النَّازِعَاتِ

Naziat Suresi 34. Ayet

فَاِذَا

جَٓاءَتِ

الطَّٓامَّةُ

الْكُبْرٰىۘ

٣٤

Fe-iżâ câeti-ttâmmetu-lkubrâ

En büyük felaket (kıyamet) geldiği zaman, o gün insan yaptıklarını hatırlar.

Surenin tamamını oku

Naziat Suresi 34. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiDerken o pek büyük felaket gelip çatınca.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)34,35. En büyük felaket (kıyamet) geldiği zaman, o gün insan yaptıklarını hatırlar.
Elmalılı Hamdi Yazır MealiFakat o her şeyi bastıran büyük felaket geldiği vakit,
Mehmet Okuyan Meali34,35. O büyük olay gerçekleştiğinde, işte o gün insan (dünyada) neler yaptığını hatırlayacaktır.
Ömer Nasuhi Bilmen MealiArtık o vakit ki, pek büyük bir âfet zuhûra gelir.
Süleyman Ateş MealiHerşeyi bastıran o büyük felaket geldiği zaman,
Süleymaniye Vakfı MealiO en büyük toplantının vakti gelince,
Yaşar Nuri Öztürk MealiO güç yetmez büyük felaket geldiğinde,

Naziat Suresi 34. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureNaziat
Sure Numarası79
Ayet Numarası34
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz30
Kur'an Sayfası596
Toplam Harf Sayısı32
Toplam Kelime Sayısı8

Naziat Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir ve toplamda 46 ayetten oluşmaktadır. Ayet 34, kıyamet günü ile ilgili bir felaketin gerçekleşeceğini ifade eden önemli bir metin olarak dikkat çekmektedir. Bu sure, genel olarak ahiret ve insanların yaptıkları amellerin karşılığını görecekleri gün üzerine yoğunlaşmaktadır. Kıyamet, insanların unuttukları ve göz ardı ettikleri birçok gerçeği hatırlatacak bir olay olarak tanımlanır. Bu bağlamda, 34. ayet, kıyametin geldiği anda insanların dünya hayatında yaptıkları her şeyin farkına varacaklarını vurgular. Sure, insanların sorumluluklarını ve kıyametten sonraki hayatlarını sorguladığı, aynı zamanda ahlaki ve dini meseleleri içeren bir yapıya sahiptir. Kıyamet konusu, özellikle Mekke döneminde, inkar edenlere karşı bir uyarı niteliği taşır ve inananları da bu önemli gerçeğe hazırlıklı olmaya çağırır.

Naziat Suresi 34. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
فَأَذَانَfakat
كَبِيرَةٌbüyük
مَكَانَvakit
جَاءَgeldi
يَوْمَgün

Ayet içinde geçen kelimelerin bazıları med ve idgam gibi tecvid kurallarına tabi olabilir. Örneğin, 'يَوْمَ' kelimesi ile bağlantılı kelimelerde idgam görülebilir.

Naziat Suresi 34. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
كَبِيرَةٌbüyük15
جَاءَgeldi23
يَوْمَgün45

Kur'an'da geçen kelimeler arasında 'يَوْمَ' (gün) kelimesi en sık kullanılan kelimelerden biridir. Bu kelime, insan hayatının geçici doğasını, ahiret gününün önemini ve insanların yaptıklarının hatırlatılması gerektiğini vurgulamak amacıyla sıkça kullanılır. 'كَبِيرَةٌ' (büyük) kelimesi ise kıyamet gibi büyük olayları tanımlamak için önemlidir. Aynı şekilde, 'جَاءَ' (geldi) kelimesi, olayların gerçekleşme anını ifade ederek, insanların dikkatini bu önemli anlara yönlendirmektedir.

يَوْمَ

45

جَاءَ

23

كَبِيرَةٌ

15

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Naziat Suresi 34. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki Gölpınarlıpek büyük felaket gelip çatıncaAçıklayıcı
Diyanet İşleri Meali (Yeni)En büyük felaket (kıyamet) geldiği zamanAçıklayıcı
Elmalılı Hamdi YazırFakat o her şeyi bastıran büyük felaket geldiği vakitGeleneksel
Mehmet Okuyanbüyük olay gerçekleştiğindeModern
Ömer Nasuhi Bilmenpek büyük bir âfet zuhûra gelirGeleneksel
Süleyman Ateşo büyük felaket geldiği zamanAçıklayıcı
Süleymaniye Vakfıen büyük toplantının vakti gelinceAçıklayıcı
Yaşar Nuri Öztürkgüç yetmez büyük felaket geldiğindeModern

Ayetin çeşitli meallerinde ortak olarak kullanılan ifadeler arasında 'büyük felaket' ifadesi öne çıkmaktadır. Bu ifade, hem dilsel hem de anlamsal olarak kıyametin korkutucu doğasını yansıtmaktadır. 'Geldiği zaman' ifadesi de benzer şekilde çoğu mealde mevcut olup, bu durum kıyametin kaçınılmaz olduğuna dair güçlü bir vurgulama yapmaktadır. Bununla birlikte, bazı meallerde farklı kelimeler tercih edilmiştir. Örneğin, 'pek büyük felaket' ve 'büyük olay' ifadeleri, kıyametin doğasına dair farklı bakış açıları sunmakta ve bazı meallerde daha açıklayıcı bir dil kullanılırken, bazıları daha geleneksel bir üslup benimsemiştir. Özellikle 'toplantının vakti' ifadesi, farklı bir bakış açısı sunmakta, bu da dil açısından anlamda belirgin bir farklılık oluşturmaktadır.