Nahl Suresi 39. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | İhtilaf ettikleri şeylerin kendilerince apaçık anlaşılması için ve kafir olanların, yalancı olduklarını bilmeleri için diriltecek onları. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | (Diriltecek ki) ayrılığa düştükleri şeyi onlara anlatsın ve kâfir olanlar da kendilerinin yalancı olduklarını bilsinler! |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Allah ölüleri diriltecek ki, o kâfirlerin, hakkında ihtilaf ettikleri şeyi onlara açıkça göstersin ve bunu inkâr edenler kendilerinin yalancı olduklarını bilsinler. |
Mehmet Okuyan Meali | Hakkında anlaşmazlığa düştükleri şeyi onlara açıklaması ve kâfir olanların da kendilerinin yalancılar olduklarını bilmeleri için (Allah onları diriltecektir). |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Evet. Cenâb-ı Hak ölüleri diriltecektir ki onlara kendisinde ihtilâf ettikleri şeyi açıklasın ve kâfir olanlar da kendilerinin hakikaten ne yalancı kimseler olmuş olduklarını bilsinler. |
Süleyman Ateş Meali | (Diriltecektir ki) Hakkında ihtilaf ettikleri gerçeği onlara açıklasın ve inkar edenler de yalancı olduklarını bilsinler. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Tekrar diriltecek ki anlaşmazlığa düştükleri konuları onlara açıklasın ve ayetleri görmezlikten gelenler (kafirler), yalancı olduklarını öğrensinler. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Diriltecek ki, onlara, ihtilafa düştükleri şeyi açık-seçik göstersin ve küfre sapanlar kendilerinin yalancılar olduğunu bilsinler. |
Nahl Suresi 39. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Nahl |
Sure Numarası | 16 |
Ayet Numarası | 39 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 14 |
Kur'an Sayfası | 305 |
Toplam Harf Sayısı | 144 |
Toplam Kelime Sayısı | 30 |
Nahl Suresi, Mekki döneminde inmiş olup, genel olarak Allah'ın birliğine, ahlaki değerlere, peygamberlerin görevlerine ve insanlığa sunulan nimetlere dair öğretiler içermektedir. Bu surede, özellikle doğal olaylar ve insan hayatındaki mucizeler üzerinden Allah'ın kudretine vurgu yapılır. Sure, insanları Allah’ın varlığına ve birliğine davet ederken, inkârcılara da uyarılarda bulunmaktadır. Nahl Suresi 39. ayet, öteki dünya hayatının gerçekleri üzerine önemli bir mesaj vermekte ve insanların, kendilerinin yanıldıkları konularda uyanmalarını sağlamayı amaçlamaktadır. Bu ayet, inkarcıların ve ayrılığa düşenlerin, gerçeklerin açığa çıkması için diriltilecekleri vurgusunu taşır. Ayet, insanlara, ölümden sonraki hayatın kaçınılmazlığını ve bu hayatta sorumlu oldukları konuları hatırlatmaktadır. Böylece, ahiret inancı ve insanların yaptıklarının sonuçları üzerinde durulmaktadır.
Nahl Suresi 39. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
أَحْيَا | Diriltecek |
يُبَيِّنَ | Açıklasın |
كَافِرُونَ | Kafirler |
Ayetin bazı kelimeleri, önemli dil bilgisel kurallar içermektedir. Özellikle 'أَحْيَا' kelimesi, 'ا' harfi ile başlayarak med durumundadır ve uzun sesli harf olarak okunmalıdır. 'يُبَيِّنَ' kelimesi ise, idgam kurallarına tabi olup, onun ardındaki iz harfi ile birleşerek daha akıcı bir telaffuz yaratır.
Nahl Suresi 39. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
أَحْيَا | Diriltecek | 10 |
يُبَيِّنَ | Açıklasın | 7 |
كَافِرُونَ | Kafirler | 36 |
'أَحْيَا' kelimesi Kur'an'da 10 defa, 'يُبَيِّنَ' kelimesi 7 defa ve 'كَافِرُونَ' kelimesi 36 defa geçmektedir. Bu kelimelerin sık kullanımı, onların önemini vurgular. 'أَحْيَا' ve 'يُبَيِّنَ', diriliş ve açıklama temalarını ifade ederken, 'كَافِرُونَ' kelimesi ise inkarcıların durumunu ve onların sonuçlarını belirtmektedir.
كَافِرُونَ
36
أَحْيَا
10
يُبَيِّنَ
7
Nahl Suresi 39. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | İhtilaf ettikleri şeylerin kendilerince apaçık anlaşılması için | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Ayrılığa düştükleri şeyi onlara anlatsın | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Hakkında ihtilaf ettikleri şeyi onlara açıkça göstersin | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Hakkında anlaşmazlığa düştükleri şeyi onlara açıklaması | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | İhtilaf ettikleri şeyi açıklasın | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Hakkında ihtilaf ettikleri gerçeği onlara açıklasın | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Anlaşmazlığa düştükleri konuları onlara açıklasın | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | İhtilafa düştükleri şeyi açık-seçik göstersin | Açıklayıcı |
Yukarıdaki tabloda, farklı meal sahiplerinin kullandığı ifadeler ve bunların dilsel tonları gösterilmektedir. Çoğu mealde 'açıklamak', 'anlamak' ve 'göstermek' gibi ortak ifadeler kullanılmıştır. Bu ifadelerin tercih edilmesi, ayetin temel mesajını daha net ve anlaşılır bir şekilde izleyicilere iletme amacını taşımaktadır. Ancak bazı mealler, daha geleneksel bir dil kullanarak ifadeyi zenginleştirmekte ve farklı bir ton sunmaktadır. Bu durum, mealler arasında belirgin bir dilsel farklılık olarak öne çıkmaktadır. Bu ifadelerin bazıları eş anlamlıyken, bazıları anlamda daha geniş bir perspektif sunarak metnin derinliğini artırmaktadır.