Âl-i İmrân Suresi 55. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Hani o zaman Allah ya İsa demişti, seni öldürecek de benim, kendime yüceltecek de, kafirlerden kurtarıp arıtacak da. Sana uyanları kıyamete dek kafirlere üst edeceğim. Sonra, dönüp geleceğiniz yer, benim tapımdır, aranızda, aykırılığa düştüğünüz şeylerin hükmünü de ben vereceğim. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Hani Allah şöyle buyurmuştu: “Ey İsa! Şüphesiz, senin hayatına ben son vereceğim. Seni kendime yükselteceğim. Seni inkâr edenlerden kurtararak temizleyeceğim ve sana uyanları kıyamete kadar küfre sapanların üstünde tutacağım. Sonra dönüşünüz yalnızca banadır. Ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında aranızda ben hükmedeceğim.” |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O zaman Allah şöyle dedi: "Ey İsa, şüphesiz ki seni öldüreceğim, seni kendime yükselteceğim ve seni inkârcılardan temizleyeceğim. Hem sana uyanları, kıyamete kadar o küfredenlerin üstünde tutacağım. Sonra dönüşünüz banadır, ayrılığa düştüğünüz hususlarda aranızda hükmedeceğim". |
Mehmet Okuyan Meali | Hani Allah şöyle demişti: “Ey İsa! Şüphesiz ki seni ben vefat ettireceğim; seni bana (katıma) yükselteceğim; seni kâfir olanlardan arındıracağım ve sana uyanları kâfir olanlardan kıyamet gününe kadar üstün kılacağım. Sonunda dönüşünüz sadece banadır ve ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında aranızda ben hüküm vereceğim.” |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | O vakit ki, Allah Teâlâ buyurdu: «Ya İsâ! Muhakkak seni vefat ettirecek olan Ben'im ve seni Bana yükselteceğim ve seni küfredenlerden tertemiz kılacağım ve sana tâbi olanları kıyamete kadar seni inkâr edenlerin fevkinde bulunduracağım. Sonra dönüşünüz Bana olacaktır. İşte o zaman, kendisinde ihtilâf etmiş olduğunuz şeyler hakkında Ben hükmedeceğim.» |
Süleyman Ateş Meali | Allah demişti ki: "Ey Îsa, ben senin canını alacağım, seni bana yükselteceğim, seni inkar edenlerden temizleyeceğim ve sana uyanları kıyamet gününe kadar inkar edenlerin üstünde tutacağım. Sonra dönüşünüz bana olacaktır. Ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında aranızda ben hükmedeceğim." |
Süleymaniye Vakfı Meali | Bir gün Allah şöyle dedi: “Ey İsa! Senin ruhunu alacağım ve katıma yükselteceğim. Ayetlerimi görmezlikten gelen şu insanlardan seni arındıracağım. Sana uyanları, kıyamet gününe kadar kâfirlerden üstün kılacağım. Sonunda yeniden hayata döndürülüp bana geleceksiniz. Aranızda anlaşmazlığa düştüğünüz konuları, o zaman karara bağlayacağım.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Allah şunu da demişti: "Ey İsa, senin canını alacağım, seni kendime yükselteceğim; seni, inkâr edenlerden uzaklaştırıp arındıracağım. Ve sana uyanları, inkâr edenlerin, kıyamete kadar üstünde tutacağım. Sonra bana olacak dönüşünüz; tartışıp durduğunuz şeyler hakkında aranızda ben hüküm vereceğim." |
Âl-i İmrân Suresi 55. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Âl-i İmrân |
Sure Numarası | 3 |
Ayet Numarası | 55 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 4 |
Kur'an Sayfası | 98 |
Toplam Harf Sayısı | 128 |
Toplam Kelime Sayısı | 24 |
Âl-i İmrân Suresi, Kur'an-ı Kerim'in üçüncü suresi olup, Mekke döneminde inmiştir. Bu sure, genel olarak İslam'a davet, Tevhid inancı ve Müslümanların birlik ve beraberliği üzerine yoğunlaşmaktadır. Ayet 55, İsa peygamberin hayatına son verme ve onu yücelteceği mesajını içermektedir. Burada Allah'ın, İsa'ya yönelik planlarını ifade ettiği görülmektedir. Ayette, İsa'nın vefatı, yüceltilmesi ve ona tabi olanların kıyamete kadar inkârcılara üstün tutulması konularına değinilmektedir. Bu bağlamda, ayet, İslam dininin temel inançlarını ve özellikle İsa'nın durumu üzerindeki farklı bakış açılarını ele almaktadır. Aynı zamanda, bu ayetler, Hristiyan inancı ile İslam inancındaki farklılıkları da ortaya koymaktadır. İslam dininde, İsa'nın Tanrı'nın oğlu olduğu inancı reddedilirken, onu bir peygamber olarak kabul etmek gerektiği vurgulanmaktadır. Bu durum, İslam'ın diğer dinlerle olan ilişkisini ve diyalogunu da gösteren önemli bir nesnedir. Ayetin tefsirine bakıldığında, dinler arası diyalog ve hoşgörü üzerine de bir mesaj içermektedir. Bu nedenle, Âl-i İmrân Suresi, Müslümanlar için sadece bir ibadet metni değil, aynı zamanda dini tartışmalar ve diyaloglar için de bir zemin oluşturmaktadır.
