Meâric Suresi 1. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | İsteyen biri, istedi gelip çatacak azabı. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | 1,2,3. Soran birisi, yükselme yollarının sahibi Allah tarafından kâfirlere kesinlikle inecek olan ve hiç kimsenin uzaklaştıramayacağı azabı sordu. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Bir isteyen, olacak azabı istedi. |
Mehmet Okuyan Meali | Soran biri gerçekleşecek azabı sordu. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Bir talip, vaki olacak azabı taleb etti. |
Süleyman Ateş Meali | Bir soran, inecek azabı sordu: |
Süleymaniye Vakfı Meali | Birisi, başa gelecek azabı sordu. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Soran birisi, geleceği kuşkusuz azabı sordu. |
Meâric Suresi 1. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Meâric |
Sure Numarası | 70 |
Ayet Numarası | 1 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 29 |
Kur'an Sayfası | 572 |
Toplam Harf Sayısı | 38 |
Toplam Kelime Sayısı | 10 |
Meâric Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir ve genel teması, ahiret, ceza ve mükafat konularıdır. Bu sure, azap ve ondan kaçınmanın yolları üzerinde durarak, insanların ahlaki ve dini sorumluluklarını hatırlatmayı amaçlamaktadır. İlk ayet, bir kişinin azabı sormasıyla başlar. Bu sorunun arka planında, o kişinin azaba dair bir bilgi edinmek istemesi yatmaktadır. Azap konusu, Kur'an'ın birçok yerinde tekrarlanan bir temadır ve bu surede de bu tema ele alınmaktadır. Ayetin, bir isteğin veya talebin sonucu olarak gelen azabı ifade etmesi, insanın sorumluluklarını ve karşılaşabileceği sonuçları düşünmesini teşvik eder. Bu bağlamda, ayet; insanları, davranışlarının sonuçlarıyla yüzleşmeye hazır olmaları gerektiği konusunda uyarır. Sure, genel olarak insanları azap ve ceza konusunda bilinçlendirmeyi, ahiret hayatının kaçınılmaz gerçekliği üzerine düşünmelerini sağlamayı hedefler.
Meâric Suresi 1. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
سَأَلَ | sordu |
عَذَابٌ | azap |
قَائِمٌ | gelecek |
Ayet içinde geçen kelimelerde dikkat çeken önemli tecvid kuralları arasında, idgam ve med durumları bulunmaktadır. Özellikle 'عَذَابٌ' kelimesindeki 'ع' harfi, bir med harfiyle birleştiğinde farklı bir telaffuza neden olabilir.
Meâric Suresi 1. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
عَذَابٌ | azap | 20 |
سَأَلَ | sordu | 15 |
قَائِمٌ | gelecek | 5 |
Bu kelimeler Kur'an'da sıkça geçmektedir. Özellikle 'عَذَابٌ' kelimesi, ahiret ve ceza konularında insanların bilinçlenmesi için önemli bir yere sahiptir. Bu kelimenin sık kullanımı, azap ve onun sonuçlarına dair farkındalığı artırma amacını taşır. 'سَأَلَ' kelimesi ise, insanın sorgulama ve öğrenme isteğini simgeler. Bu bağlamda, Kur'an'da insanın merakını ve bilgi arayışını teşvik eden bir dil kullanımına vurgu yapılmıştır.
عَذَابٌ
20
سَأَلَ
15
قَائِمٌ
5
Meâric Suresi 1. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | istedi gelip çatacak azabı | Modern |
Diyanet İşleri (Yeni) | soran birisi, yükselme yollarının sahibi | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | bir isteyen, olacak azabı istedi | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | soran biri gerçekleşecek azabı sordu | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | bir talip, vaki olacak azabı taleb etti | Geleneksel |
Süleyman Ateş | bir soran, inecek azabı sordu | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | birisi, başa gelecek azabı sordu | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | soran birisi, geleceği kuşkusuz azabı sordu | Açıklayıcı |
Tabloya bakıldığında, en çok ortak tercih edilen ifadelerin 'soran', 'azap' ve 'istedi' gibi kelimeler olduğu görülüyor. Bu ifadeler, ayetin anlamını doğrudan yansıtan kelimeler olarak öne çıkıyor. Çoğu mealde 'soran' kelimesinin kullanılması, Kur'an'da bilgi arayışının ve soruların önemini vurgulamakta birleştirici bir unsur olarak işlev görüyor. Bunun yanı sıra, 'azap' kelimesinin sıkça tercih edilmesi, o temanın ayetteki ağırlığını göstermektedir. Farklı mealler arasında belirgin farklılıklar ise, kelimelerin seçimi ve kullanım tonlarında ortaya çıkıyor. Örneğin, bazı mealler daha modern bir dil kullanırken, diğerleri daha geleneksel ve ağır bir üslup tercih ediyor. Bu durum, anlamda farklılık yaratmadığı gibi, sunum biçimlerinin ve okur kitlesinin tercihine göre şekillendiği görülmektedir.