Kehf Suresi 110. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | De ki: Ben de ancak sizin gibi bir insanım, bana vahyedildiki mabudunuz ancak ve ancak bir mabuttur, arttık Rabbiyle buluşmayı uman iyi işlerde bulunsun ve Rabbinin kulluğunda hiçbir kimseyi eş tutmasın. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | De ki: “Ben de ancak sizin gibi bir insanım. (Ne var ki) bana, ‘Sizin ilâh’ınız ancak bir tek ilâhtır” diye vahyolunuyor. Kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa yararlı bir iş yapsın ve Rabbine ibadette kimseyi ortak koşmasın.” |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | De ki: "Ben de sizin gibi ancak bir beşerim. Ne var ki, bana ilâhınızın ancak bir ilâh olduğu vahyolunuyor. Onun için her kim Rabbine kavuşmayı arzu ederse iyi amel işlesin ve Rabbine yaptığı ibadete hiç kimseyi ortak etmesin." |
Mehmet Okuyan Meali | De ki: “Ben yalnızca sizin gibi bir insanım. Bana ‘ilahınızın tek bir ilah olduğu’ vahyolunuyor.” Artık kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa iyi işler yapsın ve Rabbine ibadette kimseyi ortak koşmasın! |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | De ki: «Ben ancak sizin gibi bir beşerim, bana vahyolunuyor ki, sizin ilâhınız ancak bir ilâhtır. Artık her kim Rabbinin huzur-u mânevisine ermek niyazında bulunur oldu ise sâlih amel işlesin ve Rabbinin ibadetine hiçbir kimseyi ortak edinmesin.» |
Süleyman Ateş Meali | De ki: "Ben de sizin gibi bir insanım; Tanrınızın bir tek Tanrı olduğu bana vahyolunuyor. Kim Rabbine kavuşmayı arzu ediyorsa iyi iş yapsın ve Rabbine (yaptığı) ibadete hiç kimseyi ortak etmesin. |
Süleymaniye Vakfı Meali | De ki "Ben de tıpkı sizin gibi insanım. Bana ilahınızın tek bir ilah olduğu vahyolunmaktadır. Kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa iyi iş yapsın ve tek olan Rabbine kullukta, hiçbir şeyi O’na ortak saymasın." |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | De ki: "Ben de sizin gibi bir insanım. Ancak, tanrınızın bir tek tanrı olduğu bana vahyediliyor. O halde, Rabbine kavuşmayı uman, hayra ve barışa yönelik iş yapsın ve Rabbine ibadette hiç kimseyi O'na ortak koşmasın!" |
Kehf Suresi 110. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Kehf |
Sure Numarası | 18 |
Ayet Numarası | 110 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 15 |
Kur'an Sayfası | 440 |
Toplam Harf Sayısı | 170 |
Toplam Kelime Sayısı | 40 |
Kehf Suresi, Mekke döneminde inmiş olup, çoğunlukla ahlaki ve dini temaları içermektedir. Bu sure, insanları doğru yola yönlendirmek, ibadet ve ahlaki değerleri vurgulamak amacı taşır. 110. ayet ise, Hz. Muhammed'in (s.a.v) peygamberlik misyonunu ve insanlara hitap etme biçimini yansıtan önemli bir mesaj içermektedir. Ayette, Hz. Muhammed'in bir beşer olduğu, ancak ona vahyedilen tek ilah inancının altı çizilmektedir. Bu bağlamda, müminlerin Rablerine ulaşmaları için iyi işler yapmaları ve ibadetlerinde yalnızca Allah’a yönelmeleri gerektiği vurgulanmaktadır. Bu ayet, Mekki döneme ait olmasının getirdiği bir bağlamda, şirkten kaçınmayı ve Allah’a yönelmeyi teşvik eden bir nitelik taşımaktadır. İnsanlara hitap eden bu mesaj, toplumsal değerleri ve bireysel sorumlulukları ön planda tutmaktadır. Genel olarak ayet, inanç ve ibadet konusundaki temel prensipleri özetlemekte ve insanları iyi amellere yönlendirmektedir.
Kehf Suresi 110. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
إنَّ | Şüphesiz |
أَنا | Ben |
رَبّ | Rab |
عَبدٌ | Kulluk |
إِلَه | İlah |
Ayetin okunması sırasında dikkat edilmesi gereken bazı tecvid kuralları bulunmaktadır. Örneğin, ''إِنَّ'' kelimesinde idgam, ''رَبِّهِ'' kelimesinde ise med uzatması yapılmalıdır.
Kehf Suresi 110. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
إنَّ | Şüphesiz | 25 |
رَبّ | Rab | 836 |
عَبدٌ | Kulluk | 10 |
إِلَه | İlah | 40 |
Bu kelimeler Kur'an'da sıkça tekrarlanmaktadır. Özellikle 'Rab' kelimesi, Allah'ın kullar üzerindeki otoritesini ve merhametini vurgulamak amacıyla sık kullanılır. 'İlah' kelimesi ise, tevhid inancını pekiştirmek için önemlidir. 'Şüphesiz' gibi ifadeler, inanç vurgusunu güçlendirmekte ve okuyucuda bir güven duygusu yaratmaktadır. Bu kelimeler, inanç, ibadet ve ahlak konularına dair temel öğretileri insanlara iletmek için önemlidir.
رَبّ
836
إِلَه
40
إنَّ
25
عَبدٌ
10
Kehf Suresi 110. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Ben de ancak sizin gibi bir insanım | Geleneksel |
Diyanet İşleri | Ben de ancak sizin gibi bir insanım. | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Ben de sizin gibi ancak bir beşerim. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Ben yalnızca sizin gibi bir insanım. | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Ben ancak sizin gibi bir beşerim. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Ben de sizin gibi bir insanım; | Modern |
Süleymaniye Vakfı | Ben de tıpkı sizin gibi insanım. | Geleneksel |
Yaşar Nuri Öztürk | Ben de sizin gibi bir insanım. | Modern |
Yukarıdaki tabloda, farklı meallerde benzer ifadelerin kullanıldığı görülmektedir. 'Ben de sizin gibi bir insanım' ifadesi çoğu mealde ortak bir tercih olarak öne çıkmaktadır. Bu ifade, Hz. Muhammed'in insanlıkla olan bağını ve ortaklaşa bir varoluşu vurgulamakta önemli bir yere sahiptir. Ayrıca, 'beşer' ve 'insan' kelimelerinin kullanımı, mealler arasında dilsel bir farklılık yaratsa da, anlam bakımından benzer bir mesaj taşımaktadır. Bazı mealler, daha geleneksel bir dil kullanırken, bazıları daha modern bir üslup tercih etmiş. Bu farklılıklar, meal sahiplerinin hedef kitleleri ve dil anlayışlarıyla ilgili olabilir. Genel olarak, bu ifadelerin çoğu, özdeş bir anlamı taşımaktadır; ancak kullanılan dilin tonu ve tarzı açısından farklılık göstermektedir.