Nahl Suresi 116. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Yalanlar uydurup dile getirerek Allah'a iftira etmeyin şu helaldir, bu haram diye; şüphe yok ki yalan söyleyip Allah'a iftira edenler, kurtulmazlar, muratlarına ermezler. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Dilleriniz yalana alışageldiğinden dolayı, Allah’a karşı yalan uydurmak için, “Şu helâldir”, “Şu haramdır” demeyin. Şüphesiz, Allah’a karşı yalan uyduranlar, kurtuluşa eremezler. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Dillerinizin yalan vasfetmesi ile: "Şu helaldir, şu haramdır" demeyin; aksi halde Allah'a iftira etmiş olursunuz. Şüphesiz Allah'a yalan uyduranlar asla kurtulamazlar. |
Mehmet Okuyan Meali | Dillerinizin uydurduğu yalana dayanarak “Şu helaldir, şu da haramdır!” demeyin; sonunda Allah’a yalan uydurmuş olursunuz. Allah’a yalan uyduranlar kurtulamazlar. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Lisanlarınızın yalan yere vasıflandırdığı şeyler hakkında «Şu helâldir ve şu haramdır» demeyiniz ki, Allah'a karşı yalan iftirada bulunmuş olursunuz. Şüphe yok ki, Allah'a karşı yalan yere iftirada bulunanlar felâha eremezler. |
Süleyman Ateş Meali | Dillerinizin yalan yere nitelendirmesinden ötürü "Şu helaldir, şu haramdır," demeyin, sonra Allah'a karşı yalan uydurmuş olursunuz. Allah'a karşı yalan uyduranlar ise iflah olmazlar. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Allah’a karşı yalan uydurmak için dillerinizin süslediği yalanla “Bu helaldir, bu haramdır” demeyin. Bu yalanı Allah’a atfetmeyin. Yalanlarını Allah’a atfedenler umduklarına kavuşamazlar. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Yalan düzerek Allah'a iftira etmek için, dillerinizin uydurma nitelendirmeleriyle "Şu helaldir, şu da haramdır!" demeyin. Yalan düzerek Allah'a iftira edenler kurtulamazlar. |
Nahl Suresi 116. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Nahl |
Sure Numarası | 16 |
Ayet Numarası | 116 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 14 |
Kur'an Sayfası | 295 |
Toplam Harf Sayısı | 155 |
Toplam Kelime Sayısı | 22 |
Nahl Suresi, Mekke döneminde inmiş olup, genel olarak Allah’ın birliğini, yaratılışın mucizelerini, insanın yaratılışını ve Allah’ın nimetlerini anlatan ayetler içermektedir. Bu surede, insanların yaptıkları ve inançlarıyla ilgili çeşitli konular üzerinde durulmakta, özellikle Allah’a iftira etmenin ve yalan uydurmanın ciddi sonuçları vurgulanmaktadır. Nahl Suresi, insanların diline dikkat etmeleri, helal ve haram kavramlarını açıklarken titiz olmaları gerektiğine dair öğütler vermektedir. Ayet 116, bu bağlamda özellikle yalan uydurmanın ciddiyetine ve Allah’a iftira etmenin sonuçlarına dikkat çekmektedir. Bu tür ifadelerin dillerde kolayca yer almasının tehlikeleri üzerinde durulmakta ve yalan söylemenin sonuçları hatırlatılmaktadır. Mekke döneminde inmiş olması, bu ayetin, inananların doğru yola yönlendirilmeye çalışıldığı bir dönemde geldiğini gösterir. Bu surede, inanç ve eylem arasındaki ilişki net bir şekilde ortaya konmakta, bu tür yalanların insanı kurtaramayacağı vurgulanmaktadır.
Nahl Suresi 116. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
iftira | iftira |
helal | helal |
haram | haram |
yalan | yalan |
dil | dil |
Ayet içerisinde dikkat çekici kelimeler arasında 'iftira', 'helal', 'haram', 'yalan' ve 'dil' kelimeleri bulunmaktadır. Bu kelimeler, ayetin ana temasını oluşturan yalan söyleme ve buna bağlı olarak Allah’a iftirada bulunma konusunu öne çıkarmaktadır. Ayrıca, ayette bazı tecvid kuralları da bulunmaktadır. Örneğin, idgam ve med kuralları uygulanmaktadır.
Nahl Suresi 116. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
iftira | iftira | 8 |
helal | helal | 4 |
haram | haram | 5 |
yalan | yalan | 10 |
dil | dil | 3 |
Kur'an'da geçen bu kelimelerin sık kullanılması, insan ilişkilerinde ve dinî öğretilerde doğruluğun önemini vurgulamak içindir. Yalan ve iftira gibi kavramların tekrarı, bu tür eylemlerin dinî açıdan ne kadar tehlikeli olduğunu göstermektedir. Helal ve haram kavramları, İslam hukukunun temelini oluşturmakta ve bu nedenle sıkça gündeme getirilmektedir.
yalan
10
iftira
8
haram
5
helal
4
dil
3
Nahl Suresi 116. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | yalanlar uydurup dile getirerek Allah'a iftira etmeyin | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Dilleriniz yalana alışageldiğinden dolayı, Allah’a karşı yalan uydurmak için | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | Aksi halde Allah'a iftira etmiş olursunuz | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | dillerinizin uydurduğu yalana dayanarak | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | lisanlarınızın yalan yere vasıflandırdığı şeyler hakkında | Geleneksel |
Süleyman Ateş | dillerinizin yalan yere nitelendirmesinden ötürü | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Allah’a karşı yalan uydurmak için dillerinizin süslediği yalanla | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | yalan düzerek Allah'a iftira etmek için | Modern |
Ayetin mevcut 9 mealini incelediğimizde, 'Allah'a iftira etmeyin' ifadesinin çoğu mealde ortak tercih edildiğini görmekteyiz. Bu ifade, ayetin ana temasını yansıtmaktadır. Ayrıca, 'yalan' ve 'helal/haram' kavramları da sıkça yer almaktadır. Bu tür ifadelerin tercih edilmesi, dinin temel prensiplerini vurgulamak adına önemli bir dilsel seçimdir. Farklı mealler arasında dilsel ton açısından belirgin farklılıklar görülebilmektedir; geleneksel ve modern tonlar arasında geçişler mevcuttur. Özellikle 'dil' ifadesi bazı meallerde farklı varyasyonlarla karşımıza çıkmaktadır. Bu durum, meallerin yazıldığı dönemin dil anlayışını ve okuyucuya hitap etme biçimini yansıtmaktadır.