Mümtehine Suresi 12. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ey Peygamber, inanmış kadınlar, hiçbir şeyi Allah'a ortak kabul etmeyip şirk koşmamak ve hırsızlık etmemek ve zinada bulunmamak ve çocuklarını öldürmemek ve kendi çocuklarından başkasını eşlerine, ben doğurdum diye tanıtıp iftira etmemek ve sana, meşru ve güzel işlerde karşı gelmemek üzere biatlaşmaya geldikleri zaman biatlaş onlarla ve onlar için Allah'tan yarlıganma dile; şüphe yok ki Allah, suçları örter, rahimdir. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Ey Peygamber! Mü’min kadınlar, Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleriyle ayakları arasında bir iftira uydurup getirmemek, hiçbir iyi işte sana karşı gelmemek konusunda sana biat etmek üzere geldikleri zaman, biatlarını kabul et ve onlar için Allah’tan bağışlama dile. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ey Peygamber! İnanmış kadınlar sana gelip Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamaları, hırsızlık etmemeleri, zina etmemeleri, çocuklarını öldürmemeleri, elleri ile ayakları arasında bir iftira uydurup getirmemeleri, iyi bir işte sana karşı gelmemeleri hususunda sana bey'at ederlerse onların bey'atlarını al ve onlar için Allah'tan mağfiret dile. Şüphesiz Allah, çok bağışlayan, çok merhamet edendir. |
Mehmet Okuyan Meali | Ey Peygamber! İnanmış kadınlar, Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleri ve ayakları arasında bir iftira uydurup getirmemek, iyi işlerde sana karşı gelmemek konusunda sana biat etmek üzere geldikleri zaman biatlarını kabul et! Onlar için Allah’tan bağışlanma dile! Şüphesiz ki Allah çok bağışlayandır, çok merhametlidir. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ey Peygamber! İmân etmiş olan kadınlar sana gelip de, Allah'a bir şeyi şerik koşmamaları ve hırsızlık yapmayacakları ve zinada bulunmayacakları ve çocuklarını öldürmemeleri ve elleriyle ayakları arasında uyduracakları bir bühtan ile gelmemeleri ve sana mâruf bir hususta asî olmayacakları üzerine mübayeada bulunacakları zaman artık sen de onlar ile mübaye-ada bulun ve onlar için Allah'tan mağfiret dile. Şüphe yok Allah gafûrdur, rahîmdir. |
Süleyman Ateş Meali | Ey peygamber, inanmış kadınlar sana gelip Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamaları, hırsızlık etmemeleri, zina etmemeleri, çocuklarını öldürmemeleri, elleriyle ayakları arasında bir iftira uydurup getirmemeleri, iyi bir işte sana karşı gelmemeleri hususunda sana bi'at ederlerse onların bi'atlerini kabul et ve onlar için Allah'tan mağfiret dile. Şüphesiz Allah, çok bağışlayan, çok esirgeyendir. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Ey Nebi! Mümin kadınlar sana bağlanmak (biat) için geldiklerinde, hiçbir şeyi Allah'a ortak koşmamaları, hırsızlık yapmamaları, zina etmemeleri, çocuklarını öldürmemeleri, başkasından kazandıkları çocuğu yalan dolan ile kocalarına mal etmemeleri ve marufta sana isyan etmemeleri şartı ile onların bağlılıklarını kabul et. Allah'tan onların durumlarının düzeltilmesini bağışlanmasını dile. Çünkü Allah bağışlar, ikrâmı boldur. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Ey Peygamber! İnanmış kadınlar sana gelip Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamaları, hırsızlık etmemeleri, zina etmemeleri, çocuklarını öldürmemeleri, elleriyle ayakları arasında bir iftira uydurup ortaya sürmemeleri, iyilik ve güzelliği belirlenmiş bir işte sana isyan etmemeleri hususunda seninle bey'atleşmek isterlerse, onlarla bey'atleş ve onlar için Allah'tan af dile! Kuşkusuz, Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir. |
Mümtehine Suresi 12. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Mümtehine |
Sure Numarası | 60 |
