Muhammed Suresi 3. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Bu da, şüphe yok ki kafir olanların, boş şeylere uymalarından ve gene şüphe yok ki inananların, Rablerinden gelen gerçeğe uymalarındandır ve işte Allah, insanlara böyle örnekler getirmekte, hallerini böyle anlatmaktadır. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Bu, inkâr edenlerin batıla uymaları ve inananların Rablerinden gelen gerçeğe uymalarından dolayıdır. İşte Allah, onların örnek teşkil edecek durumlarını insanlara böyle anlatır. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Bu, inkâr edenlerin batıla uymaları ve iman edenlerin de Rablerinden gelen gerçeğe tâbi olmalarından dolayı böyledir. İşte böylece Allah insanlara kendi misallerini anlatır. |
Mehmet Okuyan Meali | Bunun sebebi, inkâr edenlerin [batıl]a uymaları, inananların da Rablerinden gelen gerçeğe uymuş olmalarıdır. İşte böylece Allah insanlara kendilerinden örnekler vermektedir. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Bunun sebebi şudur ki, şüphe yok, kâfir olanlar bâtıla tâbi olmuşlardır, imân edenler de Rablerinden gelen hakka tâbi bulunmuşlardır. İşte Allah, nâsa hallerini böylece beyan eder. |
Süleyman Ateş Meali | Bu, böyledir: Çünkü inkar edenler batıla uymuşlar; inananlar ise Rablerinden gelen hakka uymuşlardır. İşte Allah, onların durumlarını, insanlara böyle anlatır. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Bunun sebebi şudur; ayetleri görmezlikten gelenler (kafirler), boş işlere dalarlar. Allah’a inanıp güvenenler ise Rablerinden gelen gerçeğin arkasında olurlar. Allah, insanlara kendi durumlarını işte böyle anlatır. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Bu böyledir; çünkü küfre batanlar boş ve tutarsıza uymuşlardır. İman edenler ise Rablerinden gelen hakka uymuşlardır. İşte Allah, insanlara kendi durumlarını bu şekilde örnekleyerek anlatır. |
Muhammed Suresi 3. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Muhammed |
Sure Numarası | 47 |
Ayet Numarası | 3 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 27 |
Kur'an Sayfası | 558 |
Toplam Harf Sayısı | 143 |
Toplam Kelime Sayısı | 32 |
Muhammed Suresi, Mekke döneminde inen bir suredir ve genel olarak İslam'a davet, iman edenlerin özellikleri ve inkâr edenlerin durumu üzerine odaklanmaktadır. Bu surede, inananlar ile inkâr edenler arasındaki farklar açıkça belirtilir. Ayet 3, bu iki grup arasındaki temel farkı vurgular; inkar edenlerin batıl olan şeylere tabi olmasını ve inananların ise Rablerinden gelen gerçeğe uymalarını ifade eder. Bu bağlamda, ayetin verdiği mesajlar, toplumun dinî ve ahlaki değerleri açısından önemlidir. İnkar edenlerin durumu, onların boş şeylere dalmalarının sonuçlarıyla ilişkilendirilirken, inananların durumu ise doğruluk ve gerçeklik temelinde ortaya konmaktadır. Bu ayet, aynı zamanda Allah'ın insanlara örnekler vermek yoluyla onlara rehberlik etme amacını taşımaktadır. Sure, Allah'ın varlığı, birliği ve insanlığa olan hitabı çerçevesinde, kendisine inananların durumunu dillendirmekte ve onları teşvik etmektedir. Dolayısıyla, bu ayet, hem bir uyarı hem de bir teşvik unsuru taşıması bakımından büyük bir öneme sahiptir.
Muhammed Suresi 3. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
كافر | inkâr eden |
باطل | batıl |
حق | hak |
Ayet içerisinde belirgin tecvid kuralları bulunmaktadır. Özellikle 'idgam' ve 'med' durumları, kelimelerin telaffuzunda önemli rol oynamaktadır. Bu, ayetin ritmik yapısını güçlendirir ve okuyucuya daha akıcı bir okuma deneyimi sunar.
Muhammed Suresi 3. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
كافر | inkâr eden | 9 |
باطل | batıl | 10 |
حق | hak | 11 |
Ayet içerisinde geçen 'kafir', 'batil' ve 'hak' kelimeleri, Kur'an'da sıkça yer almakta ve özellikle inanç ile itikadın temellerini oluşturan kavramlar olarak önem taşımaktadır. Bu kelimelerin sıklığı, dinî metinlerde inançsızlık ve yanlış yönlenmelerin uyarısını yapma ihtiyacından kaynaklanmaktadır. Aynı zamanda, iman ve hakikat konularının vurgulanması, bu kelimelerin kullanımını artırmaktadır.
حق
11
باطل
10
كافر
9
Muhammed Suresi 3. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | şüphe yok ki kafir olanların, boş şeylere uymalarından | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | inkâr edenlerin batıla uymaları | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | inkâr edenlerin batıla uymaları | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | inkâr edenlerin [batıl]a uymaları | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | şüphe yok, kâfir olanlar bâtıla tâbi olmuşlardır | Geleneksel |
Süleyman Ateş | inakar edenler batıla uymuşlar | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | aytleri görmezlikten gelenler (kafirler), boş işlere dalarlar | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | küfre batanlar boş ve tutarsıza uymuşlardır | Modern |
Tabloda görüldüğü üzere, ayetin birçok mealinde ortak olarak 'inkâr edenlerin batıla uymaları' ifadesi sıkça tekrarlanmaktadır. Bu ifade, ayetin temel mesajını oluşturan bir durumdur ve bu durumun her mealde benzer şekilde dile getirildiği görülmektedir. Öte yandan, farklı meallerde kullanılan ifadeler arasında dilsel farklılıklar bulunmaktadır. Örneğin, Abdulbaki Gölpınarlı'nın 'şüphe yok ki kafir olanların, boş şeylere uymalarından' ifadesi, daha açıklayıcı bir ton taşırken, Yaşar Nuri Öztürk'ün 'küfre batanlar boş ve tutarsıza uymuşlardır' ifadesi, daha modern bir dil kullanmaktadır. Bu durum, mealler arasındaki dil ve ifade tercihlerini ortaya koymakta ve okuyucunun farklı anlayışlarına hitap etmektedir.