Ra'd Suresi 36. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler, sana indirilen şeyden dolayı sevinirler ve bölükler içinde onun bir kısmını inkar edenler de var. De ki: Bana, Allah'a kulluk etmem ve ona şirk koşmamam emredildi. Ona davet etmedeyim, sonucu dönüp varacağım yerde onun tapısıdır. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler, sana indirilen Kur’an ile sevinirler. Fakat (senin aleyhinde olan) gruplardan onun bir kısmını inkâr edenler de vardır. De ki: “Ben ancak Allah’a kulluk etmek ve O’na ortak koşmamakla emrolundum. Ben yalnız O’na çağırıyorum ve dönüşüm de yalnız O'nadır.” |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Bir de kendilerine kitap verdiklerimiz, sana indirilen (vahiy) le sevinç duyuyorlar. Bununla beraber hizipleşenlerden, âyetlerin bir kısmını inkâr edenler de vardır. De ki: "Ben ancak Allah'a kulluk etmekle ve O'na şirk koşmamakla emrolundum. Ben O'na davet ediyorum, dönüşüm de O'nadır." |
Mehmet Okuyan Meali | Kendilerine kitap verdiğimiz kişiler, sana indirilene (Kur’an’a) sevinirler. Fakat (diğer) gruplardan onun bir kısmını inkâr eden de vardır. De ki: “Bana, yalnızca Allah’a kulluk etmem ve O’na ortak koşmamam emrolundu. Ben yalnız O’na çağırıyorum ve dönüşüm de yalnız O’nadır.” |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve kendilerine kitap vermiş olduklarımız, sana indirilmiş olan ile sevinirler ve muhtelif tâifelerden öylesi de vardır ki, (o indirilmiş olanın) bazısını inkar ederler. De ki: «Ben ancak emrolundum ki, Allah'a ibadet edeyim ve O'na şerik koşmayayım. O'na dâvet ederim ve dönüşüm O'nadır.» |
Süleyman Ateş Meali | Kendilerine Kitap verdiğimiz kimseler, sana indirilene sevinirler. Fakat kabilelerden onun bir kısmını inkar edenler vardır. De ki: "Bana, yalnız Allah'a kulluk etmem ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmamam emredildi. Ben (insanları) O'na da'vet ederim, dönüşüm de O'nadır." |
Süleymaniye Vakfı Meali | Kendilerine kitap verdiklerimiz, sana indirilenle sevinirler. İçlerinde onun (Kitabın) bir kısmından hoşlanmayan topluluklar vardır. De ki “Bana emredilen, yalnız Allah’a kul olmam ve O’na ortak oluşturmamamdır. Ben insanları Allah’a çağırırım; varıp gideceğim yer O’nun huzurudur.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Kendilerine kitap verdiklerimiz, sana indirilenle ferahlarlar. Ama hiziplerden bazıları onun bir kısmını inkâr ederler. De ki: "Bana, yalnız Allah'a kulluk etmem, O'na ortak koşmamam emredildi. Ben O'na yakarır, O'na davet ederim. Dönüşüm de O'nadır." |
Ra'd Suresi 36. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Ra'd |
Sure Numarası | 13 |
Ayet Numarası | 36 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 13 |
Kur'an Sayfası | 232 |
Toplam Harf Sayısı | 151 |
Toplam Kelime Sayısı | 32 |
Ra'd Suresi, Mekke döneminde inmiş bir sure olup, genel olarak Allah'ın birliğini, vahiy gerçekliğini ve evrendeki düzeni anlatmaktadır. Bu surede, inkarcıların tutumları ve hakikate karşı gösterdikleri direnç ele alınırken, inananların sevinç ve ferah içinde olduğu vurgulanır. 36. ayette kendilerine kitap verilenlerin, peygamberin getirdiği vahiy ile sevinç duydukları belirtilirken, diğer gruplardan bazılarının bu vahyi inkâr ettiği ifade edilir. Bu durum, farklı inanç grupları arasındaki çatışmayı ve sosyal dinamikleri ortaya koyar. Aynı zamanda, peygamberin Allah’a kulluk etme ve O’na şirk koşmama konusunda emredildiği ve çağrısının sadece Allah’a olduğu vurgulanmaktadır. Bu ayet, insanların farklı inanç ve tutumlarının varlığını, ancak hakikatin birliğini göstermektedir.
Ra'd Suresi 36. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
كَّتَبْنَا | Kitap verdik |
الْتَفَاف | Gruplar |
أَعْبُدُ | Kulluk etmek |
أَدْعُو | Davet etmek |
أُولَـٰئِكَ | Onlar |
Ayet içindeki kelimelerdeki bazı tecvid kuralları dikkat çekmektedir. Örneğin, 'أَعْبُدُ' kelimesindeki 'إ' harfi med harfi olup, uzatma gerektirir. Ayrıca, 'كَتَبْنَا' kelimesinde 'ت' harfi idgam kurallarına uygun olarak telaffuz edilir.
Ra'd Suresi 36. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
كِتَابَ | Kitap | 213 |
أَعْبُدُ | Kulluk etmek | 16 |
إِنْكَار | İnkâr | 10 |
Ayet içinde geçen kelimelerin Kur'an'da toplam geçiş sayılarının yüksekliği, bu kelimelerin dinin temel kavramları olduğu anlamına gelir. 'Kitap' kelimesi, inanç ve rehberliğin önemini ifade ederken, 'kulluk etme' ve 'inkâr' kelimeleri de, inananların ve inkarcıların tutumlarının altını çizer. Bu kelimeler sık sık kullanılarak, Müslümanların inançlarının özünü ve Allah ile ilişkilerini vurgulamak amacı taşır.
كِتَابَ
213
أَعْبُدُ
16
إِنْكَار
10
Ra'd Suresi 36. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler, sana indirilen şeyden dolayı sevinirler. | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler, sana indirilen Kur’an ile sevinirler. | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | Bir de kendilerine kitap verdiklerimiz, sana indirilen (vahiy) le sevinç duyuyorlar. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Kendilerine kitap verdiğimiz kişiler, sana indirilene (Kur’an’a) sevinirler. | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Ve kendilerine kitap vermiş olduklarımız, sana indirilmiş olan ile sevinirler. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Kendilerine Kitap verdiğimiz kimseler, sana indirilene sevinirler. | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Kendilerine kitap verdiklerimiz, sana indirilenle sevinirler. | Geleneksel |
Yaşar Nuri Öztürk | Kendilerine kitap verdiklerimiz, sana indirilenle ferahlarlar. | Modern |
Tabloda görüldüğü üzere, 'Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler, sana indirilen ile sevinirler' ifadesi çoğu mealde ortak bir şekilde kullanılmıştır. Bu ifade, inananların peygamberin getirdiği vahye olan sevinçlerini vurgulamakta önemli bir yer tutmaktadır. Bazı meallerde 'ferahlarlar' veya 'sevinirler' gibi ifadelerin kullanılması, kelimenin anlamını zenginleştirmekte ve okuyucuya farklı bir duygusal ton sunmaktadır. Dikkat çeken farklılıklar ise, bazı meallerde daha modern bir dil kullanımı tercih edilirken, diğerlerinde daha geleneksel bir dil tercih edilmesidir. Bu durum, meallerin hedef kitleleri ve üslup anlayışları arasındaki farklılıklardan kaynaklanmaktadır.