Müddessir Suresi 56. Ayet Meâlleri
| Meâl Sahibi | İfade |
|---|---|
| Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ve Allah'ın dilediğinden başkası öğüt alamaz; odur çekinilmeye değer ve yarlıgayıp suçları örter. |
| Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Bununla beraber, Allah dilemedikçe öğüt alamazlar. O takvaya (kendisine karşı gelmekten sakınılmaya) ehil olandır, bağışlamaya ehil olandır. |
| Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Bununla beraber Allah dilemedikçe onlar öğüt alamazlar. Koruyacak da O'dur, bağışlayacak da. |
| Mehmet Okuyan Meali | (Bunu yapanlar), Allah’ın istediğinden başkasını hatırlamamış olurlar. [Takvâ]ya (duyarlı olmaya) layık olan da bağışlayan da O’dur. |
| Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Maamafih düşünüp tefekkür edemezler, meğer ki Allah dilesin, kendisinden korkulacak olan ve mağfiret buyurmaya ehl olan da ancak O'(Hâlık-i Kerîm) dur. |
| Süleyman Ateş Meali | Allah dilemedikçe onlar öğüt almazlar. Takva ve mağfiret ehli O'dur (kendisinden korunmağa, cezasından kaçınmağa layık olan ve günahları bağışlayan yalnız O'dur). |
| Süleymaniye Vakfı Meali | O bilgiyi aklından çıkarmayanlar, tercihlerinin doğruluğunu Allah’ın onayladıklarıdır. Böylesi, Allah’tan çekinip korunan ve affedilmeyi hak eden kişidir. |
| Yaşar Nuri Öztürk Meali | Ve onlar, Allah'ın dilediği dışında, öğüt alamazlar. Sakındırmaya ve affetmeye ehil olan O'dur. |
Müddessir Suresi 56. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
| Sure | Müddessir |
| Sure Numarası | 74 |
| Ayet Numarası | 56 |
| Sure Türü | Mekki |
| Bulunduğu Cüz | 29 |
| Kur'an Sayfası | 577 |
| Toplam Harf Sayısı | 59 |
| Toplam Kelime Sayısı | 13 |
Müddessir Suresi, Mekke döneminde inmiş bir suredir ve genel olarak insanları Allah'a çağırma, ahiret inancı ve insanların sorumlulukları üzerine odaklanmaktadır. Bu surede, peygamberliğin zorlukları ve bu zorluklarla başa çıkma mücadelesi anlatılmaktadır. Ayet 56, Allah'ın dilediğinin dışında insanların öğüt alamayacağını ifade ederken, aynı zamanda Allah'ın yüceltici ve bağışlayıcı niteliğine vurgu yapmaktadır. Bu ayet, müminlerin Allah'a yakınlaşmaları gerektiğini ve gerçek öğüdün sadece Allah'tan gelebileceğini belirtmektedir. Sure içinde yer alan bu ayet, inananların öz disiplinini, ibadetlerini ve takvasını arttırmalarını teşvik etmektedir. Allah'ın dilediklerinden başka bir şeyin geçerliliği olmadığına dair mesaj, bireylerin kendi çabalarının yanı sıra ilahi iradeye de bağlı olduklarını hatırlatmaktadır. Böylece, ayet, kişisel sorumluluğun yanı sıra, Allah'a olan güvenin ve teslimiyetin önemine dikkat çekmektedir. Bu bağlamda, Müddessir Suresi'nin genel teması ile de örtüşen bir mesaj taşımaktadır.
Müddessir Suresi 56. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
| Kelime | Temel Anlamı |
|---|---|
| عَلَّمَ | öğüt vermek |
| إِلَّا | hariç, dışında |
| اللَّهُ | Allah |
| تَقْوَى | takva |
| مَغْفِرَة | bağışlama |
Ayet içinde önemli olan kelimeler, öğüt, Allah, takva ve mağfiret gibi kavramlardır. Bu kelimeler, ayetin ana temasını oluşturmakta ve derin bir anlam katmaktadır. Tecvid açısından ise, ayette med ve idgam kurallarına dikkat edilmiştir.
Müddessir Suresi 56. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
| Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
|---|---|---|
| عَلَّمَ | öğüt vermek | 10 |
| اللَّهُ | Allah | 2699 |
| تَقْوَى | takva | 38 |
| مَغْفِرَة | bağışlama | 30 |
Ayet içinde geçen önemli kelimeler, Kur'an'da farklı sıklıklarda yer almakta. 'Allah' kelimesi, Kur'an'da büyük bir sıklıkla yer almakta, çünkü İslam'ın temel inancı olan tevhidi vurgulamakta. 'Öğüt' kelimesi, insanlara doğru yolu göstermenin önemini ifade ederken, 'takva' ve 'bağışlama' kelimeleri de ahlak ve manevi disiplin konusundaki vurguları artırmaktadır. Bu kelimelerin yüksek kullanım sıklığı, İslam'ın temel prensiplerini ve bireylerin yaşamındaki önemini yansıtmaktadır.
اللَّهُ
2699
تَقْوَى
38
مَغْفِرَة
30
عَلَّمَ
10
Müddessir Suresi 56. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
| Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
|---|---|---|
| Abdulbaki Gölpınarlı | Allah'ın dilediğinden başkası öğüt alamaz | Açıklayıcı |
| Diyanet İşleri | Allah dilemedikçe öğüt alamazlar | Geleneksel |
| Elmalılı Hamdi Yazır | Onlar öğüt alamazlar | Geleneksel |
| Mehmet Okuyan | Allah’ın istediğinden başkasını hatırlamamış olurlar | Modern |
| Ömer Nasuhi Bilmen | Maamafih düşünüp tefekkür edemezler | Açıklayıcı |
| Süleyman Ateş | Allah dilemedikçe onlar öğüt almazlar | Geleneksel |
| Süleymaniye Vakfı | O bilgiyi aklından çıkarmayanlar | Modern |
| Yaşar Nuri Öztürk | Allah'ın dilediği dışında, öğüt alamazlar | Modern |
Mealler arasında en çok ortak kullanılan ifade, 'Allah dilemedikçe öğüt alamazlar' ifadesidir. Bu ifade, hem geleneksel hem de modern meallerde benzer bir anlam taşımakta ve ayetin ana temasını vurgulamaktadır. Farklı meallerde görülen 'öğüt alamazlar' ya da 'hatırlamamış olurlar' gibi ifadeler, anlam açısından benzerlik taşırken, dilsel olarak birbirinden farklılık göstermektedir. Bazı mealler daha modern ve akıcı bir dille ifade edilmişken, bazıları ise daha geleneksel bir üslup benimsemiştir. Bu durum, her bir meali oluşturan yazarın dil tercihlerinin ve hedef kitlelerinin etkisiyle şekillenmiştir. Sonuç olarak, mealler arasındaki farklılıklar, zengin bir dil kullanımı ve anlayış derinliği oluşturmakta.