Muhammed Suresi 10. Ayet
اَفَلَمْ
يَس۪يرُوا
فِي
الْاَرْضِ
فَيَنْظُرُوا
كَيْفَ
كَانَ
عَاقِبَةُ
الَّذ۪ينَ
مِنْ
قَبْلِهِمْۜ
دَمَّرَ
اللّٰهُ
عَلَيْهِمْۘ
وَلِلْكَافِر۪ينَ
اَمْثَالُهَا
١٠
Efelem yesîrû fî-l-ardi feyenzurû keyfe kâne ‘âkibetu-lleżîne min kablihim(c) demmera(A)llâhu ‘aleyhim(s) ve lilkâfirîne emśâluhâ
Muhammed Suresi 10. Ayet Meâlleri

Muhammed Suresi 10. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Muhammed |
Sure Numarası | 47 |
Ayet Numarası | 10 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 27 |
Kur'an Sayfası | 523 |
Toplam Harf Sayısı | 138 |
Toplam Kelime Sayısı | 24 |
Muhammed Suresi, İslam dininin temellerini ve inanç esaslarını pekiştiren ayetlerden oluşan bir Mekki suredir. Bu sure, Müslümanların karşılaştığı zorlukları, düşmanlıkları ve Allah'ın yardımını vurgulayan birçok mesaj içermektedir. Ayet 10, dönemin inkarcıları için bir uyarı niteliğindedir. Bu ayette, geçmiş kavimlerin akıbetleri üzerinden günümüz inkarcılarının neden ibret alması gerektiği anlatılmaktadır. İnsanların yeryüzünde dolaşarak, kendilerinden önceki halkların sonlarının nasıl olduğunu gözlemleyip ibret almaları gerektiği vurgulanır. Allah’ın helak ettiği kavimlerin sonları, inkarcıların benzer bir akıbete uğrayacaklarının bir işareti olarak sunulmaktadır. Böylece, ayet insanları düşünmeye, kendilerini sorgulamaya ve geçmişten ders çıkarmaya teşvik etmektedir. Bu bağlamda, ayet hem tarihsel bir gerçekliği hem de ahlaki bir mesajı içermektedir.
Muhammed Suresi 10. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
يَجُولُونَ | dolaşmak |
كَفَرَ | inkar etmek |
هَلَكَ | helak olmak |
عَاقِبَة | akıbet |
بَصَرَ | görmek |
Ayetin tecvid kuralları arasında 'idgam' ve 'med' durumları bulunur. Özellikle bazı kelimelerin arasındaki bağlantılarda ses uyumu ve uzatma kurallarına dikkat edilmelidir.
Muhammed Suresi 10. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
كَفَرَ | inkar etmek | 21 |
هَلَكَ | helak olmak | 16 |
عَاقِبَة | akıbet | 14 |
Ayet içerisinde geçen kelimeler, Kur'an'da sıkça rastlanan kavramlardır. 'Kâfir' kelimesi, inkar ve küfrün sonuçlarına vurgu yaptığı için 21 defa geçerken, 'helak' kavramı da geçmiş kavimlerin sonlarını hatırlatmakta ve bu sebeple 16 defa yer almaktadır. 'Akıbet' ise sonuç ve nihayet anlamında önemli bir terim olup 14 defa kullanılmıştır. Bu kelimeler, Kur'an'daki temel temaların ve mesajların belirgin örnekleridir.
كَفَرَ
21
هَلَكَ
16
عَاقِبَة
14
Muhammed Suresi 10. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Gezmezler mi yeryüzünde de bakıp görsünler | Geleneksel |
Diyanet İşleri | Onlar yeryüzünde dolaşıp | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Onlar yeryüzünde bir gezmediler mi? | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görmek üzere | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | Yeryüzünde gezmediler mi ki | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı | Edebi |
Süleymaniye Vakfı | Yeryüzünde hiç dolaşmadılar mı ki | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | Onlar yeryüzünde dolaşıp da | Açıklayıcı |
Tabloda yer alan meallerde bazı ortak ifadeler ve kelimeler bulunmaktadır. 'Yeryüzünde dolaşmak' ifadesi, birçok mealde ortak bir şekilde yer almakta olup bu, ayetin ana temasının vurgusu açısından önemlidir. Ayrıca, 'bakmak' veya 'görmek' kelimeleri de meallerde sıklıkla geçmekte ve ayetin uyarı niteliğini pekiştirmektedir. Bunun yanı sıra, farklı meallerde 'gezmek', 'dolaşmak' gibi kelimeler kullanılmıştır. Bu farklılıklar dilsel açıdan eş anlamlı kelimeler olsa da, kullandıkları ton ve üslup açısından değişkenlik göstermektedir. Modern ve edebi ifadeler, dinî metinlerin anlaşılabilirliği ve etkileyiciliği açısından farklılıklar sunmaktadır. Böylece, mealler arasında hem ortak ifadeler hem de farklılıklar gözlemlenmektedir.
Muhammed Sûresi 10. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Bu ayette, Allah'ın insanların kalplerini ve zihinlerini mühürlemesi sonucunda onlara hidayet vermediği, dolayısıyla inanmayanların kaçınılmaz bir yola girecekleri belirtilmektedir.
- Bakara Suresi 6. Ayet: Bu ayet, inkâr edenlerin Allah'ın hidayetinden nasıl mahrum kaldığını belirtmektedir; bu, Muhammed Suresi 10. ayeti ile paraleldir çünkü ikisi de kalp mühürlenmesi temasını işler.
- Mü´minûn Suresi 74. Ayet: Bu ayet, inkâr edenlerin kalplerinin katılaşması ve onlara bir öğüt ulaşmadığı konusunu ele alır. Bu durum, Muhammed Suresi 10. ayetiyle bağlantılıdır, çünkü her iki ayet de hidayet nasip edilmeyenlerin durumunu vurgular.
- Enfâl Sûresi 22. Ayet: Bu ayet, en kötü varlıkların kulakları, gözleri ve kalpleri kapalı olan kişiler olduğunu ifade eder. Bu durumun kuralı, Muhammed Suresi 10. ayetine paralellik gösterir.
Tüm bu ayetler birlikte, hidayetin Allah'ın iradesiyle verildiğini ve inkâr edenlerin hidayetten mahrum kalmalarının sonuçlarını anlamamıza yardımcı olur. İnanmayanların durumları, kalplerin mühürlenmesi ve kötü yola girmekle ilgili benzer temaları işler.
Okumak istediğin ayeti seç