Mâide Suresi 117. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Onlara, ancak bana emrettiğini söyledim, Rabbime ve Rabbinize kulluk edin dedim. İçlerinde bulundukça gözetirdim, korurdum onları, fakat beni aldıktan sonra onların ne yaptıklarını sen gördün ve sen her şeye hakkıyla tanıksın. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | “Ben onlara, sadece bana emrettiğin şeyi söyledim: Benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’a kulluk edin (dedim.) Aralarında bulunduğum sürece onlara şahit (ve örnek) idim. Ama beni içlerinden aldığında, artık üzerlerine gözetleyici yalnız sen oldun. Sen, her şeye hakkıyla şahitsin.” |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Ben onlara sadece, senin bana emrettiklerini söyledim. Benim ve sizin Rabbınız olan Allah'a kulluk edin, dedim. Aralarında olduğum müddetçe onlara şahit idim, fakat sen beni vefat ettirince onları gözetleyen yalnız sen oldun. Sen herşeyi görensin. |
Mehmet Okuyan Meali | “Ben onlara, yalnızca senin bana emrettiğin (şu esası) söyledim: ‘Benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’a kulluk edin!’ İçlerinde bulunduğum sürece durumlarına şahittim. Beni vefat ettirince artık onlar üzerine gözetleyici yalnız sen oldun. Sen her şeye şahitsin. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Ben onlara senin bana emrettiğinden başkasını söylemedim, benim ve sizin Rabbimiz olan Allah Teâlâ'ya ibadet ediniz, dedim. Ve ben içlerinde bulunduğum müddetçe üzerlerine şahit olmuş idim, Vaktâ ki beni aldın, onların üzerlerine murakıp ancak Sen oldun ve Sen herşey üzerine tamamıyla şahitsin.» |
Süleyman Ateş Meali | Ben onlara: Benim ve sizin Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin, diye senin bana emretmiş olduğundan başka bir şey söylemedim. Ben onların içinde olduğum sürece onları kolladım, fakat sen beni vefat ettirince onları gözetleyen (yalnız) Sen oldun. Sen herşeyi görensin. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Bana ne emrettiysen onlara onu söyledim. "Benim Rabbim ve sizin de Rabbiniz olan Allah’a kul olun" dedim. Aralarında bulunduğum sürece onlara şahittim. Beni vefat ettirdikten sonra onlar, sadece senin gözlemin altındaydılar. Her şeye şahit olan sensin. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | "Onlara, senin bana emrettiğin şu sözden başka bir şey söylemedim: "Benim Rabbim ve sizin de Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin." İçlerinde olduğum sürece üzerlerine tanıktım. Sen beni vefat ettirince üzerlerine yalnız sen gözetleyici oldun. Ve sen zaten her şey üzerinde bir Şehîdsin, bir tanıksın." |
Mâide Suresi 117. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Mâide |
Sure Numarası | 5 |
Ayet Numarası | 117 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 6 |
Kur'an Sayfası | 120 |
Toplam Harf Sayısı | 175 |
Toplam Kelime Sayısı | 37 |
Mâide Sûresi, Medine döneminde inmiş bir sûre olup, sosyal ve hukuki meseleler üzerine yoğunlaşır. Bu sure, özellikle toplumun ahlaki değerleri, dinî uygulamalar ve toplumsal ilişkiler hakkında hükümler içerir. Mâide Sûresi, adını 'Mâide' kelimesinden alır, bu kelime 'sofra' veya 'tabak' anlamına gelir ve bu surede bahsedilen bazı mucizeleri temsil eder. Ayet 117, Hz. İsa'nın (a.s) Rabbine hitap ettiği bir durumu tasvir etmektedir. Burada Hz. İsa, kendi görevini ve Rabbine olan sadakatini belirtirken, kendisinin sadece Allah'ın kendisine emrettiği şeyleri ilettiğini ifade eder. Bu bağlamda, ayet; Hz. İsa'nın durumu, insanlara neyi ilettiği, onların davranışlarını gözlemleme yetkisini Allah'a devretmesi gibi konulara ışık tutar. Sure, inananların ve toplumun sorumlulukları, ibadet anlayışları üzerine önemli mesajlar verirken, Hz. İsa'nın da bu sorumlulukları ve görevleri yerine getirdiğini vurgular. Bu bağlamda, ayet, insan ve Allah arasındaki ilişkiyi, peygamberlerin rollerini ve insanlığın sorumluluklarını ele almaktadır.
Mâide Suresi 117. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
أَمَرَ | emretmek |
عَبَدَ | kulluk etmek |
شَاهِدٌ | şahit |
يَسْتَفَعَلُ | gözetlemek |
كُلَّ | her şey |
Ayetin tecvid kuralları arasında, harflerin uzunlukları için med kuralları ve bazı kelimelerdeki idgam kuralları yer almaktadır. Bu kurallar, ayetin düzgün bir şekilde okunmasını sağlayan önemli unsurlardır.
Mâide Suresi 117. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
أَمَرَ | emretmek | 15 |
عَبَدَ | kulluk etmek | 30 |
شَاهِدٌ | şahit | 18 |
Ayet içinde geçen Arapça kelimeler, Kur'an'da farklı yerlerde de sıkça kullanılmıştır. 'أَمَرَ' kelimesi, Allah'ın emirlerine ve iradesine vurgu yaptığı için sık kullanılıyor. 'عَبَدَ', kulluk kavramını temsil ettiğinden, inanç metinlerinde yoğun bir şekilde yer alır. 'شَاهِدٌ' kelimesi ise, hem fiziksel hem de ruhsal anlamda tanıklık kavramını içermesi nedeniyle önemli bir yere sahiptir. Bu kelimelerin tekrar eden kullanımı, İslami öğretilerin temel prensiplerine ve ahlaki değerlerine olan vurgu ile ilişkilidir.
عَبَدَ
30
شَاهِدٌ
18
أَمَرَ
15
Mâide Suresi 117. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | sadece bana emrettiğini söyledim | Geleneksel |
Diyanet İşleri | sadece bana emrettiğin şeyi söyledim | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | senin bana emrettiklerini söyledim | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | yalnızca senin bana emrettiğin | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | senin bana emrettiğinden başkasını söylemedim | Geleneksel |
Süleyman Ateş | sadece senin bana emretmiş olduğundan başka bir şey söylemedim | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | ne emrettiysen onlara onu söyledim | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | senin bana emrettiğin şu sözden başka bir şey söylemedim | Modern |
Tablodaki ifadeler üzerinde yapılan karşılaştırmalara göre, çoğu mealde 'sadece bana emrettiğin' ifadesi yaygın olarak tercih edilmiştir. Bu ifade, Hz. İsa'nın görevini ve Allah'a olan sadakatini vurgulamakta önemli bir rol oynamaktadır. 'Emretmek' kelimesinin kullanımı, dinî bağlamda otoriteyi ve emirlerin yerine getirilmesi gerektiğini ifade ettiği için sıkça tekrar edilmektedir. Mealler arasında belirgin farklılıklar görmek mümkündür. Özellikle bazı meallerde 'sadece' kelimesinin kullanımı, vurguyu artırırken, diğerlerinde daha nötr bir tonla 'şu sözden başka bir şey söylemedim' gibi ifadeler tercih edilmiştir. Bu da, meallerin dilsel ve anlamsal tonunu çeşitlendiren bir unsurdur.