Mürselât Suresi 46. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Yiyin ve geçinin az bir müddet, şüphe yok ki suçlularsınız siz. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Ey inkâr edenler! (Dünyada) yiyin ve birazcık yararlanın! Şüphesiz sizler suçlularsınız. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Yiyin, zevklenin biraz, çünkü siz suçlularsınız. |
Mehmet Okuyan Meali | (Suçlulara şöyle denecektir:) “Yiyin, (dünyadan) biraz daha yararlanın! (Bilin ki) siz suçlusunuz.” |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Yeyiniz ve menfaatleniniz biraz, muhakkak ki, siz günahkârlarsınız. |
Süleyman Ateş Meali | Yeyin, azıcık sefa sürün, siz suçlularsınız! |
Süleymaniye Vakfı Meali | “Ey yalancılar! Biraz daha yiyip için, keyfinize bakın. Sizler suçlusunuz.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Yiyin ve birazcık nimetlenin. Suçlularsınız siz. |
Mürselât Suresi 46. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Mürselât |
Sure Numarası | 77 |
Ayet Numarası | 46 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 29 |
Kur'an Sayfası | 564 |
Toplam Harf Sayısı | 59 |
Toplam Kelime Sayısı | 10 |
Mürselât Suresi, Mekke dönemi vahiylerinden olup, kuvvetli bir hitap tarzına sahiptir. İçeriğinde inkâr edenlere yönelik bir uyarı ve ahiret inancının vurgusu öne çıkmaktadır. Bu ayet, inkâr edenlerin dünyadaki geçici yaşayışlarına bir gönderme yaparak, onların ahiretteki durumlarını hatırlatmaktadır. Ayet, dünyevi zevklerden yararlanmanın geçici olduğunu ve suçluluk durumunu anımsatarak, bu durumun sorumluluğunu yüklenmelerine sebep olmaktadır. Mürselât Suresi'nin genel teması, ahiret günü ve inkarcıların cezası üzerine yoğunlaşmıştır, bu bağlamda ayet, inkâr edenlerin geçici sefa sürmelerinin son bulacağına işaret etmektedir. Böylece, ayetin mesajı, dünya hayatının geçiciliğine ve ahiret hayatının kalıcılığına vurgu yapmaktadır.
Mürselât Suresi 46. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
يَأْكُلُوا | yiyin |
نَفَعَ | yararlanın |
مُجْرِمُونَ | suçlular |
Ayetin telaffuzunda dikkat edilmesi gereken bazı tecvid kuralları bulunmaktadır. Özellikle 'يَأْكُلُوا' kelimesindeki med (uzatma) uygulaması ve 'مُجْرِمُونَ' kelimesindeki idgam (bir harfin diğerine sokulması) durumu, doğru okuma açısından önemlidir.
Mürselât Suresi 46. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
يَأْكُلُوا | yiyin | 15 |
نَفَعَ | yararlanın | 8 |
مُجْرِمُونَ | suçlular | 7 |
Ayet içinde geçen 'يَأْكُلُوا', 'نَفَعَ' ve 'مُجْرِمُونَ' kelimeleri, Kur'an'da tekrar eden kavramlardandır. 'يَأْكُلُوا' kelimesi, insanların beslenme ve geçim konusundaki eylemlerini vurgularken, aynı zamanda dünya hayatının geçici zevklerine de atıfta bulunmaktadır. 'نَفَعَ' kelimesi ise, insanlara sunulan geçici faydaları temsil eder. 'مُجْرِمُونَ' kelimesi, ahiret günündeki hesap vermeyi hatırlatarak, dünyavi yaşamın sonuçlarına dikkat çeker. Bu kelimelerin sık kullanımının, insanlara ahiret inancını ve dünyadaki eylemlerinin sonuçlarını hatırlatmak amacı taşıdığı düşünülebilir.
يَأْكُلُوا
15
نَفَعَ
8
مُجْرِمُونَ
7
Mürselât Suresi 46. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Yiyin ve geçinin az bir müddet | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Ey inkâr edenler! (Dünyada) yiyin ve birazcık yararlanın! | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | Yiyin, zevklenin biraz | Edebi |
Mehmet Okuyan | Yiyin, (dünyadan) biraz daha yararlanın! | Moderne |
Ömer Nasuhi Bilmen | Yeyiniz ve menfaatleniniz biraz | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Yeyin, azıcık sefa sürün | Edebi |
Süleymaniye Vakfı | Ey yalancılar! Biraz daha yiyip için | Geleneksel |
Yaşar Nuri Öztürk | Yiyin ve birazcık nimetlenin | Açıklayıcı |
Mealler arasında gözlemlenen ortak ifadeler, 'yiyin' ve 'biraz' gibi kelimelerdir. Bu ifadeler, ayetin ana mesajını oluşturarak inkâr edenlerin geçici zevkler içinde boğulmalarının ifadesini taşımaktadır. Çoğu mealde bu ifadelerin tercih edilmesi, ayetin anlamını ve bağlamını iletme çabasıyla şekillenmiştir. Bazı meallerde ise 'menfaatlenin' veya 'zevklenin' gibi farklı sözcükler kullanılmıştır. Bu tür ifadeler, anlamda küçük farklılıklar yaratırken, genel mesajın özünde ciddi bir değişiklik yaratmamaktadır. Özellikle, 'suçlular' kelimesi her mealde benzer bir şekilde kullanılarak, inkâr edenlerin durumuna vurgu yapılmıştır. Genel olarak, bu mealler, ayetin verdikleri mesajı çeşitli dillerde ifade etme çabası göstermektedir.