Nahl Suresi 108. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Onlar, öyle kişilerdir ki Allah, onların kalplerini, kulaklarını, gözlerini mühürlemiştir ve onlardır gaflet edenlerin ta kendileri. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | İşte onlar, Allah’ın; kalplerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir. İşte onlar gafillerin ta kendileridir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Bunlar, o kimselerdir ki; Allah kalblerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlemiştir. Ve onlar, gafillerin ta kendileridir. |
Mehmet Okuyan Meali | İşte onlar kalplerini, işitme (duyu)sunu ve gözlerini Allah’ın mühürlediği kişilerdir. Onlar habersizmiş gibi davrananların ta kendileridir. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onlar o kimselerdir ki, Allah onların kalpleri, kulakları ve gözleri üzerine mühür basmıştır ve gâfiller olanlar da işte onlardır. |
Süleyman Ateş Meali | Onlar, Allah'ın kalblerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir. İşte gafiller onlardır. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Bunlar, kalpleri, dinleme ve görmeleri üzerinde Allah’ın yeni bir yapı oluşturduğu kimselerdir. Onlar, ne yaptıklarının farkında değillerdir. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Bunlar, Allah'ın; kalpleri, kulakları ve gözleri üstüne mühür bastığı insanlardır. Gaflete saplananlar da bunların ta kendileridir. |
Nahl Suresi 108. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Nahl |
Sure Numarası | 16 |
Ayet Numarası | 108 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 14 |
Kur'an Sayfası | 297 |
Toplam Harf Sayısı | 106 |
Toplam Kelime Sayısı | 23 |
Nahl Suresi, Mekki bir sure olup, adını 'Nahl' (arı) kelimesinden alır. Sure, Allah'ın yaratma kudretini, insanlara sunduğu nimetleri ve evrendeki düzeni anlatan ayetlerle doludur. Bu surede, insanlara sadece fiziksel değil, aynı zamanda manevi bir uyanışın da gerekli olduğu vurgulanmaktadır. Ayet 108, bu bağlamda, Allah'ın kalpleri, kulakları ve gözlerin üzerine mühür vurduğu kişileri işaret eder. Bu kişiler gaflet içinde olan, hakikati göremeyen ve dinin mesajlarını anlamakta zorlanan insanlardır. İnsanların algılarının kapalı olması, onları derin bir bilinçsizlik içine iter. Ayetin geçtiği sure, insanların doğru yolda olmaları için gerekli olan akıl ve idrak yetisinin önemine dikkat çekmektedir. Nahl Suresi, genel olarak toplumsal ve bireysel ahlaka, inanca dair öğütler vermektedir. Dini ve etik değerlere vurgu yaparak, insanları kendi iç alemlerine dönmeye davet etmektedir. Bu bağlamda ayet, bireylerin zihinlerini ve kalplerini açmalarının, Allah'ın mesajını anlamalarının ne kadar önemli olduğunu ifade eder.
Nahl Suresi 108. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
مُخَتَامَةٌ | mühürleme |
قَلْبٌ | kalp |
أُذُنٌ | kulak |
عَيْنٌ | göz |
غَافِلٌ | gaflet eden |
Ayetin telaffuzunda dikkat edilmesi gereken bazı tecvid kuralları bulunmaktadır. Örneğin, 'مُخَتَامَةٌ' kelimesindeki 'م' harfi ile 'خ' harfi arasında bir idgam durumu yoktur. Ayrıca 'غَافِلٌ' kelimesi, 'غ' harfi ile sesli harf arasında med (uzatma) gerektiren bir durum yoktur.
Nahl Suresi 108. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
قَلْبٌ | kalp | 284 |
أُذُنٌ | kulak | 50 |
عَيْنٌ | göz | 97 |
غَافِلٌ | gaflet eden | 6 |
مُخَتَامَةٌ | mühürleme | 1 |
Ayet içinde geçen kelimelerin Kur'an'daki toplam geçiş sayıları, bu kavramların önemini ve kullanım sıklığını gösterir. 'Kalp' kelimesinin 284 defa geçmesi, onun manevi ve ruhsal boyutunun insan hayatındaki merkezi rolünü vurgular. 'Kulak' ve 'göz' gibi duyuların da sıklıkla anılması, insanların algılamalarının ne kadar önemli olduğunu gözler önüne serer. 'Gaflet' teriminin bu kadar az geçmesi ise, bu durumun ciddiyetinin ve insanları tuzağa düşüren bir hal oluşunun altını çizer. 'Mühürleme' kelimesi ise sadece bu ayette geçmekte, dolayısıyla bu kavramın özgün ve özel bir anlam taşıdığı anlaşılmaktadır.
قَلْبٌ
284
عَيْنٌ
97
أُذُنٌ
50
غَافِلٌ
6
مُخَتَامَةٌ
1
Nahl Suresi 108. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Onlar, öyle kişilerdir ki Allah, onların kalplerini, kulaklarını, gözlerini mühürlemiştir. | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri Meali | İşte onlar, Allah’ın; kalplerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir. | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | Bunlar, o kimselerdir ki; Allah kalblerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlemiştir. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | İşte onlar kalplerini, işitme (duyu)sunu ve gözlerini Allah’ın mühürlediği kişilerdir. | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | Onlar o kimselerdir ki, Allah onların kalpleri, kulakları ve gözleri üzerine mühür basmıştır. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Onlar, Allah'ın kalblerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir. | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | Bunlar, kalpleri, dinleme ve görmeleri üzerinde Allah’ın yeni bir yapı oluşturduğu kimselerdir. | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | Bunlar, Allah'ın; kalpleri, kulakları ve gözleri üstüne mühür bastığı insanlardır. | Açıklayıcı |
Tabloda görüldüğü gibi, çoğu mealde 'Allah, onların kalplerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlemiştir' ifadesi sıkça kullanılan bir anlatıma sahiptir. Bu ifadenin benimsenmiş olması, ayetin merkezî mesajının net bir şekilde aktarılma ihtiyacını gösterir. 'Gafillerin ta kendileridir' ifadesi ise hemen hemen tüm meallerde benzer bir biçimde yer almakta, bu da ayetin anlam bütünlüğü açısından büyük önem taşımaktadır. Bunun yanı sıra, bazı meallerde 'mühürleme' kavramı ile ilgili daha açıklayıcı ifadeler kullanılmıştır. Örneğin, Süleymaniye Vakfı'nın mealinde 'yeni bir yapı oluşturduğu' ifadesi, daha modern bir dil kullanarak anlamı genişletmiştir. Bu, geleneksel ifadelerin yanı sıra, ayetin çağdaş bir bakış açısıyla da anlaşılmasına olanak tanımaktadır. Ancak, bu farklılıklar dil açısından daha çok üslup farklılıkları olarak görülmekte ve anlamda köklü bir değişim yaratmamaktadır.