النَّحْلِ

Nahl Suresi 109. Ayet

لَا جَرَمَ

اَنَّهُمْ

فِي

الْاٰخِرَةِ

هُمُ

الْخَاسِرُونَ

١٠٩

Lâ cerame ennehum fî-l-âḣirati humu-lḣâsirûn(e)

Hiç şüphesiz onlar, ahirette ziyana uğrayanların da ta kendileridir.

Surenin tamamını oku

Nahl Suresi 109. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiHiç şüphe yok ki onlar, ahirette de ziyana uğrayanlardır.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)Hiç şüphesiz onlar, ahirette ziyana uğrayanların da ta kendileridir.
Elmalılı Hamdi Yazır MealiHiç şüphesiz onlar, ahirette perişan olup hüsrana uğrayanların ta kendileridir.
Mehmet Okuyan MealiŞüphesiz ki onlar ahirette kaybedenlerin de ta kendileridir.
Ömer Nasuhi Bilmen MealiHiç şüphe yok ki, ahirette hüsrâna uğrayanlar da onlardır, onlar.
Süleyman Ateş MealiElbette onlar, ahirette ziyana uğrayacaklardır.
Süleymaniye Vakfı MealiZerre kadar şüphe yok ki ahirette onlar, umduğunu bulamayacaklardır.
Yaşar Nuri Öztürk MealiHiç kuşkusuz, âhirette hüsrana uğrayacaklar da bunlardır.

Nahl Suresi 109. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureNahl
Sure Numarası16
Ayet Numarası109
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz14
Kur'an Sayfası271
Toplam Harf Sayısı54
Toplam Kelime Sayısı12

Nahl Suresi, Mekki bir sure olup Kur'an-ı Kerim'in 16. suresidir. İniş dönemi itibarıyla Mekke'de indirilmiştir ve bu surede genel olarak Allah'ın yaratma kudreti, nimetleri ve insanların bu nimetlere şükretmesi gerektiği üzerinde durulmaktadır. Nahl Suresi, içerdiği mesajlarla, insanları düşünmeye, Allah'ın varlığına ve birliğine dair deliller sunmaya teşvik eder. Ayet 109, bu bağlamda, ahirette ziyana uğrayacak kimseler hakkında bir uyarıdır. Ayet, şüphesiz ki bu kimselerin hüsrana uğrayacaklarını vurgular. Bunun yanında, bu ayet, hem bir tehdit hem de bir uyarı niteliği taşır. Nahl Suresi, genel olarak insanlara dikkatli olmalarını, Allah'a yönelmelerini ve O'na kulluk etmelerini hatırlatır. Bu çerçevede, ayet, insanların ahirette karşılaşacakları sonuçlar hakkında bir düşünce oluşturur ve onları bu konuda düşünmeye sevk eder.

Nahl Suresi 109. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
هُمْOnlar
آخِرَةAhiret
خَاسِرُونَZiyana uğrayanlar

Ayetin telaffuzunda 'idgam' kuralı uygulanmıştır. Ayrıca, 'madd' kuralları da göz önünde bulundurulmalıdır.

Nahl Suresi 109. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
هُمْOnlar150
آخِرَةAhiret115
خَاسِرُونَZiyana uğrayanlar30

Bu kelimeler Kur'an'da sıkça geçmektedir. 'هُمْ' (onlar) kelimesi, insanları ifade etmek için yaygın bir şekilde kullanılırken, 'آخِرَة' (ahiret) kelimesi, ahiret inancının vurgulanması açısından önemlidir. 'خَاسِرُونَ' (ziyana uğrayanlar) ifadesi, ahirette başarısız olanların durumunu belirtmek için kullanılır ve bu kelimelerin çok kullanılması, Kur'an'ın temel mesajlarından birisidir.

هُمْ

150

آخِرَة

115

خَاسِرُونَ

30

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Nahl Suresi 109. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki Gölpınarlıahirette de ziyana uğrayanlardırGeleneksel
Diyanet İşleriahirette ziyana uğrayanların da ta kendileridirAçıklayıcı
Elmalılı Hamdi Yazırahirette perişan olup hüsrana uğrayanların ta kendileridirEdebi
Mehmet Okuyanahirette kaybedenlerin de ta kendileridirModern
Ömer Nasuhi Bilmenahirette hüsrâna uğrayanlar da onlardırGeleneksel
Süleyman Ateşahirette ziyana uğrayacaklardırAçıklayıcı
Süleymaniye Vakfıahirette onlar, umduğunu bulamayacaklardırModern
Yaşar Nuri Öztürkâhirette hüsrana uğrayacaklar da bunlardırGeleneksel

Yukarıdaki tabloda görüldüğü üzere, mealler arasında 'ahirette hüsrana uğrayanlar' ifadesi sıkça kullanılmakta olup, bu durum 'ahiret' kavramının önemine vurgu yapmaktadır. Çoğu mealde geçen bu ifade, hem dilsel hem de anlamsal açıdan benzer bir anlam taşıdığı için tercih edilmiştir. Bazı meallerde 'ziyana uğrayanlar' kelimesi de öne çıkmaktadır. Ayrıca, 'kaybedenler' terimi, daha modern bir yaklaşım sergileyerek bu konudaki anlayışı daha farklı bir bağlama oturtmaktadır. Bu farklılıklar, her bir mealin dilsel tercihleri ve yazarların tarzından kaynaklanmakta olup, 'hüsran' ve 'ziyan' kelimeleri arasında bir anlam farkı bulunmaktadır.