Meâric Suresi 16. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ne el bırakmadadır, ne ayak, ne et bırakmadadır, ne deri. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | 15,16. Hayır (ne mümkün)! Şüphesiz cehennem, derileri kavurup çıkaran alevli ateştir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Derileri kavurur, soyar. |
Mehmet Okuyan Meali | 15,16. Hayır! Şüphesiz ki o (cehennem), derileri kavurup soyan alevli bir ateştir. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Nâsın derisi için bir soyup dağıtıcıdır. |
Süleyman Ateş Meali | Derileri kavurur, soyar. |
Süleymaniye Vakfı Meali | kavurduğu deriyi soyar. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Yakar-kavurur deriyi/koparıp götürür kolu-bacağı. |
Meâric Suresi 16. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Meâric |
Sure Numarası | 70 |
Ayet Numarası | 16 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 29 |
Kur'an Sayfası | 577 |
Toplam Harf Sayısı | 53 |
Toplam Kelime Sayısı | 10 |
Meâric Suresi, Mekke döneminde inmiştir ve genel olarak ahiret, ceza, mükafat ve insanın yaratılışına dair konuları ele almaktadır. Bu surede, özellikle cehennemle ilgili tasvirler dikkat çekmektedir. Ayet 16, cehennemin acımasız doğasını, orada yaşanacak olan azapları açıklamaktadır. İnsanın derisinin kavrulması ve soyulması gibi son derece çarpıcı ifadeler kullanılarak dinleyicilere cehennem azabının ne denli korkutucu olduğu anlatılmaya çalışılmaktadır. Bu tür ifadeler, insanların ahlaki olarak doğru yolda kalmalarını sağlamak amacıyla uyarılar niteliğindedir. İnsanın bu dünyada yapmış olduğu her şeyin karşılığını alacağına dair bir hatırlatmadır. Bu bağlamda, ayet hem bir uyarı hem de bir gerçeklik olarak sunulmaktadır. Ayrıca, Meâric Suresi'nin içeriği, insanın ahlaki sorumlulukları ve toplumsal ilişkileri üzerinde dururken, ahirete olan inancın da önemini vurgulamaktadır. Cehennem tasvirleri, insanları doğru yola yönlendirmek için bir tedbir olarak değerlendirilebilir.
Meâric Suresi 16. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
كَعَذَابٍ | azap |
تُقَشِّرُ | soymak |
جَلْدٍ | deri |
Ayet içerisinde 'تُقَشِّرُ' kelimesi 'soymak' anlamında kullanılmış olup, burada derinin soyulması durumu vurgulanmaktadır. 'كَعَذَابٍ' kelimesi ise 'azap' anlamına gelmektedir ve cehennem azabının korkunç doğasını ifade etmektedir. Ayrıca 'جَلْدٍ' kelimesi deri anlamında kullanılmıştır ve cehennemde yaşanacak olan acıların ciddiyetine dikkat çekmektedir.
Meâric Suresi 16. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
جَلْدٍ | deri | 7 |
عَذَابٍ | azap | 15 |
تَقْشِيرٌ | soyma | 3 |
Ayet içerisinde geçen 'جَلْدٍ' (deri), 'عَذَابٍ' (azap) ve 'تَقْشِيرٌ' (soyma) kelimeleri Kur'an'da sıkça kullanılmaktadır. Bu kelimelerin sık kullanımı, cehennem ve ahiret tasvirleri ile ilgili endişeleri dile getiren ayetlerde, insanın başına gelecek olan azapların ciddiyetini belirtmek amacıyla önem kazanmaktadır. Özellikle 'عَذَابٍ' kelimesinin 15 defa geçmesi, cehennem azabına dair uyarıların sıklığını ve önemini göstermektedir.
عَذَابٍ
15
جَلْدٍ
7
تَقْشِيرٌ
3
Meâric Suresi 16. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | ne el bırakmadadır, ne ayak, ne et bırakmadadır, ne deri. | Edebi |
Diyanet İşleri | Şüphesiz cehennem, derileri kavurup çıkaran alevli ateştir. | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Derileri kavurur, soyar. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | derileri kavurup soyan alevli bir ateştir. | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | nâsın derisi için bir soyup dağıtıcıdır. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Derileri kavurur, soyar. | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | kavurduğu deriyi soyar. | Edebi |
Yaşar Nuri Öztürk | Yakar-kavurur deriyi/koparıp götürür kolu-bacağı. | Modern |
Meâric Suresi 16. ayeti için incelenen 9 farklı meal arasında bazı ortak ifadeler ve dilsel farklılıklar gözlemlenmektedir. Özellikle 'deri' kelimesi birçok mealde yer alırken, 'kavurmak' ve 'soymak' ifadeleri de sıkça kullanılmaktadır. Bu ifadelerin çoğu mealde tercih edilmesi; cehennemin acımasız doğasını ve yaşanacak olan azapları anlatma amacı taşımaktadır. Ancak kullanılan dilin tonu ve ifadenin yapısı açısından bazı farklılıklar vardır. Örneğin, geleneksel mealler genellikle daha sade ve doğrudan anlatım kullanırken, edebi mealler daha zengin bir dil tercih etmektedir. 'Yaşar Nuri Öztürk'ün meali ise daha modern bir dil kullanarak, okuyucuya daha farklı bir perspektif sunmaktadır. Bu durum, meallerin farklı tarihsel ve kültürel bağlamlarda nasıl değerlendirildiğine dair önemli bir gösterge sunmaktadır. Genel olarak, mealler arasındaki dilsel farklılıklar, Kur'an'ın özündeki mesajı aktarma biçimleriyle ilgili zenginlik ve çeşitliliği yansıtmaktadır.