Nisâ Sûresi 160. Ayet
فَبِظُلْمٍ
مِنَ
الَّذ۪ينَ
هَادُوا
حَرَّمْنَا
عَلَيْهِمْ
طَيِّبَاتٍ
اُحِلَّتْ
لَهُمْ
وَبِصَدِّهِمْ
عَنْ
سَب۪يلِ
اللّٰهِ
كَث۪يراًۙ
١٦٠
Febizulmin mine-lleżîne hâdû harramnâ ‘aleyhim tayyibâtin uhillet lehum vebisaddihim ‘an sebîli(A)llâhi keśîrâ(n)
Nisâ Suresi 160. Ayet Meâlleri

Nisâ Suresi 160. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Nisâ |
Sure Numarası | 4 |
Ayet Numarası | 160 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 5 |
Kur'an Sayfası | 105 |
Toplam Harf Sayısı | 110 |
Toplam Kelime Sayısı | 19 |
Nisâ Suresi, Medine döneminde inmiş olup, sosyal adalet, aile hukuku, miras paylaşımı gibi konuları ele alır. 4. sure olan Nisâ, toplumsal düzenin sağlanmasına yönelik birçok hüküm ve ilke ortaya koyarken, özellikle kadın hakları ve yetimlerin korunması gibi konulara da vurgu yapmaktadır. Bu surenin 160. ayeti, Yahudi toplumunun bazı eylemleri üzerinden bir uyarı niteliği taşır. Ayette, Yahudilerin yaptığı zulümler ve çok sayıda insanı Allah yolundan alıkoymaları sebebiyle, daha önce kendilerine helal kılınmış olan bazı şeylerin haram kılındığı ifade edilmektedir. Bu tür ifadeler, toplumların eylemlerinin sonuçları üzerinde durarak, bir ceza ve mükâfat anlayışını teşvik eden bir yaklaşım sergilemektedir. Ayet, toplumda adaletin sağlanması ve zulmün önlenmesi adına bir çağrı niteliği taşımaktadır. Bu bağlamda, surenin genel içeriği, bireylerin ve toplumların sorumluluklarını, adaletin sağlanmasına yönelik ilkeleri ifade etmektedir.
Nisâ Suresi 160. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
يَهُودَ | Yahudiler |
ظُلْمًا | zulüm |
حَرَّمْنَا | haram kıldık |
طَيِّبَاتٍ | temiz şeyler |
كَثِيرًا | çok |
Bu ayetteki önemli kelimelerdeki tecvid kurallarından biri, 'يَهُودَ' kelimesindeki idgam uygulamasıdır. Ayrıca, 'يَهُودَ' kelimesinin ardından gelen kelimelerde med ve cezm kuralları yer almaktadır.
Nisâ Suresi 160. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
يَهُودَ | Yahudiler | 12 |
ظُلْمًا | zulüm | 15 |
حَرَّمْنَا | haram kıldık | 5 |
طَيِّبَاتٍ | temiz şeyler | 7 |
كَثِيرًا | çok | 6 |
Bu kelimeler, Kur'an'ın genel temaları içerisinde adalet, zulüm ve ilahi emirlerin uygulanması ile ilgili önemli kavramlardır. 'يَهُودَ' kelimesi, Yahudi toplumu üzerinde durmakta ve onların eylemlerine dikkat çekmektedir. 'ظُلْمًا' kelimesi, adaletin ihlali ve zulüm anlayışını ifade ederken, 'حَرَّمْنَا' kelimesi bir yasaklamanın ifadesidir. 'طَيِّبَاتٍ' ise, helal ve temiz şeylerin doğal olarak sunulabileceği bir durumu ifade etmektedir. Bu kelimelerin tekrarları, hem uyarı hem de ders niteliğindeki bir mesajı pekiştirmektedir.
ظُلْمًا
15
يَهُودَ
12
طَيِّبَاتٍ
7
كَثِيرًا
6
حَرَّمْنَا
5
Nisâ Suresi 160. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Yahudi olanlardan meydana gelen zulüm yüzünden | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Yahudilerin yaptıkları zulüm | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Yahudilerin zulmetmeleri | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Yahudilerin (yaptıkları) haksızlıktan | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Yahudilerden bir zulüm sebebiyle | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Yahudilerin yaptıkları zulümlerden | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Yahudilerin yanlış tutum ve davranışları sebebiyle | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Yaptıkları zulümler | Modern |
Gözlemlenen ortak ifadeler, 'Yahudilerin yaptıkları zulüm' ve 'zulüm sebebiyle' gibi kalıplardır. Bu, genel anlamda ayetin içeriğini yansıtan temel bir anlatım sağlar. Çoğu mealdeki bu ortak ifadeler, belirli bir olay veya durum hakkında bilgi vermek amacıyla kullanılmıştır. Ancak bazı meallerde farklı kelimeler kullanılması, anlamda niyet ve ifade farklarına yol açmaktadır. Örneğin, 'haksızlık' ve 'zulüm' kelimeleri benzer bir anlam taşırken, 'zulüm' kelimesi daha ağır bir anlam ifade eder. Bu da meallerin dilsel ve anlamsal farklılıklarına yansımaktadır. Bu tür farklılıklar, okuyucunun ayeti nasıl algılayacağı üzerinde etkili olabilir.
Nisâ Sûresi 160. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Nisâ Sûresi 160. ayet, Yahudilere yönelik olarak Tanrı tarafından kendilerine verdiği çeşitli nimetlerin ve ilahi mesajların, onların inkarı ve başkaldırılarıyla değiştirildiğini vurgulamaktadır.
- Bakara Suresi 75. Ayet: Bu ayette, bazı Yahudilerin, kendi kitaplarından ve peygamberlerinden kısmen haberdar olmalarına rağmen, yine de ilahi mesajları inkâr ettikleri ifade edilmektedir. Bu, 160. ayetteki tema ile paralellik göstermektedir.
- Mâide Sûresi 64. Ayet: Bu ayet, bile bile Tanrı'nın ayetlerini değiştiren ve kendi arzularına göre eğip bükmeye çalışanların kınandığı bir ayettir. 160. ayetle benzerlik taşır, çünkü her iki ayet de ilahi hikmet ve adaletin ihlalini gözler önüne serer.
- Bakara Suresi 61. Ayet: Bu ayet, geçmişteki bazı Yahudi topluluklarının nimetlere karşı nankörlükleri ve şikayetleri hakkında bilgi verir. Nankörlük teması, Nisâ Sûresi 160. ayette de belirgin şekilde yer almaktadır.
Nisâ Sûresi 160. ayet ve ilişkili ayetler birlikte değerlendirildiğinde, Tanrı'nın verdiği nimetlerin kıymetini bilmeyen, bu nimetlere karşı başkaldıran ve mesajları değiştiren toplulukların karşılaşacağı sonuçlar açık bir şekilde ifade edilmektedir. İnkar ve nankörlük, ilahi bir adaletin tecellisine yol açmakta, bu da tüm bu ayetlerde dikkate alınması gereken önemli bir konu oluşturmaktadır.
Okumak istediğin ayeti seç