Nahl Suresi 101. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Bir ayeti, başka bir ayetin yerine koyup hükmünü değiştirdik mi, Allah neyi indireceğini daha iyi bildiği halde, sen derler, ancak bir iftiracısın; halbuki onların çoğu bilmez. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Biz bir âyeti değiştirip yerine başka bir âyet getirdiğimiz zaman -ki Allah, neyi indireceğini gayet iyi bilir- onlar Peygamber’e, “Sen ancak uyduruyorsun” derler. Hayır, onların çoğu bilmezler. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Biz bir âyeti değiştirip yerine başka bir âyet getirdiğimiz zaman Allah ne indirdiğini pek iyi bilmiş iken kâfirler Peygambere: "Sen, ancak bir iftiracısın" dediler. Hayır öyle değil; onların çoğu bilmezler. |
Mehmet Okuyan Meali | Biz bir ayetin yerine başka bir ayeti değiştirdiğimiz zaman –ki Allah neyi indireceğini çok iyi bilendir– “Sen ancak bir iftiracısın!” dediler. Hayır; onların çoğu (gerçeği) bilmezler. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve Biz bir âyeti bir âyetin yerine tebdîl edince, Allah ise indirdiğine pek ziyâde alîmdir. Dediler ki: «Sen şüphesiz bir iftiracısın.» Hayır. Onların ekserisi bilmezler. |
Süleyman Ateş Meali | Biz bir ayetin yerine başka bir ayet getirdiğimiz zaman, -Allah ne indirdiğini bilirken- "Sen (Allah'a) iftira ediyorsun (bu sözleri kendin uydurup Allah'ın üstüne atıyorsun)" derler. Hayır, onların çokları bilmiyorlar. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Allah, neyi indireceğini çok iyi bildiği halde, bir âyetin yerine başka bir âyeti koyduğumuzda sana şöyle dediler: “Sen sadece iftiracısın.” Yok, onların pek çoğu bunu bilmezler. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Biz bir ayeti, bir başka ayetin yerine koyduğumuzda -ki Allah neyi indirmekte olduğunu daha iyi bilir- şöyle derler: "Sen düpedüz bir iftiracısın." Hayır, öyle değil. Bunların çokları bilmiyorlar. |
Nahl Suresi 101. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Nahl |
Sure Numarası | 16 |
Ayet Numarası | 101 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 14 |
Kur'an Sayfası | 276 |
Toplam Harf Sayısı | 202 |
Toplam Kelime Sayısı | 41 |
Nahl Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir sure olup, genel olarak İslam dininin temel inançlarını, Allah'ın birliğini ve O'nun insanlara karşı olan merhametini vurgular. Bu sure, insanlara Allah'ın yarattığı nimetleri hatırlatırken, aynı zamanda küfre ve sapkınlığa karşı da bir uyarı niteliği taşır. Nahl Suresi, içinde birçok hikmet ve öğüt barındıran, hem bireysel hem de toplumsal meseleleri ele alan bir metin olarak öne çıkmaktadır. Ayet 101, genel bağlamda, Allah'ın ayetlerini değiştirme veya yeni ayetler indirme konusundaki eleştirilere karşı bir cevap niteliği taşır. Bu ayet, bazı kimselerin Allah'ın iradesini sorgulamalarına ve Peygamber'e yönelttikleri iftiralara karşı bir savunma olarak değerlendirilebilir. Mekke döneminde Müslümanların karşılaştığı zorluklar ve önyargılar, ayetin bağlamında önemli bir yer tutmaktadır. Bu tür eleştiriler, İslam'ın erken dönemlerinde, özellikle de yeni gelen bu mesajın kabulü konusunda ciddi bir engel teşkil etmiştir. Ayetin içeriği, Allah'ın her şeyden haberdar olduğunu ve kullarının O'na olan inançlarının sorgulanmaması gerektiğini belirtirken, aynı zamanda cehaletin ve bilgisizliğin tehlikelerine de dikkat çekmektedir.
Nahl Suresi 101. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
آتَيْنَا | Bir şey verdik |
تَبْدِيلًا | Değiştirme |
إِفْتِرَاءً | İftira |
كَافِرِينَ | Kafirler |
بَلْ | Hayır |
Ayetteki önemli kelimeler arasında 'تَبْدِيلًا' (değiştirme) ve 'إِفْتِرَاءً' (iftira) dikkat çekmektedir. Bu kelimeler, ayetin ana temasını oluşturan konuları öne çıkarmaktadır. Tecvid açısından ise, ayetteki bazı kelimelerde idgam ve med kuralları uygulanmaktadır.
Nahl Suresi 101. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
آية | ayet | 18 |
تَبْدِيلًا | değiştirme | 3 |
إِفْتِرَاءً | iftira | 2 |
Ayet içindeki kelimelerin Kur'an'daki toplam geçiş sayıları, bu kelimelerin önemini vurgulamaktadır. Özellikle 'آية' (ayet) kelimesinin sık kullanılması, Kur'an'ın ayet yapısına ve bu ayetlerin varlığına yapılan atıfların yoğunluğunu göstermektedir. 'تَبْدِيلًا' (değiştirme) kelimesi, Allah'ın iradesinin değişmez olduğu yönündeki argümanı pekiştirmekte, 'إِفْتِرَاءً' (iftira) ise insanların Peygambere yönelttiği suçlamaları vurgulamaktadır. Bu kelimelerin kullanımı, ayetin ana temasına hizmet eden önemli unsurlar olarak öne çıkmaktadır.
آية
18
تَبْدِيلًا
3
إِفْتِرَاءً
2
Nahl Suresi 101. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | sen derler, ancak bir iftiracısın | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Sen ancak uyduruyorsun | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | kâfirler Peygambere: 'Sen, ancak bir iftiracısın' dediler | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Sen ancak bir iftiracısın! | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Sen şüphesiz bir iftiracısın | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Sen (Allah'a) iftira ediyorsun | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Sen sadece iftiracısın | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | Sen düpedüz bir iftiracısın | Modern |
Tabloda görülen ifadeler arasında en yaygın olanı 'Sen ancak iftiracısın' şeklindeki söylemdir. Bu ifade, ayetin ana fikrini aktarmakta ve çoğu mealde ortak olarak tercih edilmiştir. Bu durum, kelimenin anlamının net bir şekilde aktarılmak istenmesiyle ilgilidir. Ancak 'Sen derler, ancak bir iftiracısın' gibi ifadeler daha geleneksel bir anlatımla birlikte geleneksel bir ton taşırken, modern meallerde ise daha akıcı ve güncel bir dil kullanılmıştır. Bunun yanı sıra, farklı meallerde kullanılan ifadeler arasında anlam açısından ufak tefek farklılıklar bulunmaktadır. Örneğin, 'Sen düpedüz bir iftiracısın' ifadesi, diğerlerine göre daha abartılı ve kesin bir ton sergilemektedir. Tüm bu farklılıklar, her bir mealin yazarının tercih ettiği üslup ve hedef kitlesinin diline bağlı olarak değişkenlik göstermektedir.