Mâide Sûresi 39. Ayet
فَمَنْ
تَابَ
مِنْ
بَعْدِ
ظُلْمِه۪
وَاَصْلَحَ
فَاِنَّ
اللّٰهَ
يَتُوبُ
عَلَيْهِۜ
اِنَّ
اللّٰهَ
غَفُورٌ
رَح۪يمٌ
٣٩
Femen tâbe min ba’di zulmihi veasleha fe-inna(A)llâhe yetûbu ‘aleyh(i)(k) inna(A)llâhe ġafûrun rahîm(un)
Mâide Suresi 39. Ayet Meâlleri

Mâide Suresi 39. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Mâide |
Sure Numarası | 5 |
Ayet Numarası | 39 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 6 |
Kur'an Sayfası | 140 |
Toplam Harf Sayısı | 96 |
Toplam Kelime Sayısı | 21 |
Mâide Suresi, Medine döneminde inmiş olan bir suredir ve toplumsal düzen, ahlaki değerler ve hukuki meseleler üzerine odaklanmaktadır. Bu ayet, bireylerin yaptıkları hatalardan sonra nasıl bir dönüş yapabileceklerine dair bir yol gösterici niteliği taşır. Ayet, Allah'ın merhametini ve bağışlayıcılığını vurgulayarak, tövbe edenlerin durumlarının düzeltilebileceğini belirtir. Mâide Suresi genel olarak, İslam toplumu için önemli olan birçok hukuki ve etik konuyu ele almakta ve sosyal adaletin sağlanmasına yönelik ilkeleri açıklamaktadır. Ayette geçen 'tövbeye' dair ifadeler, kişinin hatalarından ders alarak, dönüş yapmasının ne kadar önemli olduğunu ortaya koyar. Bu bağlamda, ayet, bireylerin geçmişteki yanlışlarıyla yüzleşip iyileşme sürecine girmeleri gerektiğini ifade eder ve bu davranışın Allah katında değerli olduğunu belirtir.
Mâide Suresi 39. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
تَوْبَةٌ | Tövbeler |
زُلْمٌ | Zulüm |
رَحْمَةٌ | Merhamet |
قَبُولٌ | Kabul |
إِصْلَاحٌ | Düzeltme |
Ayet içindeki bazı kelimeler tecvid kuralları açısından önem taşır. Örneğin, 'تَوْبَةٌ' kelimesindeki 'ت' harfi, önceki harf ile birleşerek idgam kuralını oluşturur. Bunun yanı sıra, 'زُلْمٌ' kelimesinde med (uzatma) kuralları gözlemlenir.
Mâide Suresi 39. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
تَوْبَةٌ | Tövbeler | 17 |
زُلْمٌ | Zulüm | 16 |
رَحْمَةٌ | Merhamet | 13 |
Ayrıca, bu kelimelerin Kur'an'da sık geçmesi, insan doğasının hata yapabilirliğini ve Allah'ın affediciliğinin önemini vurgulamak içindir. 'تَوْبَةٌ' kelimesinin sık kullanılması, tövbenin İslam'daki merkezi rolünü ortaya koyar. 'زُلْمٌ' kelimesi, haksızlık ve zulmün toplumda nasıl bir olumsuz etki yarattığını göstermektedir. 'رَحْمَةٌ' kelimesi ise Allah'ın merhametinin sürekli hatırlatılması açısından önem taşır.
تَوْبَةٌ
17
زُلْمٌ
16
رَحْمَةٌ
13
Mâide Suresi 39. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | ettiği zulümden sonra tövbe eden | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | işlediği zulmünün arkasından tövbe | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | yaptığı haksızlıktan sonra tevbe eder | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | haksız davranışından sonra tevbe eder | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | yaptığı zulümden sonra tevbe eder | Geleneksel |
Süleyman Ateş | yaptığı haksızlıktan sonra tevbe eder | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | yaptığı bu yanlıştan sonra dönüş yapar | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | zulmünden sonra tövbe eder | Açıklayıcı |
Yukarıda belirtilen mealler arasında ortak olarak kullanılan ifadeler, genellikle 'zulüm' ve 'tevbe' kavramları üzerinde yoğunlaşmaktadır. Bu iki kelime, ayetin ana temasını oluşturduğundan, çoğu mealde tercih edilmiştir. Bunun sebepleri; hem kavramların İslam'daki öneminin büyük olması hem de toplumda yaygın olarak anlaşılabilir olmasıdır. Farklı mealler arasında bazı ifadelerde belirgin farklılıklar gözlemlenmektedir. Örneğin, 'yaptığı haksızlıktan sonra tevbe eder' ifadesi, Diyanet ve diğer geleneksel meallerde daha fazla tercih edilirken, Mehmet Okuyan'ın 'haksız davranışından sonra tevbe eder' ifadesi daha modern bir üslup taşımaktadır. Bu da dilin evrimi ve farklı kitlelere hitap etme çabalarının bir yansımasıdır. Dolayısıyla, meallerdeki dilsel farklılıklar, hem anlama hem de anlatım açısından zengin bir çeşitlilik sunmaktadır.
Mâide Sûresi 39. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Mâide Sûresi 39. ayet, hırsızlığı ve haddini aşmayı engelleyici bir hüküm olarak, hırsızlık yapanların ellerinin kesilmesini öneren bir ayettir.
- Mâide Sûresi 38. Ayet: Bu ayet, hırsızlık suçuna karşı uygulanacak ceza ve genel adalet anlayışını ortaya koyar. 39. ayetle bağlantılıdır çünkü ayetler, cezanın koşullarını ve gerekliliklerini belirtir.
- Nur Suresi 2. Ayet: Bu ayette de zinaya karşı verilen ceza ve sosyal disiplinin önemi vurgulanmaktadır. Her iki ayet de ceza kanunlarını ve toplumsal düzeni sağlamayı hedefler.
- Bakara Suresi 178. Ayet: Bu ayette cana karşı kısas ve adalet anlayışı üzerinde durulmakta, cezaların oranı ve doğru uygulama gerekliliği ifade edilmektedir. Hırsızlık ve cezası konusuyla dolaylı bir bağlantı içerir.
Mâide 39. ayet, toplumsal ahlak ve adaletin korunmasının ne denli önemli olduğunu vurgulayan bir yapıdadır. İlgili diğer ayetlerle birlikte, İslam toplumunda suç ve ceza anlayışının çerçevesini çizerken, hem bireyler hem de toplum için disiplinin gerekliliğini ifade eder.
Okumak istediğin ayeti seç