Nahl Suresi 61. Ayet
وَلَوْ
يُؤَاخِذُ
اللّٰهُ
النَّاسَ
بِظُلْمِهِمْ
مَا
تَرَكَ
عَلَيْهَا
مِنْ
دَٓابَّةٍ
وَلٰكِنْ
يُؤَخِّرُهُمْ
اِلٰٓى
اَجَلٍ
مُسَمًّىۚ
فَاِذَا
جَٓاءَ
اَجَلُهُمْ
لَا
يَسْتَأْخِرُونَ
سَاعَةً
وَلَا
يَسْتَقْدِمُونَ
٦١
Velev yu-âḣiżu(A)llâhu-nnâse bizulmihim mâ terake ‘aleyhâ min dâbbetin velâkin yu-aḣḣiruhum ilâ ecelin musemmâ(en)(s) fe-iżâ câe eceluhum lâ yeste/ḣirûne sâ’a(ten)(s) velâ yestakdimûn(e)
Nahl Suresi 61. Ayet Meâlleri

Nahl Suresi 61. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Nahl |
Sure Numarası | 16 |
Ayet Numarası | 61 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 14 |
Kur'an Sayfası | 318 |
Toplam Harf Sayısı | 154 |
Toplam Kelime Sayısı | 27 |
Nahl Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir sure olarak, genel anlamda Allah'ın nimlerini, yaratılışını ve insanlara olan ihsanını anlatan temalar içerir. Bu surede, insanların Allah'a karşı işledikleri zulümler ve bu zulümlerin sonuçları üzerinde durulmaktadır. Ayet 61, insanların işledikleri zulümler nedeniyle hemen cezalandırılmamalarının ardındaki hikmeti açıklar. Bu ayette, Allah'ın adaletinin tecelli etmesi için bir zaman diliminin belirlenmiş olduğuna vurgu yapılmaktadır. Ayrıca, insanların ecellerinin geldiğinde ne geri kalabilecekleri ne de ileri geçebilecekleri ifade edilmektedir. Bu bağlamda, ayet, Allah'ın merhametini, adalet anlayışını ve insanların haksızlıkları dolayısıyla nasıl bir sonla karşılaşacaklarını anlamalarına yardımcı olma amacındadır. Surenin genel içindeki bu tema, insanları uyarıcı bir dille Allah'a yönelmeye ve zulümlerinden arınmaya teşvik etmektedir. Nahl Suresi, aynı zamanda Allah'ın yaratıcılığını ve insanların varoluşuna dair düşüncelerini ele alırken, insanlara verilen sorumlulukları hatırlatmaktadır.
Nahl Suresi 61. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
يَحْسِبُ | hakkında düşünmek |
ذَاتِ | kendi |
قَتْلٍ | ölüm |
كَلِمَةً | söz |
لَا | değil |
Ayetin tecvid kurallarında, med (uzatma) ve idgam (harflerin birleştirilmesi) gibi temel kurallar dikkat çekmektedir. Özellikle 'لَا' kelimesinde med dikkat çekici bir uzatma gerektirmektedir.
Nahl Suresi 61. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
زُلْم | zulüm | 35 |
عَذَاب | azap | 37 |
إِلَى | kadar | 57 |
Ayet içinde geçen kelimeler, Kur'an'da sıkça yer almaktadır. Örneğin, 'zulüm' kelimesi adalet anlayışının, 'azap' kelimesi ise Allah'ın cezalandırma gücünün temsilcisi olarak kullanılmaktadır. Bu kelimelerin sık kullanılması, insanlara zulmün sonuçlarının ve Allah'ın adaletinin önemini hatırlatma amacı taşımaktadır. Aynı zamanda, 'kadar' kelimesi, belirlenmiş olan sürecin vurgulanması açısından önemlidir.
إِلَى
57
عَذَاب
37
زُلْم
35
Nahl Suresi 61. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | hemen cezalandırsaydı | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | hemen cezalandırsaydı | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | hesaba çekseydi | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | hemen hesaba çekseydi | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | muaheze edecek olsa | Geleneksel |
Süleyman Ateş | yaptıkları (her) haksızlıkla cezalandırsaydı | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | hemen yakalasaydı | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | zulümlerine karşı cezalandırsaydı | Açıklayıcı |
Tabloda görülen ifadelerin çoğu, 'hemen cezalandırsaydı' ifadesinin etrafında toplanmaktadır. Bu ifade, ayetin anlamını vurgulayarak, Allah'ın adaletinin ne kadar hızlı tecelli edebileceğini belirtmektedir. Diğer taraftan, Elmalılı Hamdi Yazır'ın ve Ömer Nasuhi Bilmen'in kullandığı 'hesaba çekseydi' ve 'muaheze edecek olsa' ifadeleri ise daha geleneksel bir dille anlatılmaktadır. Bu farklılıklar, çeşitli meallerin hedef kitlelerine ve anlatım tarzlarına göre değişiklik gösterdiğini göstermektedir. Genel olarak, açıklayıcı ifadeler, ayetin anlaşılmasını kolaylaştırırken, geleneksel ifadeler ise tarihsel ve kültürel bir derinlik sunmaktadır.
Nahl Sûresi 61. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Nahl Sûresi 61. ayet, Allah'ın insanları kıskanmaması ve adaletin sağlanması için bir denge ve düzen oluşturduğunu ifade eder. Bu ayet, seçenlerin ve seçilmeyenlerin kaderlerinin de Allah'ın kontrolünde olduğunu bildirmektedir.
- Âl-i İmrân Sûresi 26. Ayet: Bu ayet, Allah'ın her şeyin mülkü ve yönetimi üzerinde en üstün güce sahip olduğunu vurgulamaktadır, dolayısıyla O, dilediğine ihsan eder ve kimseyi, dilediği gibi bir kader ile baş başa bırakmaz.
- Yûnus Sûresi 31. Ayet: Burada Allah'ın her şeye hakim olduğu ve O'ndan başka ilah bulunmadığı belirtiliyor. Bu da ayetin içeriği ile bağlantılıdır çünkü her şeyin yönetimi Allah'ın elindedir.
- Zümer Suresi 62. Ayet: Bu ayet, Allah'ın her şeyin yaratıcısı ve yöneticisi olarak, tek başına her şeyi idare ettiğini vurgular. Nahl Sûresi 61. ayetle benzer bir yaklaşım sergileyerek insanlara kendi kaderlerinin nasıl şekillendiğini hatırlatır.
Bu ayetler birlikte değerlendirildiğinde, Allah'ın kudreti, adaleti ve her şeyin yaratılışındaki dengeyi anlamamıza yardımcı olmaktadır. İnsanların kaderi, Allah'ın iradesi altında şekillenir; bu da O'na olan inancı ve teslimiyeti artırır.
Okumak istediğin ayeti seç