الْقِيٰمَةِ

Kıyamet Suresi 17. Ayet

اِنَّ

عَلَيْنَا

جَمْعَهُ

وَقُرْاٰنَهُۚ

١٧

İnne ‘aleynâ cem’ahu ve kur-âneh(u)

Şüphesiz onu toplamak ve okumak bize aittir.

Kıyamet Suresi'nin tamamını oku

Kıyamet Suresi 17. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiŞüphe yok ki onu toplayıp unutturmamak da bize düşer, okumak ve tertib etmek de.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)Şüphesiz onu toplamak ve okumak bize aittir.
Elmalılı Hamdi Yazır MealiKuşkusuz onu toplamak ve okumak bize aittir.
Mehmet Okuyan MealiŞüphesiz ki onun toplanması ve okunması sadece bize aittir.
Ömer Nasuhi Bilmen MealiŞüphe yok ki, onu toplamak da, onu okutmak da Bize aittir.
Süleyman Ateş MealiOnu (senin kalbinde) toplamak ve (sana) okumak bize düşer.
Süleymaniye Vakfı Meali(Yaptığını da yapmadığını da) toparlayıp bir araya getirmek bizim işimizdir.
Yaşar Nuri Öztürk MealiOnu toplamak ve okumak bize düşer.

Kıyamet Suresi 17. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureKıyamet
Sure Numarası75
Ayet Numarası17
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz29
Kur'an Sayfası577
Toplam Harf Sayısı66
Toplam Kelime Sayısı13

Kıyamet Suresi, ahiretin ve kıyametin meydana geleceği gün hakkında bilgi veren bir Mekki suredir. Peygamberimiz'in (s.a.v.) mesajının bir parçası olarak, insanları kıyamet gününe hazırlamak amacıyla indirilmiştir. Bu surede, insanların ölümü, yeniden dirilişi ve hesap verme günü gibi konular işlenmektedir. Sure, insanların dünya hayatına dair kaygılarını ve ahiret inancını sorgulamalarını teşvik eder. Ayet 17, Allah'ın, insanların yaptıklarını ve söylediklerini yeniden toplayıp ve onları okumakla ilgili olan görevi O'na ait olduğu vurgusunu yapmaktadır. Bu bağlamda, ayet işlerin net bir şekilde kaydedileceğine, her şeyin bir araya getirileceğine ve her insanın hesap vereceği gün geleceğine işaret eder. Bu, insanların dünya üzerindeki davranışlarının sonuçlarıyla yüzleşecekleri inancını pekiştirir. Bu şekilde ayet, insanlara kendi eylemlerinin ağırlığını ve ahiretteki karşılığını hatırlatmaktadır.

Kıyamet Suresi 17. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
جمعtoplamak
قراءةokumak
يخصناbize ait

Ayetin Arapça metninde dikkat çeken bazı kelimelerin anlamları verilmiştir. "جمع" kelimesi, 'toplamak' anlamına gelirken, 'منا' yani 'bize' ifadesi, ayetin öznesini ve muhatabını belirginleştirmektedir. Ayrıca, 'قراءة' kelimesi ise 'okuma' anlamını taşır. Ayetteki tecvid kuralları arasında idgam ve med gibi uygulamalar bulunmaktadır.

Kıyamet Suresi 17. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
جمعtoplamak11
قراءةokumak6
يخصناbize ait3

Bu kelimeler, Kur'an'da sıkça geçmektedir. Özellikle 'toplamak' ve 'okumak' kelimeleri, Kur'an'ın genel teması olan bilgi, kayıt ve hesap verme ile ilgili konularla bağlantılı olarak sık kullanılmaktadır. Bu durum, insanların eylemlerinin gün yüzüne çıkması ve ahiret gününde hesap vermeleri gerektiğini hatırlatmak amacıyla olmalıdır. Diğer yandan, 'bize ait' kelimesinin sıklığı ise, Allah'ın bu görevlerin O'na ait olduğunu vurgulamak için işlenmiş olabileceğini gösteriyor.

