Nahl Suresi 28. Ayet
اَلَّذ۪ينَ
تَتَوَفّٰيهُمُ
الْمَلٰٓئِكَةُ
ظَالِم۪ٓي
اَنْفُسِهِمْۖ
فَاَلْقَوُا
السَّلَمَ
مَا
كُنَّا
نَعْمَلُ
مِنْ
سُٓوءٍۜ
بَلٰٓى
اِنَّ
اللّٰهَ
عَل۪يمٌ
بِمَا
كُنْتُمْ
تَعْمَلُونَ
٢٨
Elleżîne teteveffâhumu-lmelâ-iketu zâlimî enfusihim(s) feelkavû-sseleme mâ kunnâ na’melu min sû-/(in)(c) belâ inna(A)llâhe ‘alîmun bimâ kuntum ta’melûn(e)
Nahl Suresi 28. Ayet Meâlleri

Nahl Suresi 28. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Nahl |
Sure Numarası | 16 |
Ayet Numarası | 28 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 14 |
Kur'an Sayfası | 292 |
Toplam Harf Sayısı | 98 |
Toplam Kelime Sayısı | 24 |
Nahl Suresi, Mekki bir sure olup, genel olarak Allah’ın birliğine, O'nun varlığına ve yaratma kudretine dair deliller sunan bir metin olarak öne çıkar. Bu sure, insanlara ve özellikle kâfirlere yönelik uyarılar içermekte olup, ibretler ve öğütler vermektedir. Ayet 28, bu bağlamda, kâfirlerin ruhlarının melekler tarafından alınması anını ve o esnada yapacakları teslimiyet durumunu anlatmaktadır. Ayet, kâfirlerin, kendi nefislerine zulmederek yaptıkları kötülüklerin sonuçlarıyla karşılaşacakları bir durumu ifade eder. Onlar, kötü bir şey yapmadıklarını söyleyerek kendilerini savunmaya çalışacaklardır. Ancak melekler, bu savunmayı kabul etmeyecek ve Allah’ın onların yaptıklarını bildiğini hatırlatacaklardır. Nahl Suresi, insanların yaptığı eylemlerin sonuçlarını ve bu sonuçların ahiret boyutunu hatırlatarak, insanları Allah’a yönelmeye ve O’na ibadet etmeye teşvik etmektedir.
Nahl Suresi 28. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
مَلَائِكَةَ | Melekler |
ظَلَمُوا | Zulmettiler |
كُلَّ | Her şey |
يَعْلَمُ | Bilmek |
نَفْسَ | Nefis |
Ayetin tecvid kurallarından bazıları arasında; 'idgam' (bir harfin diğerinin içine yutulması) ve 'med' (uzatma) gibi uygulamalar bulunmaktadır. Bu durum, ayetin okunmasında dikkat edilmesi gereken önemli kurallardır.
Nahl Suresi 28. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
مَلَائِكَةَ | Melekler | 88 |
ظَلَمُوا | Zulmettiler | 25 |
يَعْلَمُ | Bilmek | 141 |
Ayet içinde geçen kelimelerden 'مَلَائِكَةَ' (Melekler), 'ظَلَمُوا' (Zulmettiler) ve 'يَعْلَمُ' (Bilmek) kelimeleri, Kur'an'da sıkça geçmektedir. Bu kelimelerin çok kullanılması, İslam'ın temel inançlarını ve ahlaki değerlerini vurgulamak için önemlidir. Özellikle meleklerin rolü, insanların eylemlerinin sonucunu bildiren birer tanık olarak işlev görmeleri bakımından dikkat çekmektedir. Zulmetmek, insanın kendine ve başkalarına karşı işlediği hataların ciddiyetini ortaya koyarken, bilmek kavramı da Allah’ın her şeyi kuşatan bilgisine işaret etmektedir.
يَعْلَمُ
141
مَلَائِكَةَ
88
ظَلَمُوا
25
Nahl Suresi 28. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | hiçbir kötülük yapmadık | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | hiçbir kötülük yapmıyorduk | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | bir kötülükten dolayı yapmıyorduk | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | hiçbir kötülük yapmıyorduk ki! | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | bir kötülük yapar olmadık | Geleneksel |
Süleyman Ateş | hiçbir kötülük yapmıyorduk! | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Kötü bir şey yapmıyorduk ki! | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | hiçbir kötülük yapmıyorduk | Açıklayıcı |
Tabloda görüldüğü üzere, 'hiçbir kötülük yapmadık' ifadesi birçok mealde ortak olarak tercih edilmiştir. Bu ifade, ayetin ana mesajının vurgulandığı bir nokta olup, kâfirlerin savunma mekanizmasını ve inkarlarını dile getirmektedir. Diğer ifadelerde ise yapılan kötülüklerin türüne dair farklılıklar görmekteyiz. Bu ifadeler arasında anlam açısından belirgin farklılıklar yoktur, ancak kullanılan kelimelerin tonları ve stilistik tercihleri, yazarların üslup farklılıklarını yansıtmaktadır. Örneğin, 'kötü bir şey yapmıyorduk ki!' gibi modern bir ifade ile 'bir kötülük yapar olmadık' gibi geleneksel bir ifade arasında, anlam bakımından ciddi bir farklılık yoktur, ancak dilsel tonları farklıdır.
Nahl Sûresi 28. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Ayet, kâfirlerin zor durumda kalmaları ve geçici bir süre sonra yok olacakları konusuna değinmektedir. Özellikle, inkar edenlerin ahiret suali ve karşılaşacakları sonuçlar üzerinde durulur.
- Gaşiye Suresi 2. Ayet: Bu ayette de insanların kötü sonuçlarla karşılaşacakları belirtilmektedir, bu durum Nahl Sûresi 28. ayetle paralellik göstermektedir.
- Hâkka Sûresi 27. Ayet: Bu ayette, kâfirlerin durumlarının zorlaşacağı belirtiliyor. Nahl Sûresi 28. ayetle, inkar edenlerin kaybedecekleri şeyler vurgulanır.
- Kehf Sûresi 96. Ayet: Kâfirlerin ahiret günündeki sonlarını anlatan bu ayet, Nahl Sûresi 28. ayetteki zor durum ve sonuçları ile ilişkilidir.
- İnfitar Suresi 1. Ayet: Bu ayet, kıyamet anında insanların yaşanacak sıkıntıları ifade eder; bu durum Nahl Sûresi 28. ayette de ifade edilen zor durumlarla bağlantılıdır.
Nahl Sûresi 28. ayeti ve ilişkili ayetler, inkar edenlerin ahirette karşılaşacakları sonuçları vurgulayarak, insanların yaptıkları eylemlerin önemini ve sonlarını hatırlatmaktadır. Bu ayetler, dini inançlarını kaybetmiş olanların zor bir durumla karşılaşacaklarını ve bunun geçici bir süre olduğunu hissettirmektedir.
Okumak istediğin ayeti seç