النِّسَاءِ

Nisâ Sûresi 62. Ayet

فَكَيْفَ

اِذَٓا

اَصَابَتْهُمْ

مُص۪يبَةٌ

بِمَا

قَدَّمَتْ

اَيْد۪يهِمْ

ثُمَّ

جَٓاؤُ۫كَ

يَحْلِفُونَ

بِاللّٰهِ

اِنْ

اَرَدْنَٓا

اِلَّٓا

اِحْسَاناً

وَتَوْف۪يقاً

٦٢

Fekeyfe iżâ esâbet-hum musîbetun bimâ kaddemet eydîhim śümme câûke yahlifûne bi(A)llâhi in eradnâ illâ ihsânen vetevfîkâ(n)

Kendi işledikleri yüzünden başlarına bir musibet geldiği, sonra da "Biz iyilik etmek ve uzlaştırmaktan başka bir şey istememiştik" diye Allah'a yemin ederek sana geldikleri zaman halleri nasıl olur?

Surenin tamamını oku

Nisâ Suresi 62. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiElleriyle hazırladıkları bir felakete uğrayınca da halleri nice olur? Sonra sana gelirler Allah'a yemin ederek ve biz, ancak iyilik etmek, ara bulmak istedik diyerek.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)Kendi işledikleri yüzünden başlarına bir musibet geldiği, sonra da “Biz iyilik etmek ve uzlaştırmaktan başka bir şey istememiştik” diye Allah’a yemin ederek sana geldikleri zaman hâlleri nasıl olur?
Elmalılı Hamdi Yazır MealiYa nasıl, elleriyle yaptıkları yüzünden başlarına bir felaket gelince, hemen sana geldiler de: "Biz sadece iyilik etmek ve arayı bulmak istedik." diye Allah'a yemin ediyorlar.
Mehmet Okuyan MealiElleriyle yaptıkları yüzünden başlarına bir musibet gelince, “Sadece iyilik ve uzlaştırma istedik.” diye (yalan yere) yemin ederek nasıl da hemen sana gelirler!
Ömer Nasuhi Bilmen MealiYa onlara kendi ellerinin evvelce yaptığı şey sebebiyle bir musibet isabet ettiği zaman (halleri) nasıl olacak? Sonra da sana gelirler, «Biz başka değil, ancak iyilik etmek ve ara bulmak istedik,» diye Allah Teâlâ'ya yemin ederler
Süleyman Ateş MealiYa nasıl, elleriyle yaptıkları (kötülükler) yüzünden başlarına bir felaket gelince, hemen sana gelirler: "Biz sadece iyilik etmek ve uzlaştırmak istedik." diye Allah'a yemin ederler?
Süleymaniye Vakfı MealiKendi elleriyle yaptıkları yüzünden başlarına bir iş geldiğinde halleri ne olacak? O zaman sana gelip Allah’a yemin ederek diyecekler ki “Biz sadece iyilik etmek ve arayı bulmak istemiştik.”
Yaşar Nuri Öztürk MealiPeki, nasıl oluyor da ellerinin hazırladıkları yüzünden başlarına bir musibet çöktüğünde, sana gelip, "Biz sadece iyilik yapmak, barıştırmak istedik!" diye Allah'a yeminler ediyorlar!

Nisâ Suresi 62. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureNisâ
Sure Numarası4
Ayet Numarası62
Sure TürüMedeni
Bulunduğu Cüz5
Kur'an Sayfası118
Toplam Harf Sayısı100
Toplam Kelime Sayısı19

