الْمُنَافِقُونَ
Münafikun Suresi 4. Ayet
وَاِذَا
رَاَيْتَهُمْ
تُعْجِبُكَ
اَجْسَامُهُمْۜ
وَاِنْ
يَقُولُوا
تَسْمَعْ
لِقَوْلِهِمْۜ
كَاَنَّهُمْ
خُشُبٌ
مُسَنَّدَةٌۜ
يَحْسَبُونَ
كُلَّ
صَيْحَةٍ
عَلَيْهِمْۜ
هُمُ
الْعَدُوُّ
فَاحْذَرْهُمْۜ
قَاتَلَهُمُ
اللّٰهُۘ
اَنّٰى
يُؤْفَـكُونَ
٤
Ve-iżâ raeytehum tu’cibuke ecsâmuhum(s) ve-in yekûlû tesma’ likavlihim(s) ke-ennehum ḣuşubun musennede(tun)(s) yahsebûne kulle sayhatin ‘aleyhim(c) humu-l’aduvvu fahżerhum(c) kâtelehumu(A)llâh(u)(s) ennâ yu/fekûn(e)
Onları gördüğün zaman kalıpları hoşuna gider. Konuşurlarsa sözlerine kulak verirsin. Onlar sanki elbise giydirilmiş kereste gibidirler. Her kuvvetli sesi kendi aleyhlerine sanırlar. Onlar düşmandır, onlardan sakın! Allah onları kahretsin! Nasıl da (haktan) çevriliyorlar!