جمع

11

قراءة

6

يخصنا

3

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Kıyamet Suresi 17. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki Gölpınarlı MealiŞüphe yok ki onu toplayıp unutturmamak da bize düşerAçıklayıcı
Diyanet İşleri MealiŞüphesiz onu toplamak ve okumak bize aittirGeleneksel
Elmalılı Hamdi Yazır MealiKuşkusuz onu toplamak ve okumak bize aittirGeleneksel
Mehmet Okuyan MealiŞüphesiz ki onun toplanması ve okunması sadece bize aittirAçıklayıcı
Ömer Nasuhi Bilmen MealiŞüphe yok ki, onu toplamak da, onu okutmak da Bize aittirGeleneksel
Süleyman Ateş MealiOnu (senin kalbinde) toplamak ve (sana) okumak bize düşerAçıklayıcı
Süleymaniye Vakfı Meali(Yaptığını da yapmadığını da) toparlayıp bir araya getirmek bizim işimizdirModern
Yaşar Nuri Öztürk MealiOnu toplamak ve okumak bize düşerGeleneksel

Yukarıdaki tabloda, çeşitli meallerde ortak kullanılan ifadeler ve dilsel tonlar gözlemlenmektedir. Çoğu mealde 'toplamak' ve 'okumak' kelimeleri kesinlikle yer almakta ve bu ifadelerin çoğunda anlam açısından benzerlikler dikkat çekmektedir. 'Şüphe yok ki' veya 'şüphesiz' gibi ifadeler, ayetin kesinliğini ve güvenilirliğini vurgulamak amacıyla kullanılmıştır. Bununla birlikte, bazı meallerde ifadenin detaylandırılması ya da farklı yorumlar yapılması, dil açısından anlamda kaymalar yaratabilmektedir. Örneğin, Süleymaniye Vakfı Meali'nde daha modern bir dille, 'yaptığını da yapmadığını da' ifadesi kullanılmaktadır ki bu da farklı bir anlam yüklemektedir. Genel olarak, mealler arasında bazı kelimeler ve ifadelerde benzerlikler olduğu gibi, bazı yerlerde de farklı yorumlamalarda bulunulması dikkat çekmektedir. Bu tür farklılıklar, kelimelerin eş anlamlı olması veya farklı anlam katmanlarına sahip olmasından kaynaklanabilir.

Kıyamet Suresi 17. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler

Kıyamet Suresi 17. ayet, 'O gün dillerin ve kalplerin gizlilikleri açığa çıkar' şeklinde, o günün sırlarının ve insanların içindekilerin meydana çıkacağına işaret eder.

  • Şura Suresi 30. Ayet: Bu ayette, insanların başına gelen her şeyin Allah'ın iradesiyle olduğunu ve yaşananların sebeplerinin insanlar için ortaya çıkacağını ifade edilmektedir. Kıyamet günü insanlarının neler yaptığının açığa çıkmasıyla içsel durumlarının da ifşa olacağı mesajıyla ilişkilidir.
  • Sad Suresi 63. Ayet: Bu ayet, insanın davranışlarının ve kalbinin iç yüzünün, o gün karşısına çıkacağına dair bir uyarı niteliğindedir. Kıyamet gününde herkesin kendi amelleri ile yüzleşeceği bilgisini desteklemektedir.
  • Mü´minûn Suresi 102. Ayet: Bu ayet, insanların o gün ruhlarının ve işlediklerinin açığa çıkacağına dair bir hatırlatma yapmakta, bu anlamda Kıyamet Suresi 17. ayetle bağlantılıdır.

Kıyamet Suresi 17. ayet ve ilişkili ayetler, Kıyamet günü insanların içlerinde taşıdıkları sırların ve hislerin açığa çıkacağına vurgu yapmaktadır. İnsanların yaptıklarıyla yüzleşeceği o gün, hem davranışların hem de kalp durumlarının ifşa olacağı bir zaman dilimidir. Bu bağlamda, ayetler içsel durumun ve eylemlerin ölçülmesi gerektiğini vurgulamakta ve ahlaki bir sorumluluğa işaret etmektedir.

Kaynakça