Nahl Suresi 68. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ve Rabbin, bal arısına, dağlarda, ağaçlarda ve çardak kurulan yerlerde kovan yapın diye vahyetti. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Rabbin, bal arısına şöyle ilham etti: “Dağlardan, ağaçlardan ve insanların yaptıkları çardaklardan (kovanlardan) kendine evler edin.” |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Senin Rabbin bal arısına şöyle vahyetti: Dağlardan, ağaçlardan ve insanların kuracakları kovanlardan kendine evler edin. |
Mehmet Okuyan Meali | Rabbin bal arısına şöyle vahyetmişti (bildirmişti): “Dağlardan, ağaçlardan ve (insanların) yaptıkları çardaklardan kendine yuvalar edin! |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve Rabbin bal arısına da ilham etmiştir ki, «Dağlardan ve ağaçlardan ve çardaklardan evler ittihaz edin.» |
Süleyman Ateş Meali | Rabbin, bal arısına şöyle vahyetti: "Dağlardan, ağaçlardan ve kurdukları çardaklardan evler edin!" |
Süleymaniye Vakfı Meali | Rabbin bal arısına şöyle bildirdi: “Dağlarda, ağaçlarda ve insanların yaptıkları çardaklarda kendine evler edin. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Rabbin, balarısına şöyle vahyetti: "Dağlardan evler edin, ağaçlardan ve insanların kurdukları çardaklardan da..." |
Nahl Suresi 68. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Nahl |
Sure Numarası | 16 |
Ayet Numarası | 68 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 14 |
Kur'an Sayfası | 297 |
Toplam Harf Sayısı | 114 |
Toplam Kelime Sayısı | 16 |
Nahl Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir ve genel olarak Allah'ın varlıklarını, yaratılışını ve insanlara sunduğu nimetleri anlatan bir tema etrafında şekillenir. Bu sure, özellikle canlıların özelliklerini ve insanlara sunulan nimetlerin çeşitliliğini vurgular. Ayet 68, bal arısına yönelik bir vahiy veya ilhamdan bahseder. Bu bağlamda, arılar, dağlar, ağaçlar ve insanların yaptıkları çardaklar gibi doğal ve insan yapımı yerlerde kovan yapmaları konusunda bilgilendirilmekte ve yönlendirilmektedirler. Bu durum, doğanın ve canlıların birbirleriyle olan ilişkisini ortaya koymaktadır. Ayrıca, bu ayet, insanların doğadaki diğer canlılarla etkileşimlerini ve bu etkileşimlerin nasıl yönlendirilmesi gerektiğini de içerir. Doğanın işleyişine dikkat çekerek, Allah'ın yarattığı dengeyi ve düzeni anlamaya yönelik bir çağrıda bulunur ve insanlar için örnek teşkil eden bir davranış biçimi sunar. Nahl Suresi, genel anlamda insanları düşünmeye, yaratılışın sırlarını keşfetmeye ve Allah’ın nimetlerine şükretmeye teşvik eden bir yapıdadır. Bu suredeki ayetler, Allah’ın kudretinin ve yaratılışındaki hikmetin anlaşılmasına katkıda bulunur.
Nahl Suresi 68. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
وَ | Ve |
رَبُّكَ | Rabbin |
النَّحْلِ | Bal arısı |
أَوْحَى | Vahyetti |
إِلَى | Şöyle |
الأَجْبَالِ | Dağlardan |
وَالشَّجَرَ | Ağaçlardan |
وَالنَّاسِ | İnsanların |
مَكَانٍ | Yer |
تَتَّخِذِينَ | Edin |
Ayetin tecvid kuralları arasında; 'وَ' harfi ile başlayan kelimede 'idgam' uygulanmaz. 'رَبُّكَ' kelimesinde 'ghunnah' özelliği vardır. Genel olarak ayetteki kelimelerde 'med' ve 'idgam' kuralları görülmektedir.
Nahl Suresi 68. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
رَبُّكَ | Rabbin | 30 |
النَّحْلِ | Bal arısı | 16 |
أَوْحَى | Vahyetti | 10 |
Ayet içinde geçen kelimeler, Kur'an'da farklı bağlamlarda sıkça kullanılan terimlerdir. 'رَبُّكَ' kelimesi, Allah'ın insanlarla olan ilişkisini ve onlara olan merhametini vurgulamak için sıkça tercih edilir. 'النَّحْلِ', yani bal arısı, Allah’ın yarattığı güzel bir canlıyı ifade eder ve bu ayetteki konuyla bağlantılı olarak doğanın düzeninin bir parçasıdır. 'أَوْحَى' kelimesi ise, vahiyin önemini belirtir ve Kur'an'daki birçok ayette geçerek, ilahi bilgilendirme ve yönlendirme işlevini gösterir. Bu kelimeler, Kur'an'ın genel mesajını ve yaratılışın inceliklerini anlamaya yardımcı olurlar.
رَبُّكَ
30
النَّحْلِ
16
أَوْحَى
10
Nahl Suresi 68. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Rabbin, bal arısına, dağlarda, ağaçlarda ve çardak kurulan yerlerde kovan yapın diye vahyetti. | Geleneksel |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Rabbin, bal arısına şöyle ilham etti: “Dağlardan, ağaçlardan ve insanların yaptıkları çardaklardan (kovanlardan) kendine evler edin.” | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Senin Rabbin bal arısına şöyle vahyetti: Dağlardan, ağaçlardan ve insanların kuracakları kovanlardan kendine evler edin. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan Meali | Rabbin bal arısına şöyle vahyetmişti (bildirmişti): “Dağlardan, ağaçlardan ve (insanların) yaptıkları çardaklardan kendine yuvalar edin! | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve Rabbin bal arısına da ilham etmiştir ki, «Dağlardan ve ağaçlardan ve çardaklardan evler ittihaz edin.» | Geleneksel |
Süleyman Ateş Meali | Rabbin, bal arısına şöyle vahyetti: "Dağlardan, ağaçlardan ve kurdukları çardaklardan evler edin!" | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı Meali | Rabbin bal arısına şöyle bildirdi: “Dağlarda, ağaçlarda ve insanların yaptıkları çardaklarda kendine evler edin. | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Rabbin, balarısına şöyle vahyetti: "Dağlardan evler edin, ağaçlardan ve insanların kurdukları çardaklardan da..." | Geleneksel |
Yukarıdaki tabloda görülen ifadeler, ayetin farklı meallerdeki sunumunu yansıtmaktadır. Ortak olarak kullanılan ifadeler arasında 'Rabbin' ve 'bal arısına' gibi anahtar kelimeler öne çıkmaktadır. Bu ifadeler, çoğu mealde benzer anlamda kullanıldığı için tercih edilmiş olabilir. Bunun yanında, bazı meallerde 'vahyetmişti' ve 'ilham etti' gibi ifadeler de dikkat çekmektedir. Bu terimlerin kullanımı, meallerin dilsel tonunu belirlemekte ve okuyucuya iletilmek istenen mesajın farklı biçimlerde aktarılmasına olanak sağlamaktadır. İfadeler arasında bazı farklılıklar da gözlemlenmektedir. Örneğin, 'kovan' yerine 'evler' ifadesinin kullanılması, anlamda bir nüans oluştururken; bazı meallerde çardak kelimesinin kullanımı, bağlamı zenginleştirmektedir. Bu durum, bazı meallerin geleneksel bir üslup benimsemesi, bazılarının ise modern bir dil kullanmasıyla ilgilidir.