Mü'minûn Suresi 34. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Kendiniz gibi bir insana itaat ederseniz o zaman gerçekten de ziyan edersiniz. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | “Andolsun, kendiniz gibi bir beşere itaat ederseniz mutlaka ziyana uğrarsınız.” |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Gerçekten, tıpkı kendiniz gibi bir beşere itaat ederseniz herhalde ziyan edersiniz." |
Mehmet Okuyan Meali | (Şöyle demişlerdi): “Doğrusu, sizin gibi bir insana itaat ederseniz şüphesiz ki kaybedersiniz! |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Ve eğer siz, misliniz olan bir insana itaat ederseniz, şüphe yok ki o halde muhakkak hüsrâna uğramış kimselersiniz.» |
Süleyman Ateş Meali | Eğer sizin gibi bir insana ita'at ederseniz o takdirde siz, mutlaka ziyana uğrayanlarsınız demektir. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Eğer sizin gibi bir insana boyun eğecek olursanız siz gerçekten kaybedersiniz. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | "Kendiniz gibi bir insana itaat ederseniz, o takdirde mutlaka hüsrana uğrayanlar olursunuz." |
Mü'minûn Suresi 34. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Mü'minûn |
Sure Numarası | 23 |
Ayet Numarası | 34 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 18 |
Kur'an Sayfası | 502 |
Toplam Harf Sayısı | 90 |
Toplam Kelime Sayısı | 19 |
Mü'minûn Suresi, Mekke döneminde inmiş olan ve inananların özellikleri, ahlaki değerler, toplumsal ilişkiler ve Allah'a olan iman gibi konuları ele alan bir suredir. Bu sure, inananların dini ve ahlaki sorumlulukları, toplumda nasıl bir duruş sergilemeleri gerektiği üzerine önemli mesajlar içermektedir. Ayet 34 ise inananların liderlik ve otorite konularında dikkatli olmaları gerektiğini vurgulamaktadır. Bu ayet, tıpkı kendilerine benzer olan insanlara itaat etmeleri durumunda ne tür kayıplara uğrayabileceklerine dair bir uyarı niteliği taşımaktadır. Ayetin bu bağlamda, insanlara olan güvenin ve itaati sorgulamanın önemi üzerinde durulmaktadır. Özellikle Mekki dönemde, inananların karşılaştıkları zorluklar ve baskılar göz önünde bulundurulursa, bu ayetin toplumsal yapı içinde önemli bir yeri olduğu söylenebilir. Yüzyıllar boyunca Müslüman toplumlarda otorite ve liderlik ilişkilerinin dinamiklerini anlamak adına bu ayetin verdiği mesajlar oldukça değerlidir. Ayet, insana ve ona benzer olanlara karşı duyulan güvenin sorgulanması gerektiğini hatırlatırken, aynı zamanda inananların kendi inançlarına ve değerlerine sıkı sıkıya bağlı kalmaları gerektiğini de vurgulamaktadır. Bu yönüyle ayet, sadece bireysel bir tavsiye değil, aynı zamanda toplumsal bir uyanışa ve bilinçlenmeye de işaret etmektedir.
Mü'minûn Suresi 34. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
طَاعَةٌ | itaat |
مِثْلَكُمْ | sizin gibi |
الْخَسَارَةُ | ziyan |
Ayetin içinde geçen 'طَاعَةٌ' (itaat) kelimesi, birine veya bir şeye boyun eğme ya da itaat etme anlamını taşır. Bunun yanı sıra, 'مِثْلَكُمْ' (sizin gibi) ifadesi, benzerlik vurgusu yapmaktadır. 'الْخَسَارَةُ' (ziyan) kelimesi ise, kayıp veya zarar anlamına gelmektedir. Bu kelimeler, ayetin ana temasını oluşturmakta ve dikkat çekici bir şekilde birlikte kullanılmaktadır.
Mü'minûn Suresi 34. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
طَاعَةٌ | itaat | 20 |
مِثْلَكُمْ | sizin gibi | 7 |
الْخَسَارَةُ | ziyan | 15 |
Ayet içinde geçen 'طَاعَةٌ' (itaat) kelimesi, Kur'an'da toplam 20 defa geçerken, 'مِثْلَكُمْ' (sizin gibi) 7 defa, 'الْخَسَارَةُ' (ziyan) ise 15 defa kullanılmaktadır. Bu kelimelerin sık kullanımı, Kur'an'daki ahlak, itaat ve kayıp temalarının önemi ile doğrudan bağlantılıdır. İtaat, sosyal ve dini bağlamda önemli bir kavram olarak sıklıkla gündeme gelmektedir. Aynı şekilde, 'sizin gibi' ifadesi, insan ilişkilerinde benzerlik ve karşılıklı anlayışın önemine dikkat çekmektedir. Ziyansızlık veya kayıp, insanların yaşamlarında dikkat etmeleri gereken bir durum olarak sürekli hatırlatılmaktadır.
طَاعَةٌ
20
الْخَسَارَةُ
15
مِثْلَكُمْ
7
Mü'minûn Suresi 34. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Kendiniz gibi bir insana itaat ederseniz o zaman gerçekten de ziyan edersiniz. | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Andolsun, kendiniz gibi bir beşere itaat ederseniz mutlaka ziyana uğrarsınız. | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | Gerçekten, tıpkı kendiniz gibi bir beşere itaat ederseniz herhalde ziyan edersiniz. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Doğrusu, sizin gibi bir insana itaat ederseniz şüphesiz ki kaybedersiniz! | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Ve eğer siz, misliniz olan bir insana itaat ederseniz, şüphe yok ki o halde muhakkak hüsrâna uğramış kimselersiniz. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Eğer sizin gibi bir insana ita'at ederseniz o takdirde siz, mutlaka ziyana uğrayanlarsınız demektir. | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Eğer sizin gibi bir insana boyun eğecek olursanız siz gerçekten kaybedersiniz. | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | Kendiniz gibi bir insana itaat ederseniz, o takdirde mutlaka hüsrana uğrayanlar olursunuz. | Açıklayıcı |
Meallerde 'itaat' ve 'sizin gibi bir insan' ifadeleri çoğu mealde ortak olarak kullanılmıştır. Bu ortak ifadeler, ayetin ana temasını yansıtan bir dil kullanıldığını göstermektedir; çünkü itaat kavramı, toplumsal ilişkilerdeki önemli bir yer tutar. Ayrıca, 'ziyan' ve 'kaybetmek' gibi ifadeler de benzer anlamda kullanılmaktadır. Bazı meallerde ise, klasik bir üslup tercih edilirken, diğerlerinde daha modern bir dil kullanılmıştır. Örneğin, Abdulbaki Gölpınarlı ve Süleyman Ateş gibi mealler daha açıklayıcı bir dil kullanırken, Mehmet Okuyan ve Süleymaniye Vakfı gibi mealler daha modern bir ton benimsemektedir. Bu farklılıklar, aynı kavramların farklı biçimlerde ifade edilmesi ve dilsel yetkinlik açısından çeşitlilik sunmaktadır.