Mâide Suresi 8. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ey inananlar, Allah için daima doğru hükmedin, adalete tam uygun tanıklıkta bulunan ve bir kavme olan kininiz, sizi adaletten alıkoymasın. Adalette bulunun ki bu, takvaya daha yakındır ve çekinin Allah'tan. Şüphe yok ki Allah, ne yaparsanız hepsindende haberdardır. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Ey iman edenler! Allah için hakkı titizlikle ayakta tutan, adalet ile şahitlik eden kimseler olun. Bir topluma olan kininiz, sakın ha sizi adaletsizliğe itmesin. Âdil olun. Bu, Allah’a karşı gelmekten sakınmaya daha yakındır. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ey iman edenler, Allah için hakkı ayakta tutanlar ve adaletle şahitlik yapanlar olunuz. Bir kavme olan kininiz, sizi adaletsizliğe sevketmesin. Adaletli olun, çünkü o, takvaya daha yakındır. Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır. |
Mehmet Okuyan Meali | Ey iman edenler! Allah için şahitlik edenler olarak adaleti titizlikle ayakta tutanlar olun! Bir topluma (karşı) öfke(niz) sizi adaletsizlik suçuna sevk etmesin! Adil olun! O (adil davranmak), (Allah’a karşı) [takvâ]lı (duyarlı) olmaya daha yakın (bir davranış)tır. Allah’a karşı [takvâ]lı (duyarlı) olun! Şüphesiz ki Allah yaptıklarınızdan haberdardır. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ey imân edenler! Allah Teâlâ için kâîmler, adâletle şahitler olunuz. Bir kavme olan buğzunuz, sizi adâlet etmemeğe sevketmesin. Adalette bulununuz, o takvâya en yakındır ve Allah Teâlâ'dan korkunuz, şüphe yok ki Allah Teâlâ yapacağınız şeylerden tamamen haberdardır. |
Süleyman Ateş Meali | Ey inananlar, Allah için adaletle şahidlik edenler olun. Bir topluluğa karşı duyduğunuz kin, sizi adaletten saptırmasın. Adil davranın, takvaya yakışan budur. Allah'tan korkun, kuşkusuz Allah yaptıklarınızı haber almaktadır. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Ey inanıp güvenenler, Allah için dik duran ve hakça şahitlik yapan kimseler olun. Bir topluluğa olan öfkeniz sizi dengesiz davranma suçuna sürüklemesin. Siz âdil (dengeli) olun; kendinizi korumak için uygun olan budur. Allah’tan çekinerek kendinizi koruyun. Çünkü Allah, yaptığınız şeyin iç yüzünü bilir. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Ey iman edenler! Adalet ve dürüstlüğün tanıkları olarak Allah için kollayıp gözetleyenler olun! Bir topluluğun çirkinlik ve kötülüğü sizi adaletsiz davranmaya asla itmesin. Adaletli olun! Bu, takvaya/korunup sakınmaya daha uygundur. Allah'tan sakının. Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır. |
Mâide Suresi 8. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Mâide |
Sure Numarası | 5 |
Ayet Numarası | 8 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 6 |
Kur'an Sayfası | 133 |
Toplam Harf Sayısı | 116 |
Toplam Kelime Sayısı | 21 |
Mâide Suresi, Medine döneminde inmiş olan ve özellikle toplumsal ilişkiler, ahlaki değerler ve hukukî meseleler üzerinde yoğunlaşan bir suredir. Bu surede, Müslümanların sosyal hayatlarını düzenleyen pek çok hüküm ve kural yer almakta, adaletin önemi vurgulanmaktadır. Ayet 8, adaletin toplumda ne kadar elzem olduğunu, kin ve öfke gibi olumsuz hislerin adaletsizliğe yol açmaması gerektiğini belirtmektedir. Bu ayet, inananların adalet anlayışını güçlendirmeyi ve onları, herhangi bir kişisel duyguya kapılmadan hakkı tutmaya teşvik etmeyi amaçlamaktadır. Dönemin sosyal ve siyasi yapısında Müslümanların karşılaştıkları zorluklar, bu tür öğütlerin önemini artırmış ve Allah’a karşı sorumluluklarının bilincinde olmalarını sağlamıştır. Ayetin, Allah’ın her şeyden haberdar olduğunu hatırlatması, insanların adalet anlayışını geliştirmeyi teşvik eden bir unsur olarak öne çıkmaktadır. Bu bağlamda, ayet, sadece bireysel değil, toplumsal düzeyde de adaletin sağlanmasının önemini vurgular.
Mâide Suresi 8. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
أَيُّهَا | Ey |
مُؤْمِنُونَ | İman edenler |
شَهَادَةً | Şahitle ilgili |
عَدْلًا | Adalet |
كَيْفَ | Nasıl |
تَخَافُونَ | Korkun |
التَّقْوَى | Takva |
يَعْلَمُ | Bilmek |
Ayet, Arapça dil bilgisi açısından özellikle 'idgam', 'med' gibi kuralları içermektedir. Ayrıca, bazı kelimeler arasında 'i' harfi ile uzatma (med) ve 'لّ' harfi ile birleşim (idgam) durumları gözlemlenmektedir.
Mâide Suresi 8. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
شَهَادَةً | Şahitlik | 20 |
عَدْلًا | Adalet | 25 |
مُؤْمِنُونَ | İman edenler | 30 |
Ayet içinde geçen kelimeler, Kur'an'da önemli temaların işlendiği yerlerdedir. 'Şahitlik', 'adalet' ve 'iman edenler' gibi kelimeler, Müslüman toplumu ve sosyal yapıyı temsil eden kilit unsurlardır. Bu kelimeler, adalet ve hak mücadelesinin Müslüman toplumu için ne denli önemli olduğunu ifade eder. Bu kelimelerin sık kullanımı, İslam’ın adalet anlayışının ve şahitliğin toplumda birer temel taş olduğunu gösterir.
مُؤْمِنُونَ
30
عَدْلًا
25
شَهَادَةً
20
Mâide Suresi 8. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | hakkı titizlikle ayakta tutan | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | hakkı titizlikle ayakta tutan | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | hakkı ayakta tutanlar | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | adaleti titizlikle ayakta tutanlar | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | adaletle şahitler olunuz | Geleneksel |
Süleyman Ateş | adaletle şahidlik edenler | Modern |
Süleymaniye Vakfı | hakça şahitlik yapan kimseler olun | Edebi |
Yaşar Nuri Öztürk | adalet ve dürüstlüğün tanıkları | Açıklayıcı |
Ayetin çeşitli meallerinde özellikle 'adalet' ve 'şahitlik' gibi kavramlar üzerinde durulmuştur. Çoğu mealde, 'hakkı ayakta tutmak' ifadesi sıkça tekrarlanarak bu kavramların önemine vurgu yapılmıştır. Bu ifadelerin ortak kullanımı, adaletin ve hakkın İslam’a göre ne denli önemli olduğu konusunda dilsel bir uzlaşı sağladığını gösterir. Ayrıca, farklı meallerde kullanılan ifadeler arasında 'adaleti titizlikle ayakta tutanlar' ve 'hakkı ayakta tutanlar' gibi benzer tanımlar yer almakta, bu durum, anlamda bir bütünlük sağlarken dil açısından da farklılıklar yaratmaktadır. Bu farklılıklar, kelimelerin anlam derinlikleriyle birlikte, tercih edilen üslup ve üslup çeşitliliğinin bir yansıması olarak değerlendirilebilir.