Kasas Suresi 48. Ayet
فَلَمَّا
جَٓاءَهُمُ
الْحَقُّ
مِنْ
عِنْدِنَا
قَالُوا
لَوْلَٓا
اُو۫تِيَ
مِثْلَ
مَٓا
اُو۫تِيَ
مُوسٰىۜ
اَوَلَمْ
يَكْفُرُوا
بِمَٓا
اُو۫تِيَ
مُوسٰى
مِنْ
قَبْلُۚ
قَالُوا
سِحْرَانِ
تَظَاهَرَا۠
وَقَالُٓوا
اِنَّا
بِكُلٍّ
كَافِرُونَ
٤٨
Felemmâ câehumu-lhakku min ‘indinâ kâlû levlâ ûtiye miśle mâ ûtiye mûsâ(c) eve lem yekfurû bimâ ûtiye mûsâ min kabl(u)(s) kâlû sihrâni tezâherâ ve kâlû innâ bikullin kâfirûn(e)
Kasas Suresi 48. Ayet Meâlleri

Kasas Suresi 48. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Kasas |
Sure Numarası | 28 |
Ayet Numarası | 48 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 19 |
Kur'an Sayfası | 474 |
Toplam Harf Sayısı | 207 |
Toplam Kelime Sayısı | 46 |
Kasas Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir ve adını "Kasas" yani "Kahramanlık Hikayeleri" kelimesinden alır. Bu sure, özellikle Hz. Musa'nın hayatı ve firavunla olan mücadelesi üzerinden Allah'ın kudretini, hikmetini ve insanlara olan merhametini vurgular. Ayet 48 ise, belirli bir bağlamda, Allah'ın gönderdiği gerçeklerin kabul edilmemesi ve inkar edilmesine dair bir durum üzerine yoğunlaşır. Ayette, firavun ve çevresindekilerin Hz. Musa'ya verilen mucizeleri inkâr etmeleri ve kendilerine gelen hakikate karşı çıkmaları eleştirilir. Aynı zamanda, geçmişte Musa'ya verilen mucizelerle kıyas yaparak, gelen mesajın da benzer bir şekilde karşılanması gerektiğini savunan bir tutum sergilerler. Bu tür bir inkar, Allah'ın iradesine ve kudretine karşı bir meydan okuma olarak algılanabilir. Ayet, inkarcıların tutarsızlıklarını ortaya koyarken, aynı zamanda insanların nasıl bir gerçek karşısında yanlış yargılara varabileceğini de gösterir. Bu durum, çeşitli tepkileri ve insan psikolojisini anlamak açısından önemli bir örnek teşkil eder. Surenin genelinde olduğu gibi, bu ayet de insanlara verilen mucizelerin ve hakikatin kabulü noktasında, geçmiş ve güncel örnekleri bir araya getirerek bir ders verir.
Kasas Suresi 48. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
حَقٌّ | hakikat |
مُعْجِزَةٌ | mucize |
كَذَّبَ | inkar etti |
سِحْرٌ | büyü |
مُؤَيِّدٌ | destekleyen |
Ayet içerisinde önemli tecvid kuralları bulunmaktadır. Özellikle 'idgam' ve 'med' kuralları dikkat çekmektedir. Bazı kelimeler arasında 'idgam' uygulaması yer alırken, uzatma gerektiren harflerde 'med' kuralları sıklıkla kullanılmaktadır.
Kasas Suresi 48. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
حَقٌّ | hakikat | 12 |
مُعْجِزَةٌ | mucize | 6 |
كَذَّبَ | inkar etti | 8 |
سِحْرٌ | büyü | 9 |
مُؤَيِّدٌ | destekleyen | 4 |
Kur'an'da geçen bu kelimelerin sık kullanımı, ayetin ana temasını oluşturan inkar ve mucizelerin vurgusuyla doğrudan ilişkilidir. 'Hak' kelimesinin geçiş sıklığı, gerçeğin önemi üzerinde dururken, 'mucize' kelimesi de Hz. Musa'nın mucizeleri ile diğer peygamberlerin genel durumunu yansıtır. 'İnkar' kelimesinin yüksek sıklığı, insanın gerçeği kabul etmedeki tutumunu ve bunun getirdiği sonuçları vurgular. 'Büyü' ve 'destekleyen' terimleri ise, inkara yönelik bir eleştirinin yanı sıra, toplumun bu durum karşısındaki tutumlarını da yansıtır.
