Mümtehine Suresi 1. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ey inananlar, düşmanlarımı ve düşmanlarınızı dost edinip onları sevmeyin, onlara haber yolluyorsunuz ama onlar, size gerçek olarak gelen şeye kafir olmuşlardır da Peygamberi ve sizi, Rabbiniz Allah'a inanıyorsunuz diye yurdunuzdan çıkarıyorlar; benim yolumda savaşmak ve razılığımı arayıp elde etmek için yurdunuzdan çıktıysanız, bu, böyle; siz, onlara sevgiyle sır veriyorsunuz ve bense sizin gizlediğiniz şeyi de daha iyi bilirim, açığa vurduğunuz şeyi de ve sizden kim bu işi yaparsa gerçekten dedüz ve doğru yoldan sapmış, yolunu kaybetmiş gitmiştir. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Ey İman edenler! Benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanları dost edinmeyin. Siz onlara sevgi gösteriyorsunuz. Hâlbuki onlar size gelen hakkı inkâr ettiler. Rabbiniz olan Allah’a inandınız diye Resûlü ve sizi yurdunuzdan çıkarıyorlar. Eğer rızamı kazanmak üzere benim yolumda cihad etmek için çıktıysanız (böyle yapmayın). Onlara gizlice sevgi besliyorsunuz. Oysa ben sizin gizlediğinizi de, açığa vurduğunuzu da bilirim. Sizden kim bunu yaparsa, mutlaka doğru yoldan sapmıştır. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ey inananlar! Benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olan kimseleri dost edinmeyin. Onlar size gelen gerçeği inkar ettikleri, Rabbiniz Allah'a inandığınızdan dolayı Resulü ve sizi (yurdunuzdan sürüp) çıkardıkları halde siz onlara sevgi ulaştırıyorsunuz. Eğer benim yolumda savaşmak ve benim rızamı kazanmak için çıktınızsa içinizde onlara sevgi mi gizliyorsunuz? Oysa ben sizin gizlediğiniz ve açığa vurduğunuz her şeyi bilirim. Sizden kim bunu yaparsa doğru yoldan sapmış olur. |
Mehmet Okuyan Meali | Ey iman edenler! Onlar size gelen gerçeği inkâr etmişlerken, Rabbiniz Allah’a imanınızdan dolayı Elçiyi de sizi de yurdunuzdan çıkarıyorken, benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanlara (o kafirlere) içten sevgi besleyerek onları (sakın) dost edinmeyin! Benim yolumda [cihad] etmek (fedakârlık yapmak) ve rızamı kazanmak için (yurdunuzdan) çıktığınız hâlde, (hâlâ) onlara içten sevgi (mi) gizliyorsunuz (besliyorsunuz)! Ben sizin gizlediğinizi de açığa vurduğunuzu da çok iyi bilenim. Sizden kim bunu yaparsa (onları dost edinirse), elbette doğru yoldan sapmış olur. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ey imân etmiş olanlar! Benim düşmanımı, sizin de düşmanınızı dostlar ittihaz etmeyiniz, siz onlara bir meveddet sebebiyle bazı haberler ulaştırıyorsunuz. Halbuki, onlar size Hakk'tan gelen şeyi münkir bulunmuşlardır. Rabbiniz Allah'a imân ettiğinizden dolayı Peygamberi de, sizi de (yurdunuzdan) çıkarıyorlardı. Eğer siz Benim yolumda ve Benim rızamı talep için cihada çıkmış oldu iseniz (O kâfirleri dost tutmayınız). Onlara meveddet ile sır veriyorsunuz ve Ben ise sizin gizlediğiniz şeyi de, açıkladığınız şeyi de pek iyi bilirim ve onu sizden her kim yaparsa artık yolun ortasından sapmış olur. |
Süleyman Ateş Meali | Ey inananlar! Benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olan kimseleri dost edinmeyin. Onlar size gelen gerçeği inkar ettikleri, Rabbiniz Allah'a inandığınızdan dolayı Elçiyi ve sizi (yurdunuzdan) çıkardıkları halde siz onlara sevgi iletiyorsunuz. Benim yolumda cihadetmek ve benim rızamı kazanmak için (yurdunuzdan) çıktığınız halde içinizde onlara sevgi (mi) gizliyorsunuz? Oysa ben sizin gizlediğiniz ve açığa vurduğunuz her şeyi bilirim. Sizden kim bunu yaparsa doğru yoldan sapmış olur. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Ey inanıp güvenenler (müminler)! Benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanları, dost (veli) bilmeyin. Siz onlara karşı sevgi gösteriyorsunuz. Oysa onlar, size gelen gerçeği görmezlikten gelmişlerdir. Rabbiniz olan Allah’a inanıp güvendiniz diye hem elçiyi hem de sizi yurdunuzdan çıkarmaktalar. Eğer benim yolumda ve benim rızamı kazanma arzusuyla mücadele (cihad) için çıktıysanız böyle yapmayın. Onlara duyduğunuz sevgi sebebiyle sır veriyorsunuz? Ben, gizlediğinizi de açığa vurduğunuzu da bilirim. Kim bunu yaparsa düz yoldan çıkmış olur. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Ey iman sahipleri! Düşmanımı ve düşmanınızı dostlar yerine tutmayın! Onlar, size Hak'tan geleni inkâr ettikleri, Rabbiniz Allah'a inandığınız için Peygamber'i ve sizi yurdunuzdan çıkardıkları halde, siz onlara sevgi sunuyorsunuz. Benim yolumda gayret sarf etmek, benim hoşnutluğumu kazanmak için seferber olduğunuz halde, içinizde onlara sevgi gizliyorsunuz. Sizin gizlediğinizi de açığa vurduğunuzu da en iyi ben bilirim. Sizden kim bunu yaparsa denge yolundan sapmış olur. |
