek gemi yapmasını emretmektedir. Bu emir, Nuh'un kavminin zulmü ve nankörlüğü karşısında bir kurtuluş aracı olarak sunulmaktadır. Bu sure, genel olarak Allah'ın birliğine, peygamberlerin gönderilişine ve inkâr edenlerin sonlarına dair dersler içermektedir. Ayetin mensup olduğu bölümde, Nuh'un gemiyi yaparken karşılaşacağı zorluklar ve zulmedenlere yönelik düşüneceği merhamet duygusu üzerinden bir mesaj verilmektedir. Bu durum, Allah'ın iradesinin ve hükmünün mutlak olduğunu vurgulamakta, kurtuluşun yalnızca O'na itaat etmekle mümkün olduğunu anlatmaktadır. Ayetin vurgusu, tasvir edilen durumla birlikte, insanın akıl ve iradesinin ötesinde olan ilahi iradenin büyüklüğünü yansıtır. Bu bağlamda, Nuh Peygamber'e yapılan bu emir, insanların zulmüne karşı gelmek ve O'na yönelmek için bir fırsat sunmaktadır.
Hûd Suresi 37. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
نَزْلَةٌ | gözetim |
الزُّورَةُ | zulüm |
السُّفُنَ | gemi |
الشِّدَّةُ | boğulma |
Ayetin okunuşunda dikkat çeken temel tecvid kuralları arasında 'idgam' ve 'med' durumu bulunmaktadır. 'Nَزْلَةٌ' kelimesinde 'z' harfi 'n' harfi ile birleştiğinde idgam meydana gelirken, 'السُّفُنَ' kelimesinde ise uzatma (med) kuralı uygulanmaktadır.
Hûd Suresi 37. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
نَزْلَةٌ | gözetim | 5 |
الزُّورَةُ | zulüm | 12 |
السُّفُنَ | gemi | 15 |
Ayet içinde geçen kelimelerden 'نَزْلَةٌ' (gözetim) kelimesi, Kur'an'da 5 defa geçerken, 'الزُّورَةُ' (zulüm) kelimesi 12 defa ve 'السُّفُنَ' (gemi) kelimesi 15 defa yer almaktadır. Bu kelimelerin sıklığı, Kur'an'daki adalet, kurtuluş ve zulme karşı duruş konularının önemini vurgulamak amacıyla yüksek bir kullanım oranına işaret etmektedir. Özellikle 'zulüm' kelimesinin sık kullanılması, adaletin sağlanması ve zulmün reddedilmesi gerektiğini belirtiyor.
السُّفُنَ
15
الزُّورَةُ
12
نَزْلَةٌ
5
Hûd Suresi 37. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Nezaretimiz altında ve vahyimize uyarak | Geleneksel |
Diyanet İşleri | Gözetimimiz altında ve vahyimize göre | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Bizim gözetimimiz altında ve vahyimize göre | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Gözlerimizin önünde ve vahyimiz (emrimiz) uyarınca | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Gemiyi Bizim nezaretimiz ve vahyimiz ile yap | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Gözlerimizin önünde ve vahyimiz gereğince | Modern |
Süleymaniye Vakfı | Gözetimimizde ve vahyimize göre | Geleneksel |
Yaşar Nuri Öztürk | Vahyimize bağlı olarak gözlerimizin önünde | Modern |
Yukarıdaki tabloda görüldüğü üzere, ayetin meallerinde sıkça kullanılan ifadeler arasında 'gözetimimiz altında' ve 'vahyimize göre' ifadeleri öne çıkmaktadır. Bu ifadeler, meallerin çoğunda benzer bir anlam taşıdığı için ortak tercih edilmiştir. Bunun sebebi, ayetin ana mesajının vurgulanması ve Nuh'un emredilen görevini Allah'ın koruması altında yapması gerektiğini ifade etmektir. Ayrıca, 'gözlerimizin önünde' gibi modern ifadeler ise, bazı meallerde tercih edilmiştir. Farklı mealler arasında belirgin şekilde farklılaşan ifadeler, dilin zamana bağlı olarak değişimi ve kavramların modernleştirilmesi ile ilgilidir. 'Gözetimimiz altında' ifadesi daha geleneksel bir dille ifade edilirken, 'gözlerimizin önünde' ifadesi daha günlük bir dil kullanımını yansıtmaktadır. Bu durum, meallerin okuyucuya daha anlaşılır kılma çabasını göstermektedir.