Mâide Suresi 107. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | O iki tanığın bir günahı hakkettikleri anlaşılırsa miras hakkında sahip olanlardan ve tanıklığa daha ziyade layık bulunanlardan iki kişi, onların yerine geçer, bizim tanıklığımız, onların tanıklığından daha doğrudur ve biz zulmetmedik, ettiysek zalimlerden olalım diye Allah'a yemin ederler. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | (Eğer sonradan) o iki kişinin günaha girdikleri (yalan söyledikleri) anlaşılırsa, o zaman, bu öncelikli şahitlerin zarar verdiği kimselerden olan başka iki adam, onların yerine geçer ve “Allah’a yemin ederiz ki, bizim şahitliğimiz onların şahitliğinden elbette daha gerçektir. Biz hakkı da çiğneyip geçmedik. Çünkü o takdirde, biz elbette zalimlerden oluruz” diye yemin ederler. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Eğer o iki şahidin bir günah işledikleri anlaşılırsa ölene daha yakın olan hak sahiplerinden diğer iki kişi onların yerine geçerler ve: "Bizim şahitliğimiz, önceki iki kişinin şahitliğinden daha doğrudur. Biz kimsenin hakkına tecavüz etmedik. Aksi halde biz de zalimlerden olurduk" diye Allah'a yemin ederler. |
Mehmet Okuyan Meali | Bunların (iki şahidin) günah işledikleri anlaşılırsa, haklarına tecavüz edilen (mağdur durumdaki)lerden diğerlerinin yerine geçecek çok daha uygun başka iki kişi onların yerini alır. (Bu iki kişi) “Doğrusu bizim şahitliğimiz onların şahitliğinden daha doğrudur; biz (kimsenin hakkına) tecavüz etmedik; aksi takdirde biz de elbette zalimlerden oluruz.” diye Allah’a yemin ederler. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Eğer onların bir günaha müstehik olduklarına vukuf hasıl olursa, o zaman bu ikisinin yerine haklarına tecavüz etmiş oldukları mukabil taraftan diğer iki kimse kıyam ederler. «Billahi bizim şehâdetimiz, onların şehâdetinden daha doğrudur, ve biz hakkıtecavüz etmedik, şüphe yok ki, biz o takdirde zalimlerden olmuş oluruz,» diye yemin ederler. |
Süleyman Ateş Meali | Eğer onların bir günah işledikleri (yalan söyleyip hakkı gizledikleri) anlaşılırsa; (o iki şahidin), haklarına tecavüz etmek istediği kimselerden (mirasçılardan, ölüye yakınlıklarından ve durumu daha iyi bildiklerinden dolayı şahidliğe) daha layık olan iki kişi, onların yerine geçer. Allah'a (şöyle) yemin ederler: "Mutlaka bizim şahidliğimiz, onların şahidliğinden daha doğrudur, biz (hakka) tecavüz etmedik, yoksa biz elbette zalimlerden oluruz" (derler). |
Süleymaniye Vakfı Meali | Eğer şahitlerin, dalavereyle hak yiyecekleri sezilirse, haklarını yemek istedikleri kişilerden ikisi onların yerine geçsin, şöyle yemin etsinler: “Vallahi, bizim şahitliğimiz onlarınkinden daha doğrudur, biz kimsenin hakkını istemiyoruz. Öyle yaparsak elbette yanlış yapanlardan oluruz.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Eğer onların bir günah işledikleri kesinlikle anlaşılırsa o zaman, tercih edilmiş olan bu ikisinin yerine bunların aleyhinde bulundukları taraftan iki kişi geçerek şöyle yemin edeceklerdir: "Allah şahit olsun ki, bizim tanıklığımız, onların tanıklığından daha doğrudur. Biz hiçbir haksızlık yapmadık. Aksi halde mutlaka zalimlerden olurduk." |
Mâide Suresi 107. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Mâide |
Sure Numarası | 5 |
Ayet Numarası | 107 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 6 |
Kur'an Sayfası | 117 |
Toplam Harf Sayısı | 250 |
Toplam Kelime Sayısı | 46 |
