Necm Suresi 38. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Hiçbir suçlu, bir başkasının suçunu yüklenemez. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Hiçbir günahkâr, başkasının günah yükünü yüklenmez. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ki hiçbir günahkâr başkasının günah yükünü yüklenmez. |
Mehmet Okuyan Meali | Hiçbir (günah) yüklüsü, başkasının (günah) yükünü yüklenemez. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Hakikaten hiçbir günahkâr, başkasının günahını yüklenmez. |
Süleyman Ateş Meali | Ki hiçbir günahkar, başkasının günah yükünü yüklenmez. |
Süleymaniye Vakfı Meali | (Dememişler mi ki) Kimse kimsenin günahını yüklenmez. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Gerçek şu ki, hiçbir günahkâr bir başka günahkârın yükünü sırtlamaz. |
Necm Suresi 38. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Necm |
Sure Numarası | 53 |
Ayet Numarası | 38 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 27 |
Kur'an Sayfası | 600 |
Toplam Harf Sayısı | 53 |
Toplam Kelime Sayısı | 9 |
Necm Suresi, Mekke'de inen ve peygamberlik konularını, ahireti, insanın yaratılışı ve iman esaslarını ele alan bir suredir. Bu sure, insanın kendi eylemlerinin sorumluluğunu vurgulamakta ve kişinin kendi günahlarının ağırlığını başka birine yükleyemeyeceğini ifade etmektedir. Ayet 38, bu temayı destekleyerek, hiçbir suçlu veya günahkârın bir başkasının hatalarına ya da günahlarına katlanamayacağını belirtmektedir. Mekki dönemde inmiş olması, o dönemdeki toplumsal ve bireysel ilişkilerin dinî ve ahlâkî boyutlarını yansıtmaktadır. Bu ayet, bireyin sorumlu tutulması gereken bir varlık olarak konumunu pekiştirmekte ve kişisel sorumluluğun önemini ortaya koymaktadır. Ayetin genel bağlamı içerisinde, bireylerin kendi eylemlerinin sonuçlarıyla yüzleşmesi gerektiği mesajı verilmektedir. Kur'an'da sıkça işlenen bir konu olan sorumluluk, bu ayette de net bir şekilde dile getirilmektedir. Böylece, inananların ahlâkî değerleri ve bireysel sorumlulukları üzerinde durulmaktadır.
Necm Suresi 38. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
ذَنبٌ | Suç |
يَحْمِلُ | Yüklenmek |
آخَرَ | Diğer |
Ayetin telaffuzundaki temel tecvid kuralları arasında, 'idgam' (bir harfin diğerinin içine girmesi) ve 'med' (uzatma) kuralları bulunmaktadır. 'ذَنبٌ' kelimesindeki 'ن' harfi, takip eden harfle birleştiğinde uzatma uygulamaları ortaya çıkabilir.
Necm Suresi 38. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
ذَنبٌ | Suç | 10 |
يَحْمِلُ | Yüklenmek | 8 |
آخَرَ | Diğer | 15 |
Yukarıda verilen kelimeler, Kur'an'da sıkça geçmektedir. 'ذَنبٌ' kelimesi, günah ve suç kavramlarını ifade etmek üzere kullanılır ve bu kavramlar İslam ahlakında önemli bir yer tutar. 'يَحْمِلُ' kelimesi, sorumluluk ve yüklenme anlamında kullanılarak bireylerin eylemleriyle ilgili sonuçlara vurgu yapar. 'آخَرَ' kelimesi ise, başkalarıyla olan ilişkilerde 'başka birisi' ifadesiyle bireysel sorumluluğu pekiştirmekte önemli bir yere sahiptir.
آخَرَ
15
ذَنبٌ
10
يَحْمِلُ
8
Necm Suresi 38. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Hiçbir suçlu, bir başkasının suçunu yüklenemez. | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Hiçbir günahkâr, başkasının günah yükünü yüklenmez. | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | Ki hiçbir günahkâr başkasının günah yükünü yüklenmez. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Hiçbir (günah) yüklüsü, başkasının (günah) yükünü yüklenemez. | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Hakikaten hiçbir günahkâr, başkasının günahını yüklenmez. | Açıklayıcı |
Süleyman Ateş | Ki hiçbir günahkar, başkasının günah yükünü yüklenmez. | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | (Dememişler mi ki) Kimse kimsenin günahını yüklenmez. | Edebi |
Yaşar Nuri Öztürk | Gerçek şu ki, hiçbir günahkâr bir başka günahkârın yükünü sırtlamaz. | Açıklayıcı |
Tabloda görüldüğü gibi, 'günah' ve 'yüklenmek' ifadeleri çoğu mealde ortak olarak tercih edilmiştir. Bu ifadeler, ayetin ana fikrini net bir şekilde yansıttığı için tercih edilmiştir. Ancak, bazı meallerde kullanılan dilsel tonlar farklılık göstermektedir. Örneğin, Süleymaniye Vakfı Meali daha edebi bir üslup kullanırken, Mehmet Okuyan modern bir anlatım benimsemiştir. Bu farklılıklar, anlamda derinlik katmakta ve okuyucunun algısını genişletmektedir. Ayrıca, bazı meallerde 'suç' kelimesinin yerine 'günah' kelimesi tercih edilmiş olup, bu durum dilsel açıdan farklılık göstermektedir. Genel olarak, ifadelerde anlam benzerliği görülmesine rağmen, dilsel ton ve kullanılan kelime tercihlerindeki farklılıklar, mealler arasında belirgin bir çeşitlilik oluşturmakta.