النَّازِعَاتِ

Naziat Suresi 32. Ayet

وَالْجِبَالَ

اَرْسٰيهَاۙ

٣٢

Velcibâle ersâhâ

Dağları sağlam bir şekilde yerleştirdi.

Surenin tamamını oku

Naziat Suresi 32. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiVe dağlarını oturttu.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)Dağları sağlam bir şekilde yerleştirdi.
Elmalılı Hamdi Yazır MealiDağlarını oturttu.
Mehmet Okuyan MealiDağları (yere) O çakmıştır.
Ömer Nasuhi Bilmen MealiDağları da tesbit etti.
Süleyman Ateş MealiDağları oturttu,
Süleymaniye Vakfı MealiDağlarını zaten sabitlemişti.
Yaşar Nuri Öztürk MealiDağları, demir atmış gibi oturttu;

Naziat Suresi 32. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureNaziat
Sure Numarası79
Ayet Numarası32
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz30
Kur'an Sayfası588
Toplam Harf Sayısı24
Toplam Kelime Sayısı5

Naziat Suresi, Mekke döneminde inmiş bir sure olup, genel olarak ahiret, insanın yaratılışı ve kıyamet gününün tasvirleri üzerinde durmaktadır. Ayet 32, bu bağlamda dağların yaratılışına ve onların sabitlenmiş oluşuna vurgu yapmaktadır. Ayette geçen 'dağlar' ifadesi, doğanın eşsiz birer parçası olarak insanlara sunulmakta ve bu dağların doğadaki sağlam duruşunun bir işaretidir. İnsanoğluna düşen görev, bu yaratılışın anlamını kavramak ve Allah'a olan inancını pekiştirmektir. Dağların sağlam bir şekilde yerleştirilmesi, aynı zamanda Allah'ın kudretinin bir göstergesi olarak insanlara sunulmaktadır. Bu sure, özellikle kıyamet ve ahiret ile ilgili uyarılar içermekte, insanları düşünmeye ve yaratılışın hikmetlerini anlamaya yönlendirmektedir. Ayet, doğanın sağlamlığına ve dengenin korunmasına dikkat çekerken, insanın bu dengeyi koruma sorumluluğuna da dolaylı bir vurgu yapmaktadır.

Naziat Suresi 32. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
أَوْتَدَOturttu/Sabit kıldı
جَبَالًاDağlar
بَسَطَYaydı/Serdi

Ayet içinde geçen 'أَوْتَدَ' kelimesi, mecazi anlamda bir şeyin sabitlenmesini ifade ederken, 'جَبَالًا' kelimesi dağları ifade eder. 'بَسَطَ' kelimesi ise yaymak veya serme anlamına gelir. Ayetin telaffuzunda dikkat edilmesi gereken temel tecvid kurallarından biri, 'أَوْتَدَ' kelimesindeki idgam ve 'جَبَالًا' kelimesindeki fethalı duruştur.

Naziat Suresi 32. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
أَوْتَدَOturttu3
جَبَالًاDağlar10
بَسَطَYaydı5

Ayet içerisinde geçen kelimelerden 'جَبَالًا' (dağlar) kelimesi Kur'an'da 10 defa geçmektedir. Bu kelimenin sık kullanımı, dağların doğal dengedeki rolünü vurgulamak için önemlidir. 'أَوْتَدَ' kelimesi, dağların sabitlenmesi anlamında kullanıldığı için bu bağlamda 3 defa yer alır. Bu kelimelerin yoğunluğu, dağların insan yaşamındaki önemine ve Allah'ın kudretinin doğadaki tezahürlerine dikkat çekmektedir.

جَبَالًا

10

بَسَطَ

5

أَوْتَدَ

3

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Naziat Suresi 32. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki GölpınarlıVe dağlarını oturttu.Açıklayıcı
Diyanet İşleri Meali (Yeni)Dağları sağlam bir şekilde yerleştirdi.Modern
Elmalılı Hamdi YazırDağlarını oturttu.Geleneksel
Mehmet OkuyanDağları (yere) O çakmıştır.Açıklayıcı
Ömer Nasuhi BilmenDağları da tesbit etti.Geleneksel
Süleyman AteşDağları oturttu.Geleneksel
Süleymaniye VakfıDağlarını zaten sabitlemişti.Modern
Yaşar Nuri ÖztürkDağları, demir atmış gibi oturttu;Edebi

Ayetin meallerinde dikkat çeken ortak ifadeler arasında 'dağları oturttu' ifadesi çokça yer almakta. Bu ifade, ayetin anlamını koruyarak farklı meallerde benzer bir şekilde aktarılmış. Bunun yanında, 'sağlam bir şekilde yerleştirdi' gibi ifadeler, daha modern bir dil kullanımıyla açıklayıcı bir yaklaşım getirmektedir. Öne çıkan farklılık ise 'demir atmış gibi oturttu' ifadesidir ki bu edebi bir anlatım tarzıdır. Genel olarak, çoğu mealda benzer anlam yüklenilmiş, ancak farklılık gösteren ifadeler, dilin zenginliğini ve anlam çeşitliliğini yansıtmaktadır. Bu durum, dilin farklı tonlarda kullanılmasıyla, okuyucuya ayetin derinliğini ve zenginliğini aktarma çabası olarak görülebilir.