Nahl Suresi 26. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Gerçekten, onlardan önce gelip geçenler de düzenler kurdular, Allah, yapılarını temellerinden yıktı da tavan, başlarına yıkılıverdi ve hem de bu azap, anlayamadıkları bir yerden gelip çattı onlara. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Onlardan öncekiler de tuzak kurmuşlardı. Allah’ın azabı binalarını, temelinden gelip yıktı da tavanları başlarına çöküverdi ve azap kendilerine fark edemedikleri yerden geldi. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onlardan öncekiler de tuzak kurdular. Fakat Allah onların binalarını temelinden sarstı, çatı tepelerinden üzerlerine çöktü ve azap onlara farkedemedikleri bir yönden geldi. |
Mehmet Okuyan Meali | Elbette onlardan öncekiler de (peygamberlere) tuzak kurmuşlardı. Sonunda Allah da onların temellerinden binalarına gelmiş, üstlerinden tavan da tepelerine çökmüştü. Bu azap, onlara fark edemedikleri bir yerden gelmişti. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Muhakkak ki, onlardan evvelkiler de hilede (hud'ada) bulunmuşlardı. Nihâyet Allah Teâlâ'nın emri onların binalarının temellerine geldi de artık tavanları yukarılarından üzerlerine çöküverdi ve onlara azap anlayamadıkları bir cihetten gelivermişti. |
Süleyman Ateş Meali | Onlardan öncekiler de tuzak kurmuşlardı da Allah, binalarına temellerinden gelmiş, üstlerindeki tavan, başlarına çökmüştü! Ve azab onlara ummadıkları yerden gelmişti. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Kendilerinden önce gelenler de oyun kurmuşlardı. Allah yapılarını temellerinden sarsmış ve çatılarını tepelerine yıkmıştı. O azap onlara hiç beklemedikleri yerden gelmişti. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Onlardan öncekiler tuzak kurmuşlardı. Bunun üzerine Allah, binalarına temellerinden çarpmış da üstlerindeki tavan tepelerine çökmüştü. Azap onlara hiç fark edemedikleri yerden gelmişti. |
Nahl Suresi 26. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Nahl |
Sure Numarası | 16 |
Ayet Numarası | 26 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 14 |
Kur'an Sayfası | 306 |
Toplam Harf Sayısı | 242 |
Toplam Kelime Sayısı | 40 |
Nahl Suresi, Mekke döneminde inmiş olup, Allah'ın varlığı, birliği, kudreti, insanların yaratılışı ve çeşitli nimetleri üzerine yoğunlaşmaktadır. Bu sure, ayrıca inkârcıların inançsızlıkları ve Allah’a karşı işledikleri suçlar hakkında uyarılarda bulunmaktadır. Ayet 26, geçmişteki toplumların Allah’ın emirlerine karşı nasıl baş kaldırdıklarını ve bunun sonucunda başlarına gelen felaketleri anlatmaktadır. Geçmişteki toplulukların tuzak kurması, onların Allah’ın iradesine karşı gelme çabalarını sembolize ederken, Allah’ın bu toplulukları nasıl cezalandırdığına dair bir hatırlatma niteliğindedir. Ayetin içeriği, yıkım ve azap temalarını işlerken, aynı zamanda Allah’ın kudretinin karşısında insan iradesinin aciz kaldığını vurgulamaktadır. Bu bağlamda, ayet, tarihsel olaylarla güncel toplumlar arasında bir benzetme kurarak, insanları daha dikkatli olmaya davet eder. Genelde Nahl Suresi, insanları düşünmeye, ibret almaya ve Allah’ın nimete şükretmeye yönlendiren bir mesaj taşımaktadır.
Nahl Suresi 26. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
تَخْطَطُ | Tuzak kurmak |
مَبَانِيَهُمْ | Binaları |
سَارَ | Sarsmak |
Ayetin tecvid kuralları arasında 'idgam' ve 'med' kuralları bulunmaktadır. Bazı kelimelerin birleşmesiyle oluşan 'idgam' örnekleri, akıcılığı sağlamak amacıyla kullanılır.
Nahl Suresi 26. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
تَخْطَطُ | Tuzak kurmak | 3 |
مَبَانِيَهُمْ | Binaları | 5 |
سَارَ | Sarsmak | 2 |
Ayet içerisinde 'تَخْطَطُ', 'مَبَانِيَهُمْ' ve 'سَارَ' kelimeleri dikkat çekmektedir. Bu kelimeler, geçmişteki toplumların Allah’a karşı kurdukları tuzakları ve sonuçlarını ifade etmek için sıkça kullanılmaktadır. 'تَخْطَطُ' kelimesi, insanın kötü niyetle kurduğu planları temsil ederken, 'مَبَانِيَهُمْ' kelimesi, toplumların sosyal yapısını simgeler. 'سَارَ', bu yapıların, Allah’ın iradesiyle nasıl sarsıldığını, yıkıldığını gösterir.
مَبَانِيَهُمْ
5
تَخْطَطُ
3
سَارَ
2
Nahl Suresi 26. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | düzenler kurdular | Geleneksel |
Diyanet İşleri | tuzak kurmuşlardı | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | tuzak kurdular | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | tuzak kurmuşlardı | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | hilede (hud'ada) bulunmuşlardı | Geleneksel |
Süleyman Ateş | tuzak kurmuşlardı | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | oyun kurmuşlardı | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | tuzak kurmuşlardı | Açıklayıcı |
Ayetin meallerinde 'tuzak kurmak' ifadesi sıkça yer almakta ve birçok mealde kelime tercihleri benzerlik göstermektedir. Bu ortak ifade, geçmiş toplumların Allah'a karşı nasıl bir başkaldırı içerisinde olduğunu anlatmak için seçilmiştir. Ancak bazı meallerde 'düzenler kurdular', 'hilede bulunmuşlardı' gibi farklı ifadeler de kullanılmakta. Bu farklılıklar, kelimelerin anlamı açısından belirli bir nüans taşıyabilir. 'Düzenler kurdular' ifadesi, daha çok bir plan yapma eylemini, 'hilede bulunmuşlardı' ifadesi ise aldatma ve aldatılma durumunu yansıttığı için anlamda belirgin farklılıklar barındırabilir. Genel olarak, meallerin çoğu, ayetin ana temasını ve mesajını koruyarak, geçmiş toplulukların Allah’a karşı isyanlarını ve sonuçlarını ifade etme çabası içerisindedir.