Naziat Suresi 20. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Derken ona en büyük delili göstermişti. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Derken Mûsâ ona en büyük mucizeyi gösterdi. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Musa Firavun'a o büyük mucizeyi gösterdi. |
Mehmet Okuyan Meali | Sonunda ona en büyük ayeti (mucizeyi) göstermişti. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık O'na pek büyük mûcize gösterdi. |
Süleyman Ateş Meali | Ona büyük mu'cizeyi gösterdi. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Ardından ona en büyük mucizeyi gösterdi. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Derken, ona o en büyük mucizeyi gösterdi. |
Naziat Suresi 20. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Naziat |
Sure Numarası | 79 |
Ayet Numarası | 20 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 30 |
Kur'an Sayfası | 576 |
Toplam Harf Sayısı | 38 |
Toplam Kelime Sayısı | 9 |
Naziat Suresi, Mekke döneminde inmiş bir sure olup, genel olarak kıyamet, ahiret ve insanın sorumlulukları üzerinde durmaktadır. Bu sure, insanın yaratılışına, hayatına ve ölümden sonraki duruma dair önemli mesajlar taşımaktadır. Ayet 20 ise, Hz. Musa'nın Firavun'a karşı koyduğu en büyük mucizeyi göstermesi üzerine odaklanmaktadır. Bu bağlamda, Hz. Musa'nın Firavun'a karşı sergilediği mücadele ve mucizeler, inananların kalplerinde güçlü bir inanç ve cesaret uyandırmayı hedeflemektedir. Ayetin yer aldığı Naziat Suresi, genel olarak insanlara hatırlatmalarda bulunma, ibret alma ve Allah’ın kudretini anlama açısından oldukça önemlidir. Ayet, Hz. Musa'nın Firavun’a gösterdiği mucize ile ilgili olup, insanlık tarihinin en önemli olaylarından birine işaret etmektedir. Bu da, inananlar için bir ibret ve ders niteliğindedir. Hz. Musa'nın bu mucizesi, kendisinden beklenen itaat ve mükafatın yanı sıra, Allah'ın insanlar üzerindeki yüceliğini ve kudretini de göstermektedir. Ayet, bu nedenle Müslümanların karşılaştığı zorluklar ve baskılara karşı dayanma ve sabretme konusunda ilham verici bir özellik taşır.
Naziat Suresi 20. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
آية | mucize |
كَبِيرَة | büyük |
أَرَاهُ | gösterdi |
Ayetin telaffuzunda dikkat edilmesi gereken önemli tecvid kuralları arasında, 'idgam' ve 'med' kuralları bulunmaktadır. Özellikle 'أَرَاهُ' kelimesindeki 'ر' sesi idgam ile birleştiği için dikkat edilmelidir.
Naziat Suresi 20. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
آية | mucize | 20 |
كَبِيرَة | büyük | 15 |
أَرَاهُ | gösterdi | 5 |
Ayet içinde geçen kelimeler, Kur'an'ın genelinde sıkça kullanılan kelimelerdir. 'آية' kelimesi, mucizeleri ve Allah'ın kudretini anlatan birçok ayette karşımıza çıkar. 'كَبِيرَة' kelimesi ise, büyüklük ve yücelik kavramlarıyla bağlantılı olarak sıkça kullanılır. 'أَرَاهُ' kelimesi, bir şeyi göstermek ve açıklamak anlamında kullanıldığı için olayların anlatımında önemli bir yer tutar. Bu kelimelerin sık kullanılması, Kur'an'ın temel temalarıyla ilişkilidir ve inananlar için önemli dersler içermektedir.
آية
20
كَبِيرَة
15
أَرَاهُ
5
Naziat Suresi 20. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | en büyük delili | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri Meali | en büyük mucizeyi | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | o büyük mucizeyi | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | en büyük ayeti | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | pek büyük mûcize | Geleneksel |
Süleyman Ateş | büyük mu'cizeyi | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | en büyük mucizeyi | Geleneksel |
Yaşar Nuri Öztürk | en büyük mucizeyi | Açıklayıcı |
Tabloda görülen ifadeleri incelediğimizde, 'en büyük mucizeyi' ifadesinin birçok mealde tercih edildiği görülmektedir. Bu ifade, Hz. Musa'nın gösterdiği mucizenin yüceliğini vurgulamak adına ortak bir dilsel tercih yapılmış olabilir. Diğer ortak ifade, 'büyük mu'cize' şeklindedir, bu da aynı anlamı taşır ancak biraz daha edebi bir dille ifade edilmiştir. Farklılıklar arasında ise 'en büyük delil' ifadesi, kelime olarak daha geniş bir anlam taşırken, diğer ifadeler daha spesifik ve mucizeye odaklanmıştır. 'Ayeti' kelimesinin kullanıldığı yerlerde, bu kelimenin 'mucize' anlamına gelen bir terim olarak mecazi bir derinlik taşıdığı ve dolayısıyla anlamda farklılık oluşturduğu söylenebilir. Genel olarak mealler arasında ortak ifadeler, mesajın netliğini sağlamak için tercih edilirken, diğerleri farklı bir anlatı tarzı ve kelime öngörüsü sunmaktadır.