Mâide Suresi, Medine döneminde inmiş bir sure olarak bilinir ve genel olarak helal ve haram meseleleri, sosyal adalet, miras, tevhid ve ahlaki değerler üzerinde yoğunlaşır. Bu sure, birçok hukukî hükmü içermekte ve Müslümanların sosyal hayatını düzenleyen önemli esasları ortaya koymaktadır. Ayet 107, tanıklık ve şahitlik konusuna dair önemli bir kuralı belirler. İki şahidin bir günah işlemesi durumunda, hak sahiplerinden başka iki kişinin onların yerine geçebileceği, bu yeni şahidlerin Allah'a yemin ederek kendi tanıklıklarının daha güvenilir olduğunu vurguladığı ifade edilir. Bu ayet, adaletin sağlanması ve hakkın korunması konusunda topluma bir mesaj vermekte ve bireylerin sorumluluklarını hatırlatmaktadır. Adaletin sağlanması, İslam’ın temel ilkelerinden biri olduğundan, bu ayet de bunun önemini ortaya koyarak, adaletin her şart ve durumda sağlanması gerektiğini vurgular. Ayet, bireylerin haklarının korunmasının ve haksızlıkların önlenmesinin önemine dikkat çekmektedir. Döneminde, bu tür hukuki düzenlemeler, toplumda güvenin tesis edilmesine ve sosyal istikrarın sağlanmasına katkıda bulunmuştur.
Mâide Suresi 107. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
شَاهِدَيْنِ | Şahitler |
يَمِينٌ | Yemin |
ظَالِمِينَ | Zalimler |
حَقَّ | Hak |
قَامَ | Geçmek |
Ayetin bazı bölümlerinde idgam kuralı bulunmaktadır. Ayrıca, bazı kelimelerde uzunluk ve med kurallarına dikkat edilmiştir.
Mâide Suresi 107. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
شَاهِدَيْنِ | Şahitler | 10 |
يَمِينٌ | Yemin | 15 |
حَقَّ | Hak | 25 |
Ayet içerisinde geçen 'şahitler', 'yemin' ve 'hak' kelimeleri Kur'an'da sıklıkla kullanılır. Özellikle 'hak' kelimesinin çok geçmesi, adalet ve doğruyu belirtme temasının İslam'daki önemini vurgulamaktadır. 'Şahitler' ve 'yemin' ise, hukuki durumlarda tanıklığın güvenilirliğini sağlamlaştırmak adına önemli kavramlardır.
حَقَّ
25
يَمِينٌ
15
شَاهِدَيْنِ
10
Mâide Suresi 107. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | O iki tanığın bir günahı hakkettikleri anlaşılırsa... | Edebi |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Eğer sonradan o iki kişinin günaha girdikleri anlaşılırsa... | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Eğer o iki şahidin bir günah işledikleri anlaşılırsa... | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Bunların (iki şahidin) günah işledikleri anlaşılırsa... | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Eğer onların bir günaha müstehik olduklarına vukuf hasıl olursa... | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Eğer onların bir günah işledikleri anlaşılırsa... | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Eğer şahitlerin, dalavereyle hak yiyecekleri sezilirse... | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | Eğer onların bir günah işledikleri kesinlikle anlaşılırsa... | Açıklayıcı |
Mealler arasında sıkça kullanılan ifadeler 'günah işledikleri anlaşılırsa' ve 'şahitlerin yerine geçeceği iki kişi' gibi ifadelerde ortaklık göstermektedir. Bu ifadeler, ayetin temel mesajını ve hukukî bağlamını korumak adına tercih edilmiştir. Farklı meallerde ise kullanılan dilsel tonlar, bazı meallerde klasik edebi bir üslup tercih edilirken, diğerlerinde daha modern ve anlaşılır bir dil kullanılmıştır. Örneğin, 'Eğer o iki şahidin bir günah işledikleri anlaşılırsa...' ifadesi Elmalılı Hamdi Yazır'da geleneksel bir dil ile sunulurken, Diyanet İşleri Meali'nde daha sade bir anlatım kullanılmaktadır. Bu farklılık, meallerin hedef kitlelerine göre şekillendiğini göstermektedir.