Muhammed Suresi 34. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Kafir olanlar ve halkı Allah yolundan çıkaranlar, sonra da kafir olarak ölenler yok mu? Allah, kesin olarak onları yarlıgamamaktadır. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | İnkâr eden, Allah yolundan alıkoyan, sonra da inkârcılar olarak ölenler var ya, Allah onları asla bağışlamayacaktır. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Şüphesiz ki, inkâr edip, Allah yolundan saptıran, sonra da kâfir olarak ölenlere gelince Allah onları asla bağışlamayacaktır. |
Mehmet Okuyan Meali | Şüphesiz ki inkar edip (insanları) Allah yolundan alıkoyan ve sonra da kâfir olarak ölenleri Allah asla bağışlamayacaktır. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Muhakkak o kimseler ki, kâfir oldular ve Allah yolundan men ediverdiler, sonra da onlar kâfir olarak öldüler, artık Allah, onlar için mağfirette bulunmayacaktır. |
Süleyman Ateş Meali | Nankörlük edip Allah yoluna engel olan, sonra kafir olarak ölenleri Allah affetmeyecektir. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Ayetleri görmezlikten gelen, Allah’ın yolundan engelleyen ve sonra (bu şekilde) kafir olarak ölenleri Allah asla bağışlamayacaktır. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | İnkâr edip Allah yolundan döndüren, sonra da küfre saplanmış olarak ölenler yok mu, Allah onları asla affetmeyecektir. |
Muhammed Suresi 34. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Muhammed |
Sure Numarası | 47 |
Ayet Numarası | 34 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 27 |
Kur'an Sayfası | 526 |
Toplam Harf Sayısı | 114 |
Toplam Kelime Sayısı | 22 |
Muhammed Suresi, ismini Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'den alır ve genel olarak Mekke döneminde inmiştir. Bu sure, müslümanların inançlarını pekiştirmeleri, karşılaştıkları zorluklar ve düşmanlarına karşı dayanıklılık göstermeleri gerektiği temalarını işler. Süre boyunca inkar edenlerin, Allah yolundan saptıranların ve sonrasında kafir olarak ölenlerin durumu üzerinde durulmaktadır. Ayet 34, bu bağlamda, inkar edenlerin ve halkı Allah yolundan alıkoyan kişilerin, ölümünden sonra Allah tarafından affedilmeyeceğini bildiren bir uyarıdır. Bu durum, inançsızlığın ve engelleyici tutumların sonucunu vurgulamak amacıyla belirtilmiştir. Sure, inananları cesaretlendirirken, inkar edenlere de bir uyarı niteliği taşır. Ayetin genel yapısı, geçmişteki örneklerin hatırlatılması yoluyla inananların ibret almasını sağlamaktadır. Dönemin Müslümanları için önemli bir motivasyon kaynağı olan bu ayet, inananların sabırlı olmalarını ve bu tür engellerle karşılaştıklarında güçlü durmalarını teşvik etmektedir.
Muhammed Suresi 34. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
كافر | inkâr eden |
يَغْفِرُ | affeder |
سبيل | yol |
Ayette 'كافر' (kâfir) kelimesi, 'inkâr eden' anlamında kullanılırken, 'يَغْفِرُ' (affeder) kelimesi, Allah'ın affetme yetkisini vurgulamaktadır. Ayrıca 'سبيل' (yol) kelimesi, yönlendirme ve rehberlik anlamında önemli bir yere sahiptir. Tecvid açısından, ayette med ve idgam kurallarına dikkat edilmesi gereken bazı kelimeler bulunmaktadır.
Muhammed Suresi 34. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
كافر | inkâr eden | 43 |
يَغْفِرُ | affeder | 14 |
سبيل | yol | 25 |
Ayet içerisinde geçen 'كافر' kelimesi, Kur'an'da sıkça geçmesiyle birlikte inançsızlık ve inkâr gibi kavramların önemini vurgulamakta, insanları bu tutumdan kaçınmaları yönünde uyarma işlevi üstlenmektedir. 'يَغْفِرُ' kelimesi ise, Allah'ın merhametini ve af edici özelliğini temsil etmekte, bu nedenle sıkça kullanılmaktadır. 'سبيل' kelimesi, doğru yolu ifade etmesi açısından dikkat çeken bir diğer terimdir. Bu kelimelerin Kur'an'da fazla geçiyor olması, inanç ve ahlak konularında insanlara rehberlik etme amacıyla ilişkilidir.
كافر
43
سبيل
25
يَغْفِرُ
14
Muhammed Suresi 34. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | kafir olanlar ve halkı Allah yolundan çıkaranlar | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | İnkâr eden, Allah yolundan alıkoyan | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | inkâr edip, Allah yolundan saptıran | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | inkar edip (insanları) Allah yolundan alıkoyan | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | kâfir oldular ve Allah yolundan men ediverdiler | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Nankörlük edip Allah yoluna engel olan | Modern |
Süleymaniye Vakfı | Ayetleri görmezlikten gelen, Allah’ın yolundan engelleyen | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | İnkâr edip Allah yolundan döndüren | Modern |
Tablo incelendiğinde, birçok mealde 'inkâr eden' ve 'Allah yolundan alıkoyan' ifadelerinin sıkça tercih edildiği görülmektedir. Bu ifadeler, ayetin özünü yansıtma açısından önemli bir işlev taşımakta ve okuyucunun anlayışını güçlendirmektedir. Bununla birlikte, bazı meallerde 'nankörlük' ifadesi gibi alternatif kelimelerin kullanılması, aynı anlamı farklı boyutlarda açıklamaktadır. Dilsel olarak farklılıklar, kelimelerin zenginliğini ve derinliğini ortaya koyarken, anlam açısından ise genellikle benzerlik göstermektedir. Ancak, bazı meallerde tercih edilen kelimeler, okuyucuya farklı duygular veya çağrışımlar uyandırabilmektedir. Tüm bu farklılıklar, meallerin çeşitliliğini ve zenginliğini yansıtmaktadır.