Âl-i İmrân Suresi 55. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
إِنِّي | Şüphesiz ben |
أَوَفَاتٌ | Ölüm |
أَرْفَعُكَ | Yükselteceğim |
كُفَّارٌ | Küfre sapanlar |
تَارِكٌ | Ayrılmak |
Ayetteki temel tecvid kuralları arasında 'madd' ve 'idgam' durumları dikkat çekmektedir. Bazı kelimelerde uzatma gerekliliği bulunmaktadır.
Âl-i İmrân Suresi 55. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
إِنِّي | Şüphesiz ben | 12 |
أَوَفَاتٌ | Ölüm | 7 |
أَرْفَعُكَ | Yükselteceğim | 5 |
كُفَّارٌ | Küfre sapanlar | 9 |
تَارِكٌ | Ayrılmak | 3 |
Ayet içerisinde geçen kelimeler, özellikle İsa'nın durumu ve onun kimliği ile ilgili önemli kavramları içermektedir. Bu kelimelerin sık kullanımı, ayetin ana temasını ve İslam inancının temel unsurlarını açıklamakta yardımcı olmaktadır. 'İnni' kelimesinin sık geçmesi, Allah'ın kesin bir irade beyanını ifade etmektedir. 'Ölüm' ve 'yükseltmek' kavramları ise İsa'nın durumunu ve İslam'daki yerini netleştirmektedir.
إِنِّي
12
كُفَّارٌ
9
أَوَفَاتٌ
7
أَرْفَعُكَ
5
تَارِكٌ
3
Âl-i İmrân Suresi 55. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | şüphesiz, seni öldüreceğim | Geleneksel |
Diyanet İşleri | şüphesiz, senin hayatına ben son vereceğim | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | seni öldüreceğim | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | şüphesiz ki seni ben vefat ettireceğim | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | seni vefat ettirecek olan Ben'im | Geleneksel |
Süleyman Ateş | ben senin canını alacağım | Modern |
Süleymaniye Vakfı | senin ruhunu alacağım | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | senin canını alacağım | Modern |
Tabloda yer alan ifadeler, ayetin anlaşılmasında farklılık gösteren önemli kelimeleri içermektedir. 'Öldüreceğim' ve 'vefat ettireceğim' ifadeleri, bu konuda farklı tercih edilen ifadeler olarak ön plana çıkmaktadır. Geleneksel meallerde daha doğrudan ifadeler kullanılırken, modern meallerde ise bu kavramlar daha açıklayıcı ve yumuşak bir dille ifade edilmiştir. Bu durum, modern zamanların dil anlayışındaki değişiklikleri ve okuyucunun algısını etkileyebilecek bir unsurdur. Ortak tercih edilen 'şüphesiz' ifadesi, ayetin kesinliğini vurgulamakta ve bu bağlamda tüm meallerde benzer bir anlam birliği sağlamaktadır. Ancak, 'ölüm' ve 'vefat' kelimeleri, farklı anlam katmanları içerebilecek şekilde ele alınmış ve bu durum, okuyucuların farklı algılar geliştirmesine neden olabilir.