Mürselât Suresi 35. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Bu, bir gündür ki söz söyleyemezler. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Bu, konuşamayacakları gündür. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Bugün, konuşamıyacakları gündür. |
Mehmet Okuyan Meali | Bu (mahşer, kâfirlerin) konuşamayacağı gündür. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Bu bir gündür ki, konuşamazlar. |
Süleyman Ateş Meali | Bu, konuşamayacakları gündür. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Bu, onların konuşamayacakları gündür. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Konuşamayacakları gündür bu! |
Mürselât Suresi 35. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Mürselât |
Sure Numarası | 77 |
Ayet Numarası | 35 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 29 |
Kur'an Sayfası | 566 |
Toplam Harf Sayısı | 34 |
Toplam Kelime Sayısı | 6 |
Mürselât Suresi, Mekke döneminde inmiş bir suredir ve genellikle kıyamet, ahiret hayatı ve insanların yaptıkları iyi ve kötü amellerin sonuçları üzerine bir uyarı niteliği taşır. Bu sure, inkarcıların kıyamet günü karşılaşacakları durumları tasvir ederken, onları bu aşamaya getiren yolda attıkları yanlış adımlara dikkat çeker. Ayet 35, bu bağlamda çok kritik bir noktayı vurgular; bu ayette mahşer gününde kâfirlerin konuşamayacakları bir gün olduğu ifade edilmektedir. Bu durum, kıyamet günü insanların ruhsal ve psikolojik durumlarını yansıtarak, inananlar ile inkâr edenler arasındaki büyük ayrılığı gözler önüne serer. Mahşerde insanların yüzleşeceği gerçekler, bu ayetle bir nebze olsa da tasvir edilmiştir. Mürselât Suresi, genel olarak uyarıcı bir ton taşırken, bu ayet ile daha da keskin bir mesaj verilmekte, inkar edenlerin o gün büyük bir pişmanlık içinde olacakları ve bunun yanında suskun kalacakları ifadesi öne çıkmaktadır. Bu suredeki diğer ayetlerle birlikte, insanları inanç ve ahlak açısından sorgulamaya yönlendiren bir anlatım tarzı hakimdir.
Mürselât Suresi 35. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
يَوْمَ | Gün |
لَا | Hayır |
يَتَكَلَّمُونَ | Konuşmazlar |
Ayetin telaffuzunda dikkat edilmesi gereken bazı tecvid kuralları bulunmaktadır. Örneğin, 'لَا' kelimesindeki 'l' harfi, kendisinden sonra gelen 'يَتَكَلَّمُونَ' kelimesinin başındaki 'ي' harfi ile birleşerek 'idgam' kuralına uyar. Ayrıca, 'يَوْمَ' kelimesi de 'med' kuralına tabi olup, uzatılarak okunmalıdır.
Mürselât Suresi 35. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
يَوْمَ | Gün | 40 |
لَا | Hayır | 30 |
يَتَكَلَّمُونَ | Konuşmazlar | 12 |
Ayet içinde geçen kelimelerden 'يَوْمَ' (gün) kelimesi, Kur'an'da sıkça geçmektedir. Bunun nedeni, Kur'an'da ahiret gününe sıkça atıfta bulunulması ve bu konunun merkezi bir tema olmasıdır. 'لَا' kelimesi ise olumsuzluk bildiren bir ifade olarak, birçok ayette yer almakta ve bu bağlamda önemli bir işlev görmektedir. 'يَتَكَلَّمُونَ' kelimesi ise, ayetteki spesifik durumu belirtmek için kullanılmıştır; bu kelimenin az sayıda geçmesi, ayetin özel bir durumu ifade etmesi açısından anlamlıdır.
يَوْمَ
40
لَا
30
يَتَكَلَّمُونَ
12
Mürselât Suresi 35. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Bu, bir gündür ki söz söyleyemezler. | Geleneksel |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Bu, konuşamayacakları gündür. | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | Bugün, konuşamıyacakları gündür. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Bu (mahşer, kâfirlerin) konuşamayacağı gündür. | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | Bu bir gündür ki, konuşamazlar. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Bu, konuşamayacakları gündür. | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | Bu, onların konuşamayacakları gündür. | Geleneksel |
Yaşar Nuri Öztürk | Konuşamayacakları gündür bu! | Modern |
Yukarıdaki tabloda görülen ifadeler, genel olarak 'konuşamayacakları gün' ifadesinin etrafında şekillenmektedir. Bu ifadeler, mealler arasında farklılık gösterse de çoğu mealde benzer bir anlamı taşımaktadır. Özellikle 'konuşamayacakları' kelimesinin çoğu mealde ortak bir şekilde tercih edilmesi, ayetin içeriğini anlamada önemli bir rol oynamaktadır. Bazı meallerde ise 'söz söyleyemezler' gibi daha geleneksel ifadeler kullanılmıştır. Bu durum, farklı dillerin ve üslupların meale yansıması olarak değerlendirilebilir. Genel olarak, dini metinlerin meallerinde, anlamı kaybetmeden açık bir dil kullanmak, okuyucunun anlamasını kolaylaştırmaktadır. Ancak bazı meallerde ise biraz daha ağır ve edebi bir dil tercih edilmiştir. Bu da okuyucunun metin ile olan bağlılığını artırabilir.