Nahl Suresi 17. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Yaratan, yaratmayana benzer mi? Hala mı düşünmeyeceksiniz? |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Şu hâlde yaratan, yaratamayan gibi olur mu? Artık siz düşünmez misiniz? |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Hiç yaratan (Allah), yaratmayan (putlar) gibi olur mu? Artık siz düşünmez misiniz? |
Mehmet Okuyan Meali | Yaratan, yaratamayan gibi olur mu (hiç)! (Hâlâ gerçekleri) hatırlamıyor musunuz? |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | İmdi yaratır olan zât, yaratamaz kimse gibi midir? Artık iyice düşünmez misiniz? |
Süleyman Ateş Meali | Yaratan, yaratmayan gibi midir? Hiç düşünmüyor musunuz? |
Süleymaniye Vakfı Meali | Hiç yaratan, yaratmayan gibi olur mu? Bilgilerinizi kullanmaz mısınız? |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Yaratan, yaratmayana benzer mi? Hiç düşünmüyor musunuz? |
Nahl Suresi 17. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Nahl |
Sure Numarası | 16 |
Ayet Numarası | 17 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 14 |
Kur'an Sayfası | 257 |
Toplam Harf Sayısı | 47 |
Toplam Kelime Sayısı | 9 |
Nahl Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 16. suresi olup, Mekki bir sure olarak nitelendirilmektedir. Bu sure, Allah'ın yaratışını, onun birliğini ve insanın bu konudaki sorumluluklarını anlatan birçok tema içerir. 17. ayeti, varlıkların yaratılışı ile ilgili bir düşünceyi sorgulamakta; yaratıcı olan Allah ile yaratıcı olmayan varlıklar arasındaki farkı ortaya koymaktadır. İnsanlar, bir yaratıcı ile yaratıcı olmayanların kıyaslanamayacağını ve bu konuda düşünmeleri gerektiğini vurgulayan bir çağrı yapılmaktadır. Mekke dönemine ait olan bu sure, inançları pekiştirmek ve tevhid anlayışını güçlendirmek amacıyla indirilmiştir. Geniş bir perspektife sahip olan Nahl Suresi'nde, Kur'an’ın getirdiği mesajların insan aklında yer etmesi ve bu aklın doğru kullandığı takdirde doğru sonuçlara ulaşacağı fikri savunulmaktadır. Bu bağlamda, ayet bir sorgulama ve düşünme çağrısı yaparak okuyucuyu bilinçlendirmeyi amaçlamaktadır.
Nahl Suresi 17. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
خَالِقٌ | Yaratan |
مَخْلُوقٌ | Yaratılan |
أَحَدٌ | Kimse |
يُفَكِّرُونَ | Düşünmek |
Ayet içinde dikkat çeken temel tecvid kuralları arasında, 'idgam' ve 'med' gibi durumlar bulunmaktadır. Ayrıca, Arapça'da kelimelerin kök ve türevleri açısından bazı harflerin uzun okunması söz konusudur.
Nahl Suresi 17. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
خَالِقٌ | Yaratan | 8 |
مَخْلُوقٌ | Yaratılan | 7 |
يُفَكِّرُونَ | Düşünmek | 10 |
Yukarıda listelenen kelimeler Kur'an-ı Kerim'de sıkça geçmektedir. 'خَالِقٌ' (yaratan) kelimesinin sık kullanılması, Allah'ın yaratıcı özelliğini vurgulamak amacı taşımaktadır. Benzer şekilde, 'مَخْلُوقٌ' (yaratılan) kelimesi, yaratılan varlıkların durumunu ifade etmek içindir. 'يُفَكِّرُونَ' (düşünmek) kelimesi ise insanlara akıllarını kullanmaları gerektiğini hatırlatır; bu da ayetin ana temasına katkı sağlar.
يُفَكِّرُونَ
10
خَالِقٌ
8
مَخْلُوقٌ
7
Nahl Suresi 17. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Yaratan, yaratmayana benzer mi? | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Şu hâlde yaratan, yaratamayan gibi olur mu? | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | Hiç yaratan (Allah), yaratmayan (putlar) gibi olur mu? | Açıklayıcı |
Mehmet Okuyan | Hâlâ gerçekleri hatırlamıyor musunuz? | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | İmdi yaratır olan zât, yaratamaz kimse gibi midir? | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Hiç düşünmüyor musunuz? | Modern |
Süleymaniye Vakfı | Bilgilerinizi kullanmaz mısınız? | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Hiç düşünmüyor musunuz? | Modern |
Tablo incelendiğinde, 'yaratan, yaratmayan' ifadesi çoğu mealde ortak bir tema olarak karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla bu ifade, ayetin ana mesajına uygun bir dilsel yapı sunmaktadır. 'Düşünmüyor musunuz?' gibi çağrıcı ifadeler de birçok mealde benzer şekillerde kullanılmıştır ve bu, ayetin düşündürücü niteliğini artırmaktadır. Bazı meallerde ise dilsel ton açısından farklılıklar gözlemlenmektedir; örneğin, geleneksel ve modern tonlar arasında bir ayrım bulunmaktadır. Geleneksel mealler, genellikle daha sade ve doğrudan bir dil kullanırken, modern mealler bazen daha akıcı ifadeler tercih etmektedir. Bu durum, farklı okuyucu kitlelerine hitap etme çabasının bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Ayrıca, farklı meallerde kullanılan kelimelerin eş anlamlı olması, anlamda ciddi bir farklılık yaratmadığı görülmektedir. Ancak bazı ifadeler, anlamda küçük nüans farklılıkları barındırmaktadır.