مُحَمَّدٍ

Muhammed Suresi 3. Ayet

ذٰلِكَ

بِاَنَّ

الَّذ۪ينَ

كَفَرُوا

اتَّبَعُوا

الْبَاطِلَ

وَاَنَّ

الَّذ۪ينَ

اٰمَنُوا

اتَّبَعُوا

الْحَقَّ

مِنْ

رَبِّهِمْۜ

كَذٰلِكَ

يَضْرِبُ

اللّٰهُ

لِلنَّاسِ

اَمْثَالَهُمْ

٣

Żâlike bi-enne-lleżîne keferû-ttebe’û-lbâtile ve enne-lleżîne âmenû-ttebe’û-lhakka min rabbihim(c) keżâlike yadribu(A)llâhu linnâsi emśâlehum

Bu, inkâr edenlerin bâtıla uymaları ve inananların Rablerinden gelen gerçeğe uymalarından dolayıdır. İşte Allah, onların örnek teşkil edecek durumlarını insanlara böyle anlatır.

Surenin tamamını oku

Muhammed Suresi 3. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiBu da, şüphe yok ki kafir olanların, boş şeylere uymalarından ve gene şüphe yok ki inananların, Rablerinden gelen gerçeğe uymalarındandır ve işte Allah, insanlara böyle örnekler getirmekte, hallerini böyle anlatmaktadır.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)Bu, inkâr edenlerin batıla uymaları ve inananların Rablerinden gelen gerçeğe uymalarından dolayıdır. İşte Allah, onların örnek teşkil edecek durumlarını insanlara böyle anlatır.
Elmalılı Hamdi Yazır MealiBu, inkâr edenlerin batıla uymaları ve iman edenlerin de Rablerinden gelen gerçeğe tâbi olmalarından dolayı böyledir. İşte böylece Allah insanlara kendi misallerini anlatır.
Mehmet Okuyan MealiBunun sebebi, inkâr edenlerin [batıl]a uymaları, inananların da Rablerinden gelen gerçeğe uymuş olmalarıdır. İşte böylece Allah insanlara kendilerinden örnekler vermektedir.
Ömer Nasuhi Bilmen MealiBunun sebebi şudur ki, şüphe yok, kâfir olanlar bâtıla tâbi olmuşlardır, imân edenler de Rablerinden gelen hakka tâbi bulunmuşlardır. İşte Allah, nâsa hallerini böylece beyan eder.
Süleyman Ateş MealiBu, böyledir: Çünkü inkar edenler batıla uymuşlar; inananlar ise Rablerinden gelen hakka uymuşlardır. İşte Allah, onların durumlarını, insanlara böyle anlatır.
Süleymaniye Vakfı MealiBunun sebebi şudur; ayetleri görmezlikten gelenler (kafirler), boş işlere dalarlar. Allah’a inanıp güvenenler ise Rablerinden gelen gerçeğin arkasında olurlar. Allah, insanlara kendi durumlarını işte böyle anlatır.
Yaşar Nuri Öztürk MealiBu böyledir; çünkü küfre batanlar boş ve tutarsıza uymuşlardır. İman edenler ise Rablerinden gelen hakka uymuşlardır. İşte Allah, insanlara kendi durumlarını bu şekilde örnekleyerek anlatır.

Muhammed Suresi 3. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureMuhammed
Sure Numarası47
Ayet Numarası3
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz27
Kur'an Sayfası558
Toplam Harf Sayısı143
Toplam Kelime Sayısı32

Muhammed Suresi, Mekke döneminde inen bir suredir ve genel olarak İslam'a davet, iman edenlerin özellikleri ve inkâr edenlerin durumu üzerine odaklanmaktadır. Bu surede, inananlar ile inkâr edenler arasındaki farklar açıkça belirtilir. Ayet 3, bu iki grup arasındaki temel farkı vurgular; inkar edenlerin batıl olan şeylere tabi olmasını ve inananların ise Rablerinden gelen gerçeğe uymalarını ifade eder. Bu bağlamda, ayetin verdiği mesajlar, toplumun dinî ve ahlaki değerleri açısından önemlidir. İnkar edenlerin durumu, onların boş şeylere dalmalarının sonuçlarıyla ilişkilendirilirken, inananların durumu ise doğruluk ve gerçeklik temelinde ortaya konmaktadır. Bu ayet, aynı zamanda Allah'ın insanlara örnekler vermek yoluyla onlara rehberlik etme amacını taşımaktadır. Sure, Allah'ın varlığı, birliği ve insanlığa olan hitabı çerçevesinde, kendisine inananların durumunu dillendirmekte ve onları teşvik etmektedir. Dolayısıyla, bu ayet, hem bir uyarı hem de bir teşvik unsuru taşıması bakımından büyük bir öneme sahiptir.

Muhammed Suresi 3. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
كافرinkâr eden
باطلbatıl
حقhak

Ayet içerisinde belirgin tecvid kuralları bulunmaktadır. Özellikle 'idgam' ve 'med' durumları, kelimelerin telaffuzunda önemli rol oynamaktadır. Bu, ayetin ritmik yapısını güçlendirir ve okuyucuya daha akıcı bir okuma deneyimi sunar.

Muhammed Suresi 3. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
كافرinkâr eden9
باطلbatıl10
حقhak11

Ayet içerisinde geçen 'kafir', 'batil' ve 'hak' kelimeleri, Kur'an'da sıkça yer almakta ve özellikle inanç ile itikadın temellerini oluşturan kavramlar olarak önem taşımaktadır. Bu kelimelerin sıklığı, dinî metinlerde inançsızlık ve yanlış yönlenmelerin uyarısını yapma ihtiyacından kaynaklanmaktadır. Aynı zamanda, iman ve hakikat konularının vurgulanması, bu kelimelerin kullanımını artırmaktadır.

حق

11

باطل

10

كافر

9

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Muhammed Suresi 3. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki Gölpınarlışüphe yok ki kafir olanların, boş şeylere uymalarındanAçıklayıcı
Diyanet İşleriinkâr edenlerin batıla uymalarıAçıklayıcı
Elmalılı Hamdi Yazırinkâr edenlerin batıla uymalarıGeleneksel
Mehmet Okuyaninkâr edenlerin [batıl]a uymalarıModern
Ömer Nasuhi Bilmenşüphe yok, kâfir olanlar bâtıla tâbi olmuşlardırGeleneksel
Süleyman Ateşinakar edenler batıla uymuşlarAçıklayıcı
Süleymaniye Vakfıaytleri görmezlikten gelenler (kafirler), boş işlere dalarlarModern
Yaşar Nuri Öztürkküfre batanlar boş ve tutarsıza uymuşlardırModern

Tabloda görüldüğü üzere, ayetin birçok mealinde ortak olarak 'inkâr edenlerin batıla uymaları' ifadesi sıkça tekrarlanmaktadır. Bu ifade, ayetin temel mesajını oluşturan bir durumdur ve bu durumun her mealde benzer şekilde dile getirildiği görülmektedir. Öte yandan, farklı meallerde kullanılan ifadeler arasında dilsel farklılıklar bulunmaktadır. Örneğin, Abdulbaki Gölpınarlı'nın 'şüphe yok ki kafir olanların, boş şeylere uymalarından' ifadesi, daha açıklayıcı bir ton taşırken, Yaşar Nuri Öztürk'ün 'küfre batanlar boş ve tutarsıza uymuşlardır' ifadesi, daha modern bir dil kullanmaktadır. Bu durum, mealler arasındaki dil ve ifade tercihlerini ortaya koymakta ve okuyucunun farklı anlayışlarına hitap etmektedir.