Mümtehine Suresi 1. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Mümtehine |
Sure Numarası | 60 |
Ayet Numarası | 1 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 28 |
Kur'an Sayfası | 470 |
Toplam Harf Sayısı | 442 |
Toplam Kelime Sayısı | 92 |
Mümtehine Suresi, Mekke döneminde indirilmiş olup, genel itibarıyla iman edenlerin birbirleriyle olan ilişkilerini, inançlarını ve düşmanlarıyla olan duruşlarını ele alır. Ayet 1, inananlara düşmanlarıyla olan ilişkileri konusunda uyarılar içermektedir. Bu ayet, müminlerin düşmanlarını dost edinmemeleri gerektiğini ifade ederken, aynı zamanda düşmanların inkarcı tutumlarına karşı bir duruş sergilemelerini istemektedir. Ayette, düşmanların inkar ettiği gerçeklere karşı müminlerin gösterdiği sevgi ve dostluk, eleştirilmekte; bu durumun iman edenler için tehlikeli bir davranış olduğu vurgulanmaktadır. Bu bağlamda, müminlerin kendilerine yönelik tehditler karşısında nasıl bir duruş sergilemeleri gerektiği ve Rablerinin rızasını kazanmanın önemine dikkat çekilmektedir. Ayetin getirdiği uyarı ve öğütler, Müslümanların toplumsal ilişkilerinde, inançlarında ve inançlarının gerektirdiği tavırlarda net bir çizgi çizmeleri gerektiğini ifade etmektedir.
Mümtehine Suresi 1. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
مُؤْمِنِينَ | İman edenler |
صَدِيقَ | Dost |
عَدُوٍّ | Düşman |
إِنَّ | Şüphesiz ki |
مَكَانَ | Yer |
سِرًّا | Gizlice |
يَعْلَمُ | Bilir |
طَرِيقً | Yol |
صَوَّرَ | Resimlemek |
إِيمَانًا | İman |
Ayetin telaffuzunda bazı tecvid kuralları bulunmaktadır. Örneğin, "مُؤْمِنِينَ" kelimesindeki 'ن' harfi idgam kuralına tabidir, bu da kelimenin daha akıcı okumasını sağlar. Ayrıca, 'إِنَّ' kelimesinde med kuralı da bulunur, bu da uzatarak okunması gerektiği anlamına gelir.
Mümtehine Suresi 1. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
مُؤْمِنِينَ | İman edenler | 30 |
عَدُوٍّ | Düşman | 10 |
صَدِيقَ | Dost | 12 |
Ayet içerisinde geçen kelimelerin Kur'an'da toplam geçiş sayıları, kelimelerin önemini ve sıklığını göstermektedir. 'مُؤْمِنِينَ' kelimesi, iman edenlerin önemini vurgulamakta ve bu kelimenin sıkça kullanılması, Müslüman topluluğunun birlikteliği adına önemli bir ifade olduğunu göstermektedir. 'عَدُوٍّ' kelimesi ise düşmanlık kavramını temsil etmekte ve bu kelime, müminlerin dikkat etmeleri gereken bir durumu ifade etmektedir. 'صَدِيقَ' kelimesi, dostluk bağlarını, ilişkileri ve bunların nasıl olmasının gerektiğini ifade eder; bu nedenle Kur'an'da sıkça yer bulmaktadır.
مُؤْمِنِينَ
30
صَدِيقَ
12
عَدُوٍّ
10
Mümtehine Suresi 1. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | düşmanlarımı ve düşmanlarınızı dost edinip onları sevmeyin | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Benim de düşmanım, sizin de düşmanınız | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | içinizde onlara sevgi mi gizliyorsunuz? | Edebi |
Mehmet Okuyan | içten sevgi besleyerek onları dost edinmeyin | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | meveddet sebebiyle bazı haberler ulaştırıyorsunuz | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Oysa ben sizin gizlediğiniz ve açığa vurduğunuz her şeyi bilirim | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | düşmanımı ve düşmanınızı dostlar yerine tutmayın | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | düşmanımı ve düşmanınızı dostlar yerine tutmayın | Modern |
Tablo incelendiğinde, 'düşmanımı ve düşmanınızı dost edinmeyin' ifadesinin çoğu mealde ortak bir şekilde kullanıldığı görülmektedir. Bu ifadeler, ayetin ana mesajını korumakta ve net bir şekilde düşmanlık ilişkilerini ifade etmektedir. 'İçten sevgi beslemek' gibi ifadeler ise, anlamda farklılıklar içeriyor; bazı meallerde bu duyguya farklı bir açıdan yaklaşılmakta ve daha edebi bir dil kullanılarak ifade edilmektedir. Bu durum, meallerin bağlamına göre değişen dil tonlarının ve seçilen kelimelerin, okuyucunun anlayışını etkileyebileceği anlamına gelmektedir.