Kehf Suresi 93. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ta iki setin arasına vardı, onların yanında bir topluluk buldu ki hemen hiçbir söz anlamıyorlardı. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | İki dağ arasına ulaşınca, bunların önünde, neredeyse hiçbir sözü anlamayan bir halk buldu. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Nihayet iki dağ arasına ulaştığında onların önünde, hemen hiç söz anlamayan bir kavim bulmuştu. |
Mehmet Okuyan Meali | Sonunda iki set (dağ) arasına ulaştığında onların önünde, neredeyse hiçbir sözü anlayamayan bir toplum bulmuştu. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Vaktâ ki, iki dağın arasına kavuştu, onların yakınında bir kavim buldu ki, söz anlayabilmeye yaklaşacak bir halde değildiler. |
Süleyman Ateş Meali | Nihayet iki sed arasına ulaşınca onların önünde hemen hiç söz anlamayan bir kavim buldu. |
Süleymaniye Vakfı Meali | O iki barajın arasına varınca onların aşağısında söylenen sözü neredeyse hiç anlamayan (anlayışı kıt) bir topluluğa rastladı. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Nihayet, iki set arasında ulaştı. Setler arasında öyle bir topluluk buldu ki neredeyse söz anlamıyorlardı. |
Kehf Suresi 93. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Kehf |
Sure Numarası | 18 |
Ayet Numarası | 93 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 15 |
Kur'an Sayfası | 460 |
Toplam Harf Sayısı | 157 |
Toplam Kelime Sayısı | 30 |
Kehf Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir ve insanın inancı, sabrı, imtihanı gibi konulara dikkat çeker. Bu sure, genellikle kıssalar ve ibretler üzerinden insanlara mesajlar iletme amacı taşır. 18. ayet, Hz. Zülkarneyn'in iki dağ arasında bulunan bir toplulukla karşılaşmasını anlatır. Bu topluluk, söyledikleri sözlerin anlaşılmadığı bir durumdadır. Ayet, Hz. Zülkarneyn'in bu halkla olan etkileşimini ve onların iletişim sorununu dile getirirken, aynı zamanda iletişimsizlik ve anlayış eksikliği konularının üzerinde durur. 18. ayet, insan ilişkileri ve toplumsal iletişimin önemini vurgulamakta ve farklı dillerin, kültürlerin ve anlayışların bir arada olduğu durumlarda karşılaşılabilecek zorlukları işaret etmektedir. Bu bağlamda, ayetin, insanları farklılıklarına rağmen anlamaya, iletişim kurma çabasında olmaya ve hoşgörü göstermeye davet eden bir mesaj barındırdığı söylenebilir.
Kehf Suresi 93. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
قَوْمًۭ | Kavim |
فَهْمًۭ | Anlamak |
كَلَامًۭ | Söz |
بَيْنَ | Arasında |
جَاءَ | Geldi |
Ayetin okunmasında, 'idgam' ve 'med' gibi tecvid kuralları dikkat çekici olabilir. Örneğin, 'قَوْمًۭ' kelimesinde 'Nun' harfi, kendisinden sonra gelen kalın bir harfle birleşir ve bu durumda 'idgam' kuralı uygulanır.
Kehf Suresi 93. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
قَوْمًۭ | Kavim | 5 |
كَلَامًۭ | Söz | 20 |
فَهْمًۭ | Anlamak | 10 |
Ayet içerisinde geçen kelimeler Kur'an'da belirli sıklıklarla geçmektedir. 'قَوْمًۭ' (kavim) kelimesi topluluklar ve toplumlar hakkında konuşmak için sıkça kullanılırken, 'كَلَامًۭ' (söz) kelimesi iletişim ve konuşma bağlamında önem arz eder. 'فَهْمًۭ' (anlamak) ise bilgi ve anlayışın aktarılmasında kritik bir role sahiptir. Bu kelimelerin sık kullanılması, toplumsal yapı ve iletişimin önemine vurgu yapmaktadır.
كَلَامًۭ
20
فَهْمًۭ
10
قَوْمًۭ
5
Kehf Suresi 93. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | hiçbir söz anlamıyorlardı. | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | neredeyse hiçbir sözü anlamayan bir halk buldu. | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | hemen hiç söz anlamayan bir kavim bulmuştu. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | neredeyse hiçbir sözü anlayamayan bir toplum bulmuştu. | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | söz anlayabilmeye yaklaşacak bir halde değildiler. | Açıklayıcı |
Süleyman Ateş | hemen hiç söz anlamayan bir kavim buldu. | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | neredeyse hiç anlamayan (anlayışı kıt) bir topluluğa rastladı. | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | öyle bir topluluk buldu ki neredeyse söz anlamıyorlardı. | Modern |
Mealler arasında en çok ortak kullanılan ifadeler, 'hiçbir söz anlamayan' ve 'neredeyse hiç anlamayan' şeklinde öne çıkmaktadır. Bu ifadeler, karşılaşılan topluluğun iletişim sorununu vurgulamaktadır. Belirgin şekilde farklılaşan ifadeler ise 'söz anlayabilmeye yaklaşacak bir halde değildiler' gibi cümlelerdir. Bu ifade, topluluğun durumunu daha yumuşak bir dille ifade ederken, diğerleri durumu daha kesin bir dille anlatmaktadır. Anlam bakımından, bu farklılıklar, bazı meallerin daha açıklayıcı ve detaylı bir yaklaşım benimsediğini göstermektedir.