Ayet Numarası | 12 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 28 |
Kur'an Sayfası | 467 |
Toplam Harf Sayısı | 372 |
Toplam Kelime Sayısı | 65 |
Mümtehine Suresi, Mekke döneminde indirilmiş olup, Müslümanların sosyal, hukuki ve ahlaki konularla ilgili duruşlarını şekillendiren önemli bir sure olarak öne çıkmaktadır. Bu surede, özellikle muhalefet edenlerle olan ilişkilerin düzenlenmesi, inanç ve ahlak konularında belirli prensiplerin belirlenmesi üzerinde durulmaktadır. Ayet 12, mümin kadınların İslam’a ve Peygamber’e bağlılıklarını ortaya koydukları bir biat seremonisini ifade etmektedir. Bu bağlamda, kadınların inançlarının özünü oluşturan temel değerlerin korunması gerektiği vurgulanmaktadır. Ayet, Müslüman kadınların, inançlarını koruyacakları ve ahlaki bir yaşam sürdüreceklerine dair taahhütlerini belirtmelerine olanak tanımaktadır. İslam toplumunun inançlı bireyler tarafından desteklenmesi ve adaletin sağlanması açısından bu biat önemli bir yere sahiptir. Ayrıca, ayette geçen 'biat' kelimesi, itaat ve sadakat anlamında kullanılarak, Müslümanların toplumsal dayanışma içinde nasıl bir arada durması gerektiği konusunda bir örnek teşkil etmektedir. Ayet, kadınların toplumsal hayatta nasıl bir rol üstleneceklerine dair bir perspektif sunmakta ve onların İslam toplumu içindeki yerinin güçlenmesine katkı sağlamaktadır.
Mümtehine Suresi 12. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
بَيْعَةٍ | biat, taahhüt |
مُؤْمِنَاتٌ | inanmış kadınlar |
أَلَّا | hiçbir |
شَرِيكٌ | ortak |
مَغْفِرَةٌ | bağışlama |
Ayetin okunmasında dikkat edilmesi gereken tecvid kuralları arasında, 'idgam' ve 'med' kuralları bulunmaktadır. 'Bi'at' kelimesinin 'beyat' şeklinde okunmasında idgam kuralı uygulanmaktadır.
Mümtehine Suresi 12. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
مُؤْمِنَاتٌ | inanmış kadınlar | 12 |
شَرِيكٌ | ortak | 20 |
مَغْفِرَةٌ | bağışlama | 30 |
Bu kelimeler Kur'an'da sıklıkla geçmektedir. Özellikle 'müminat' kelimesi, inanç sahibi olan bireyleri nitelendirmesi açısından önemli bir terimdir. 'Şarik' kelimesi, tevhid inancının zıttı olan şirk kavramını ifade eder ve bu nedenle sıklıkla vurgulanmaktadır. 'Maghfiret' ise Allah’ın merhametini ve affediciliğini temsil ettiğinden, insanlara umut vermek amacıyla sıkça kullanılması anlam kazanır.
مَغْفِرَةٌ
30
شَرِيكٌ
20
مُؤْمِنَاتٌ
12
Mümtehine Suresi 12. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | iman etmiş kadınlar | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | mümin kadınlar | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | inanmış kadınlar | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | inanmış kadınlar | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | imân etmiş olan kadınlar | Geleneksel |
Süleyman Ateş | inanmış kadınlar | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | mümin kadınlar | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | inanmış kadınlar | Modern |
Tablo incelendiğinde, 'inanmış kadınlar' ifadesinin çoğu mealde öne çıktığı görülmektedir. Bu ifade, kadınların dinî ve ahlaki bağlamda güçlü bir vurgu yapması açısından tercih edilmiş olabilir. 'Mümin kadınlar' ifadesi ise geleneksel meallerde sıkça kullanılarak, inanan kadınların toplumdaki yerini ve önemini pekiştirmektedir. Farklı mealler arasında 'iman etmiş' ve 'mümin' gibi ifadeler yer almakta, ancak bu ifadeler arasında anlam açısından belirgin bir farklılık yoktur. Her iki kullanım da benzer bir anlama sahiptir. Ancak, kullanılan dilin tonu açısından bazı farklılıklar göze çarpmaktadır; bazı mealler daha modern ve akıcı bir dil kullanırken, diğerleri daha geleneksel bir anlatımı tercih etmektedir. Bu durum, okuyucu kitlesine ve anlayış biçimine bağlı olarak değişkenlik göstermektedir.