حَقٌّ
12
سِحْرٌ
9
كَذَّبَ
8
مُعْجِزَةٌ
6
مُؤَيِّدٌ
4
Kasas Suresi 48. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Musa'ya verilen mucizeleri de inkar edip | Geleneksel |
Diyanet İşleri | Mûsâ’ya verilen mucize'lerin benzeri niçin buna da verilmedi | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Fakat onlara tarafımızdan o hak gelince | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Kendilerine tarafımızdan hakikat gelince | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | onlara tarafımızdan hak geldi | Geleneksel |
Süleyman Ateş | katımızdan hak gelince | Güncel |
Süleymaniye Vakfı | katımızdan, bütünüyle gerçek olan gelince | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | hak, katımızdan kendilerine geldi | Modern |
Yukarıda yer alan tablodan da görüleceği üzere, mealler arasında ortak kullanılan ifadeler ve kelimeler bulunmaktadır. 'Hak' kelimesi çoğu mealde benzer bir şekilde geçmektedir ve bu durum, ayetin ana temasını oluşturan gerçeğin kabulü noktasında önemli bir vurgu yapmaktadır. Ayrıca, 'Musa’ya verilen mucizeleri' ifadesi de benzer bir şekilde kullanılmıştır. Bu durum, Hz. Musa'nın mucizelerinin inkar edilmesinin, ayetin genel anlamı çerçevesinde önemli bir yer tuttuğunu göstermektedir. Meal sahipleri farklı dilsel tonlar kullanmalarına rağmen, hak, mucize ve inkar temaları üzerinde ortaklaşa durmaktadırlar. Bununla birlikte, bazı mealler arasında 'hak' kelimesinin farklı bağlamlarda kullanımı, 'gerçek' ya da 'hakikat' gibi anlam farklılıkları doğurmaktadır. Örneğin, 'hak' kelimesi geleneksel meallerde daha sık tercih edilirken, modern meallerde anlamı genişleten ifadeler kullanılmaktadır. Bu durum, meal sahiplerinin dil tercihlerinin, okuyuculara iletmek istedikleri anlam üzerinde etkili olduğunu göstermektedir.
Kasas Sûresi 48. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Kasas Suresi 48. ayet, Musa ve Harun'un gönderilmeden önce Allah’ın onlara vahyettiği bilgileri ve bu bilgilerin, önceki toplumlara gönderilen peygamberlerin getirdiği mesajlarla nasıl bir bağ oluşturduğunu ifade etmektedir.
- Bakara Suresi 255. Ayet: Bu ayette Allah’ın bilgisi her şeyi kapsar ve O’nun her şeye gücü yeter. Kasas 48. ayet, Musa ve Harun'a gelen vahyin, Allah’ın her şeyi bilmesi ve kontrolü ile ilişkilidir.
- A'râf Sûresi 105. Ayet: A'raf 105. ayette de Musa'nın Firavun'a gönderilen mesajı ve onun bu mesajı nasıl reddettiği anlatılmaktadır. Bu bağlamda, Kasas 48. ayet, onu destekleyen bir anlatıdır.
- Mü´minûn Suresi 49. Ayet: Müminun 49. ayette de Musa’nın gönderildiğine ve onun halkı uyaracak bir peygamber olduğuna vurgu yapılmaktadır. Bu, Kasas 48. ayetteki mesajın bir tekrarı gibidir.
Kasas Suresi 48. ayet ile birlikte analiz edilen diğer ayetler, Musa ve Harun'un Allah tarafından gönderilmesinin anlamını ve öncesindeki peygamberlerin mesajları ile olan bağını netleştirmektedir. Bu ayetler, İlahi vahyin sürekliliği ve peş peşe gelen peygamberlerin görevleri hakkında bir bütünlük sunmaktadır.
Okumak istediğin ayeti seç