Nisâ Suresi, genel olarak toplumsal adalet, zulmün önlenmesi ve kadın hakları gibi konulara odaklanan Medeni bir suredir. Bu sure, Medine döneminde inmiş olup, İslam toplumunun sosyal ve hukuki yapısını düzenlemeyi amaçlar. Ayet, insanların kendi elleriyle yaptıkları kötülüklerin sonuçlarıyla yüzleşmelerini ve bu sonuçlarla başa çıkarken gösterdikleri tutumu ele alır. Ayet, Allah’a yemin ederek kendilerini mazur göstermeye çalışanların durumu üzerinden bir eleştiri sunar. Bu, insanların sorumluluklarını kabul etmeden önce başlarına gelen musibetleri, kendi eylemlerinin sonucu olarak değerlendirmeleri gerektiğini vurgular. Kur'an'da sıkça vurgulanan bir tema olan, eylemlerin sonuçları ile yüzleşme meselesine dikkat çekmektedir. Ayet, insan doğasının zaaflarına ve günahlarının sonuçlarına dair bir hatırlatma işlevi görürken, aynı zamanda bu durumların neticesinde bireylerin Allah’a yönelişlerini sorgular niteliktedir. Nisâ Suresi'nin bu ayeti, adalet ve sorumluluk bilincini pekiştiren bir mesaj taşır.

Nisâ Suresi 62. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
أَيْدِيهِمelleri
مَصِيبَةmusibet
يَحْلِفُونَyemin ederler

Ayet, bazı temel dil bilgisi unsurlarını barındırmaktadır. 'يَحْلِفُونَ' kelimesi, tecvid açısından idgam kuralına tabi olabilir, bu da okunuşunu etkileyebilir. 'مَصِيبَة' kelimesi ise, belirli bir ünlü ile okunarak kelimenin anlamını daha belirgin hale getirir.

Nisâ Suresi 62. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
أَيْدِيهِمelleri15
مَصِيبَةmusibet10
يَحْلِفُونَyemin ederler8

Bu kelimeler, Kur'an'da toplumsal ilişkilerin, eylemlerin sonuçlarının ve insan ilişkilerinin önemini vurgulamak için sıkça kullanılır. Özellikle 'أَيْدِيهِم' (elleri) kelimesinin tekrar edilmesi, insanların eylemlerinin sonuçlarını almaları gerektiğini anlatmak açısından önemlidir. 'مَصِيبَة' (musibet) kelimesi ise, karşılaşılan zorlukların ve sorunların insan eylemleriyle ilişkisini belirtir. 'يَحْلِفُونَ' (yemin ederler) kelimesi de, insanların kendi hatalarını kabul etmekte zorlandıklarını ve dışarıdan bir onay arayışlarını ifade eder.

أَيْدِيهِم

15

مَصِيبَة

10

يَحْلِفُونَ

8

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Nisâ Suresi 62. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki Gölpınarlıelleriyle hazırladıkları bir felakete uğrayıncaAçıklayıcı
Diyanet İşlerikendi işledikleri yüzündenGeleneksel
Elmalılı Hamdi Yazırelleriyle yaptıkları yüzünden başlarına bir felaket gelinceGeleneksel
Mehmet Okuyanelleriyle yaptıkları yüzündenAçıklayıcı
Ömer Nasuhi Bilmenkendi ellerinin evvelce yaptığı şey sebebiyleGeleneksel
Süleyman Ateşelleriyle yaptıkları (kötülükler) yüzündenAçıklayıcı
Süleymaniye Vakfıkendi elleriyle yaptıkları yüzündenGeleneksel
Yaşar Nuri Öztürkellerinin hazırladıkları yüzündenAçıklayıcı

Tabloda görüldüğü gibi, birçok meal sahibi 'elleriyle yaptıkları yüzünden' ifadesini kullanmıştır. Bu ifade, ayetin temel anlamını ve mesajını yansıtmakta önemli bir yere sahiptir. Genel itibarıyla, geleneksel meallerde daha klasik bir dil kullanımı öne çıkarken, açıklayıcı meallerde ise daha sade bir anlatım tercih edilmiştir. 'Felaket' ve 'musibet' kelimeleri de meallerde sıkça geçmekte ve insanların eylemlerinin sonuçlarıyla yüzleşme teması vurgulanmaktadır. Mealler arasında belirgin farklılıklar, daha çok kullanılan kelimelerin dilsel tonu ve ifade biçimindendir. Bunun bir sonucu olarak, bazı meallerde daha ağır ve edebi bir dil kullanılırken, diğerlerinde daha sade ve anlaşılır bir anlatım tercih edilmiştir.