Necm Suresi 35. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Gizli şeylere ait bilgi, onun katında mı da görmede. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Gayb’ın ilmi kendi yanında da o gerçeği mi görüyor? |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Gaybın bilgisi kendi yanındadır da, o mu görüyor? |
Mehmet Okuyan Meali | (Yoksa) [gayb]ın (bilinemeyenin) bilgisi sadece kendi yanındadır da (bunu sadece) o mu görüyor! |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ya gayba ait bilgi onun yanında mıdır ki, artık o görüyor. |
Süleyman Ateş Meali | Gayb'ın bilgisi kendi yanında da o mu (alemin esrarını) görüyor? |
Süleymaniye Vakfı Meali | Gizli bilgiler onda da doğruları o mu görüyor? |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Gaybın bilgisi onun yanında da o mu görüyor? |
Necm Suresi 35. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Necm |
Sure Numarası | 53 |
Ayet Numarası | 35 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 27 |
Kur'an Sayfası | 564 |
Toplam Harf Sayısı | 68 |
Toplam Kelime Sayısı | 14 |
Necm Suresi, Mekke döneminde inmiş olan ve genel olarak toplumsal, ahlaki ve dini konuları ele alan bir suredir. Ayet 35, gayb bilgisi ve bu bilginin kimler tarafından bilinebildiğine dair bir sorgulama yapmaktadır. Sura, insanların bilmediği, fakat Allah katında bilinen gerçekleri vurgulamakta ve bu bilgiler üzerinde herhangi bir insana düşen bir yükümlülüğün olmadığını ifade etmektedir. Ayet, bir sorgulama üslubuyla, gizli şeylerin bilgisine erişim konusunda sadece Allah'ın yetkisi olduğunu vurgularken, insanın sınırlı bilgi kapasitesine de dikkat çeker. Ayet, genel olarak insanın bilgi edinme yeteneği ile ilgili sınırlılıkları ifade ederken, Allah’ın mutlak bilgelik ve ilim sahibi olduğunu belirtir. Bu bağlamda, ayetin anlamı, inananların Allah’ın bilgisine ve iradesine teslim olmalarını teşvik etmektedir.
Necm Suresi 35. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
غيب | gayb |
عنده | onun yanında |
يرى | görüyor |
Ayet, 'gayb', 'onun yanında' ve 'görüyor' gibi önemli terimleri içermektedir. Bu kelimeler, ayetin temel anlamını oluşturan unsurlardır. Tecvid kurallarına göre, ayette 'idgam' ve 'mad' gibi durumlar bulunmaktadır, ancak bu kısımlar ayetin akışını etkilemektedir.
Necm Suresi 35. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
غيب | gayb | 9 |
يرى | görüyor | 11 |
عنده | onun yanında | 7 |
Ayet içerisinde geçen 'gayb', 'görüyor' ve 'onun yanında' kelimeleri, Kur'an'da sıkça yer almaktadır. Bu kelimelerin çok kullanılması, insanın sınırlı bilgiye sahip olduğu ve yalnızca Allah'ın her şeyi bildiği gerçeği ile ilgili vurguların sık yapılmasından kaynaklanmaktadır. Özellikle 'gayb' kelimesi, bilinmeyen ve gizli olan her şeyi ifade etmesi açısından önemlidir ve Kur'an'da pek çok yerde yer almaktadır. Bu durum, insanların bilmediği bilgiler ile ilgili olarak Allah'a olan güvenin pekişmesini sağlamak amacıyla kullanılmaktadır.
يرى
11
غيب
9
عنده
7
Necm Suresi 35. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Gizli şeylere ait bilgi, onun katında mı da görmede. | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri (Yeni) | Gayb’ın ilmi kendi yanında da o gerçeği mi görüyor? | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | Gaybın bilgisi kendi yanındadır da, o mu görüyor? | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | (Yoksa) [gayb]ın (bilinemeyenin) bilgisi sadece kendi yanındadır da (bunu sadece) o mu görüyor! | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | Ya gayba ait bilgi onun yanında mıdır ki, artık o görüyor. | Açıklayıcı |
Süleyman Ateş | Gayb'ın bilgisi kendi yanında da o mu (alemin esrarını) görüyor? | Edebi |
Süleymaniye Vakfı | Gizli bilgiler onda da doğruları o mu görüyor? | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Gaybın bilgisi onun yanında da o mu görüyor? | Geleneksel |
Verilen mealler arasında dikkat çeken ortak ifadeler 'gayb', 'bilgi' ve 'görmek' kelimeleridir. Bu terimler, ayetin merkezinde bulunan konular olup, çoğu mealde benzer bir şekilde kullanılmıştır. Bu durum, ayetin anlamının genel hatlarıyla korunması açısından bir gereklilik olarak ortaya çıkmaktadır. Ancak, bazı mealler arasında belirgin farklılıklar da göze çarpmaktadır. Örneğin, Abdulbaki Gölpınarlı’nın ifadesinde 'gizli şeylere ait bilgi' vurgusu dikkat çekmekte; bu, daha geniş bir anlamda gizemli olanı ifade ederken, Diyanet İşleri Meali’nin 'Gayb’ın ilmi' ifadesi ise daha doğrudan ve gelenekseldir. Bu farklılıklar, kullanılan dilin tarzı ve sesleniş şekli açısından değişiklik göstermektedir. Bazı mealler daha açıklayıcı bir üslup kullanırken, bazıları daha edebi bir dille ifade edilmektedir. Bu durum, okuyucunun algısına hitap etme bakımından farklı tonlamalar oluşturmaktadır.