الْمُرْسَلَاتِ

Mürselat Suresi 10. Ayet

وَاِذَا

الْجِبَالُ

نُسِفَتْۙ

١٠

Ve-iżâ-lcibâlu nusifet

Dağlar ufalanıp savrulduğu zaman,

Surenin tamamını oku

Mürselât Suresi 10. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiVe dağlar, yerlerinden kopup dümdüz olunca.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)Dağlar ufalanıp savrulduğu zaman,
Elmalılı Hamdi Yazır MealiDağlar savrulduğu zaman,
Mehmet Okuyan MealiDağlar ufalanıp savrulduğunda,
Ömer Nasuhi Bilmen MealiVe o an ki, dağlar dağılıverir.
Süleyman Ateş MealiDağlar ufalanıp savrulduğu zaman,
Süleymaniye Vakfı Mealidağlar parçalanıp savrulunca,
Yaşar Nuri Öztürk MealiDağlar un-ufak edilip savrulduğunda,

Mürselât Suresi 10. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureMürselât
Sure Numarası77
Ayet Numarası10
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz29
Kur'an Sayfası578
Toplam Harf Sayısı38
Toplam Kelime Sayısı8

Mürselât Suresi, Mekke döneminde inmiş olan ve kıyamet alametleri, ahiret hayatı ve insanların yaptıklarıyla ilgili uyarıları içeren bir suredir. Bu sure, genel olarak Allah’ın kudretine ve ahiret gününün gerçekliğine dair güçlü bir hatırlatmada bulunur. Ayet 10, dağların yerlerinden kopup dümdüz olacağı anı tasvir ederken, kıyametin korkunç olaylarını hatırlatır. Dağların savrulması, yeryüzünün güçlü yapısının bile o gün sarsılacağını ve her şeyin altüst olacağını simgeler. Kıyamet gününde insanların karşılaşacağı bu olaylar, onların dünya hayatında yaptıklarıyla bağlantılı olarak değerlendirilir. Mürselât, aynı zamanda insanların uyanışı, sorgulaması ve nihayetinde Allah’a dönmesi üzerine bir mesaj da taşır. Ayetin içindeki 'dağlar' kelimesi, genel olarak güç ve dayanıklılığın sembolü olarak kullanılır. Ancak kıyamet anında bu dağların da savrulması, her şeyin Allah’ın iradesine tabi olduğunu ve o günün dehşetini ortaya koyar. Bu bağlamda ayet, hem bir tehdit hem de bir uyarı niteliğindedir.

Mürselât Suresi 10. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
dağlardağlar
savrulduğusavrulmak, dağılmak
ufalanıpufalanmak, parçalanmak

Ayet, Arapça'da 'dağlar' kelimesi çoğul bir kavramdır ve doğanın güçlü unsurlarından biri olarak kullanılır. 'Savrulduğu' kelimesi, dağların parçalanmasını ifade ederken, 'ufalanıp' kelimesi de bu parçalanma sürecini belirtmektedir. Ayette idgam durumu görülebilir, özellikle 'savrulduğu' kelimesindeki 'dağlar' ile olan bağlantısında vurgulanan ses uyumu dikkat çekmektedir.

Mürselât Suresi 10. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
dağlardağlar18
savruldusavrulmak6
ufalanıpufalanmak3

Kur'an'da 'dağlar' kelimesi toplamda 18 defa geçmektedir. Bu kelimenin sıklığı, dağların sahip olduğu güç ve sağlamlık imajının önemli olduğu birçok ayette kendine yer bulmasından kaynaklanmaktadır. 'Savruldu' kelimesi ise 6 kez geçerek, kıyamet tasvirlerinde yeryüzünün değişiminde dağların rolüne işaret eder. 'Ufalanıp' kelimesi de 3 defa yer almakta ve dağların parçalanma sürecini vurgulayarak kıyametin dehşetini ifade eder.

dağlar

18

savruldu

6

ufalanıp

3

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Mürselât Suresi 10. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki Gölpınarlıdağlar, yerlerinden kopup dümdüz olunca.Açıklayıcı
Diyanet İşleridağlar ufalanıp savrulduğu zaman,Geleneksel
Elmalılı Hamdi Yazırdağlar savrulduğu zaman,Geleneksel
Mehmet Okuyandağlar ufalanıp savrulduğunda,Modern
Ömer Nasuhi BilmenVe o an ki, dağlar dağılıverir.Edebi
Süleyman Ateşdağlar ufalanıp savrulduğu zaman,Geleneksel
Süleymaniye Vakfıdağlar parçalanıp savrulunca[*],Açıklayıcı
Yaşar Nuri Öztürkdağlar un-ufak edilip savrulduğunda,Modern

Tabloda görülen ifadeler arasında 'dağlar' kelimesi çoğu mealdde ortak bir şekilde yer almakta, bu durum kelimenin ayetin merkezinde olduğuna işaret etmektedir. 'Savrulmak' ve 'ufalanmak' gibi ifadeler de ayetlerde sıklıkla kullanılmakta ve dağların durumunu ifade etmektedir. Bu ifadelerin ortak kullanılması, kıyamet tasvirinin dehşetini vurgulamak amacı taşımaktadır. Ancak 'dağılıverir' ifadesi gibi belirgin farklılıklar, bazı meallerin daha edebi bir dille anlatım tercih ettiğini göstermektedir. Bu tür farklılıklar, anlam açısından incelendiğinde, eş anlamlılık gösteren kelimeler olarak değerlendirilebilir, ancak dillerin ifadelerindeki ton farklılıkları ve tercih edilen anlatım biçimleri, okuyucu üzerinde farklı etkiler yaratabilir.