Muhammed Suresi 8. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Kafir olanlara gelince: Kötülük onlara ve yaptıklarını boşa çıkarmaktadır. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | İnkâr edenlere gelince, yıkım onlara! Allah, onların işlerini boşa çıkarmıştır. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İnkâr edenlere gelince, artık yıkım onlara. Allah onların amellerini boşa çıkarmıştır. |
Mehmet Okuyan Meali | İnkâr edenlere gelince, onların hakkı yıkımdır. (Allah) onların yaptıklarını boşa çıkarmıştır. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve o kimseler ki, kâfir oldular. Artık helâk onlara! Ve onların amellerini iptâl etmiştir. |
Süleyman Ateş Meali | İnkar edenler(e gelince): Yıkım onlara! (Allah) Onların işlerini boşa çıkarmıştır. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Ayetleri görmezlikten gelenlerin (kafirlerin) hakkı yıkılıp gitmektir. Allah, onların işlerini hedefine ulaştırmaz. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Küfre sapanlara gelince, kayıp ve yıkım onlara! Yapıp ettiklerini boşa çıkardı onların. |
Muhammed Suresi 8. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Muhammed |
Sure Numarası | 47 |
Ayet Numarası | 8 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 26 |
Kur'an Sayfası | 545 |
Toplam Harf Sayısı | 66 |
Toplam Kelime Sayısı | 13 |
Muhammed Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 47. suresi olup, Mekke döneminde inmiştir. Bu sure, genellikle Müslümanların inançlarını pekiştirmek, inkar edenlerin durumu ve Allah'ın adaletine vurgu yapmak amacıyla indirilmiştir. İçerisinde Müslümanların mücadele ve direniş ruhunu artıran birçok tema barındırır. Ayet 8, inkar edenler hakkında bir uyarı niteliği taşımakta ve onların amellerinin boşa gideceğini belirtmektedir. Bu bağlamda, ayetin Müslümanlar için cesaret verici bir mesaj sunduğu söylenebilir. İnkâr edenlerin durumu detaylandırılırken, Allah'ın adaletinin tecelli edeceği ve bu kimselerin itibarlarının kalmayacağı vurgulanmaktadır. Ayetin geçtiği sure, inancın ve sabrın önemine dikkat çekerken, inkarcıların sonunun da kaçınılmaz olduğunu bildirir. Ayrıca, bu surede inkar edenlerin durumu üzerinden, müminlerin nasıl bir tutum içinde olmaları gerektiği konusunda da çıkarımlar yapma imkanı sunulmaktadır.
Muhammed Suresi 8. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
كَافِرِينَ | İnkâr edenler |
هَلاَكٌ | Yıkım |
أَعْمَالَهُمْ | Amelleri |
Ayet içerisinde bazı temel tecvid kuralları gözlemlenmektedir. Örneğin, 'كَافِرِينَ' kelimesinde 'idgam' durumu bulunmaktadır. Ayrıca, 'هَلاَكٌ' kelimesinde med vardır ve bu, okunduğunda belirli bir uzatma ile telaffuz edilmelidir.
Muhammed Suresi 8. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
كَافِرِينَ | İnkâr edenler | 23 |
هَلاَكٌ | Yıkım | 10 |
أَعْمَالَ | Ameller | 12 |
Ayet içinde geçen kelimeler Kur'an'da sıkça karşılaşılan ifadeler olup, özellikle 'كَافِرِينَ', 'هَلاَكٌ' ve 'أَعْمَالَ' kelimeleri, inkar ve sonuçları ile ilgili sıkça vurgu yapılmasını sağlamaktadır. Bu kelimelerin sürekli kullanılması, inancın merkezinde yer alan tevhid ve ahiret inancını pekiştirmekte, müminlerin inançlarını güçlendirmekte ve toplumsal mesajlar içermektedir.
كَافِرِينَ
23
أَعْمَالَ
12
هَلاَكٌ
10
Muhammed Suresi 8. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Kafir olanlara gelince: Kötülük onlara | Geleneksel |
Diyanet İşleri | İnkâr edenlere gelince, yıkım onlara! | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | İnkâr edenlere gelince, artık yıkım onlara. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | İnkâr edenlere gelince, onların hakkı yıkımdır. | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Ve o kimseler ki, kâfir oldular. Artık helâk onlara! | Geleneksel |
Süleyman Ateş | İnkar edenler(e gelince): Yıkım onlara! | Modern |
Süleymaniye Vakfı | Ayetleri görmezlikten gelenlerin (kafirlerin) hakkı yıkılıp gitmektir. | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Küfre sapanlara gelince, kayıp ve yıkım onlara! | Modern |
Yukarıdaki tabloya göre, çoğu mealde ortak olarak 'inkâr edenler' ve 'yıkım' ifadeleri kullanılmıştır. Bu ifadeler, ayetin ana teması olan inkârın sonuçları üzerine odaklanmaktadır. Dilsel açıdan bu ifadelerin seçilmesi, okuyucuya inkâr edenlerin durumunu daha net bir şekilde sunmak amacı taşımaktadır. Bununla birlikte, 'yıkım' ve 'helak' gibi kelimelerin kullanımı, metnin kaygısını ve aciliyetini artırmaktadır. Bazı mealler arasında belirgin farklılıklar görülmekte; örneğin, 'yıkım' ve 'kayıp' terimleri birbirine yakın anlamlara sahip olsa da, 'yıkım' daha güçlü bir vurgu taşırken, 'kayıp' daha genel bir durumu ifade etmektedir. Bu bağlamda, kelimelerin seçimi ve tonlaması, meallerin tarzını ve okuyucu üzerindeki etkisini belirlemektedir.