Kasas Suresi 82. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Dün, onun yerinde olmayı dileyenler, öylesine sabahladılar ki hey gidi hey diyorlardı, şüphe yok ki Allah, kullarından dilediğinin rızkını bollaştırmada, dilediğini daraltmada, Allah lutfetmeseydi bize, bizi de yere geçirirdi ve hey gidi hey, şüphe yok ki kafirler kurtulmazlar, muratlarına ermezler. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Daha dün onun yerinde olmayı arzu edenler, “Vay! Demek ki Allah, kullarından dilediği kimselere rızkı bol verir ve (dilediğine) kısarmış. Allah, bize lütfetmiş olmasaydı, bizi de yerin dibine geçirirdi. Demek ki kâfirler iflah olmayacak” demeye başladılar. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Daha dün onun yerinde olmayı isteyenler de: "Demek ki Allah kullarından dilediğine rızkı çok da, az da verir. Şayet Allah bize lütufta bulunmuş olmasaydı, bizi de yerin dibine geçirirdi. Demek ki inkârcılar iflah olmazmış" demeye başladılar. |
Mehmet Okuyan Meali | Daha dün onun (Karun’un) yerinde olmayı isteyenler şöyle diyorlardı: “Vay! Demek ki Allah rızkı kullarından dilediğine (layık olana) açarak (bol) da veriyor, kısarak (dar) da. Allah bize lütufta bulunmuş olmasaydı, bizi de (yerin dibine) geçirirdi. Vay! Demek ki kâfirler kurtulamazmış!” |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve dünkü gün onun mekanını temenni edenler, ertesi sabah diyorlardı ki: «Vay sana! Şüphe yok ki, Allah kullarından dilediğine rızkı yayıyor ve daraltıyor. Eğer Allah bize lûtfetmese idi elbette bizi de batırmıştı. Ay! Muhakkak ki, kâfir olanlar felâha eremezler.» |
Süleyman Ateş Meali | Dün onun yerinde olmayı isteyenler: "Vay, demek Allah kullarından dilediğine rızkı açar ve kısar. Allah bize lutfetmiş olmasaydı, bizi de yere batırırdı. Demek gerçekten kafirler iflah olmaz!" demeğe başladılar. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Düne kadar onun yerinde olmak isteyenler şöyle demeye başladılar: “Vay be! Demek ki Allah rızkı, kimi kullarının önüne seriyor, kimi kullarına da ölçülü olarak veriyormuş. Allah yüzümüze bakmasaydı bizi de batırırdı. Vay be! Demek ki, nankörler iflah olmazlarmış.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Akşam onun mevkiine/konumuna imrenenler sabah şöyle diyorlardı: "Vay be! Allah, kullarından dilediğine rızkı açıp yayıyor, dilediğine de ölçüyle veriyor/kısıyor. Allah bize lütufta bulunmasaydı, vallahi bizi de batırmıştı. Demek ki, inkârcılar asla iflah etmiyorlar." |
Kasas Suresi 82. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Kasas |
Sure Numarası | 28 |
Ayet Numarası | 82 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 19 |
Kur'an Sayfası | 461 |
Toplam Harf Sayısı | 191 |
Toplam Kelime Sayısı | 42 |
Kasas Suresi, İslam tarihinin önemli figürlerinden biri olan Hz. Musa’nın hayatı ve onun Mısır'daki halkıyla olan mücadelesini anlatan bir suredir. Bu sure, Mekke döneminde indirilmiş olup, genel olarak Allah’ın kudretini, peygamberlik müessesesinin önemini ve inkârcıların sonunu vurgular. Ayet 82, özellikle Karun'un zenginliği ve onun sonu üzerine kurulu bir değerlendirme yaparak, dün onun yerinde olmayı isteyen insanların, Karun’un başına gelenlerden sonra yaşadığı hayal kırıklığını ifade eder. Ayette, Allah’ın rızkı dilediği gibi açma ve daraltma yetkisi vurgulanmakta ve inkarcıların felaha eremeyeceğine dikkat çekilmektedir. Bu bağlamda, ayet, insanların maddi durumu üzerinden bir ders çıkarma çabası içindedir. Ayetin geçtiği surede, toplumsal adalet, Allah’ın hikmeti ve inkarcılığın sonuçları gibi temalar öne çıkmaktadır. Ayet, aynı zamanda Allah’ın lütuflarına ve ilahi iradenin insan hayatındaki etkisine dair derin bir kavrayış sunmaktadır.
Kasas Suresi 82. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
تَمَنَّى | istemek, arzu etmek |
رِزْقٌ | rızık, nimet |
كَافِرٌ | inkârcı |
لُطْفٌ | lütuf, ihsan |
إِفْلَاحٌ | kurtuluş, başarı |
Ayet içinde bazı temel tecvid kuralları bulunmaktadır. Özellikle 'idgam' ve 'med' gibi kurallar, ayetin akışında önemli bir rol oynamaktadır.
Kasas Suresi 82. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
تَمَنَّى | istemek | 4 |
رِزْقٌ | rızık | 15 |
كَافِرٌ | inkârcı | 12 |
لُطْفٌ | lütuf | 9 |
إِفْلَاحٌ | kurtuluş | 6 |
Ayet içindeki kelimeler, Kur'an'da sıkça kullanılan terimlerdir. Özellikle 'rızık' kelimesi, insanların maddi ve manevi ihtiyaçlarının karşılanmasını ifade ettiği için önemli bir yere sahiptir. 'Kâfir' kelimesi ise, inançsızlık durumunu tanımlayarak, bu durumun sonuçlarını vurgulamak amacıyla sıkça yer almaktadır. 'Lütuf' kelimesi, Allah’ın insanlara olan merhametini ifade ederken, 'tahmin' ve 'başarı' gibi kavramlar da toplumsal adalete dair dersler vermektedir.
رِزْقٌ
15
كَافِرٌ
12
لُطْفٌ
9
إِفْلَاحٌ
6
تَمَنَّى
4
Kasas Suresi 82. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Dün, onun yerinde olmayı dileyenler | Geleneksel |
Diyanet İşleri | Daha dün onun yerinde olmayı arzu edenler | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Daha dün onun yerinde olmayı isteyenler | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Daha dün onun (Karun’un) yerinde olmayı isteyenler | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Ve dünkü gün onun mekanını temenni edenler | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Dün onun yerinde olmayı isteyenler | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Düne kadar onun yerinde olmak isteyenler | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Akşam onun mevkiine/konumuna imrenenler | Modern |