صۤ

Sad Suresi 80. Ayet

قَالَ

فَاِنَّكَ

مِنَ

الْمُنْظَر۪ينَۙ

٨٠

Kâle fe-inneke mine-lmunzarîn(e)

Allah şöyle dedi: "Sen o bilinen vakte (kıyamet gününe) kadar mühlet verilenlerdensin."

Sad Suresi'nin tamamını oku

Sad Suresi 80. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiGerçekten de demişti, sen, ölmeyenlere katıl.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)80,81. Allah, şöyle dedi: “Sen o bilinen vakte (kıyamet gününe) kadar mühlet verilenlerdensin.”
Elmalılı Hamdi Yazır MealiAllah: "Haydi belirli bir vakte kadar mühlet verilenlerdensin" buyurdu.
Mehmet Okuyan Meali80,81. (Allah) “Bilinen vaktin gününe kadar zaman verilenlerdensin.” demişti.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali(Cenâb-ı Hak da) Buyurdu ki: «Haydi, sen muhakkak ki, mühlet verilenlerdensin.»
Süleyman Ateş MealiBuyurdu: "Haydi sen süre verilenlerdensin."
Süleymaniye Vakfı Meali“Sen, süre verilenlerdensin,
Yaşar Nuri Öztürk MealiBuyurdu: "Peki, süre verilenlerdensin."

Sad Suresi 80. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureSad
Sure Numarası38
Ayet Numarası80
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz23
Kur'an Sayfası463
Toplam Harf Sayısı42
Toplam Kelime Sayısı10

Sad Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir ve genel olarak Allah’ın birliğine, peygamberlerin gönderilişine ve kıyamet gününe dair uyarılar içermektedir. 38. ayet, Allah'ın İblis'e hitaben söylediği sözleri içermektedir. Bu ayette, İblis'e belirli bir süre tanındığı belirtilmektedir. Ayet, insanlarla olan mücadelesinin devam edeceğini, kıyamet gününe kadar geçerli olacak bir mühlet içerisinde olduğunu ifade etmektedir. Bu durum, İblis’in insanları saptırmak için hangi motivasyonla hareket ettiğini ve bu sürecin Allah'ın iradesi doğrultusunda devam ettiğini vurgulamaktadır. Ayetin geçtiği sure, İblis'in kıssası ile birlikte insanlığın denemeleri üzerine bir anlatım sunmakta; bu bağlamda, insanlara da bir ders vermektedir. Sonuç olarak, bu ayet, Allah’ın kudretine ve her şeyin üstünde olan iradesine işaret etmektedir.

Sad Suresi 80. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
مُهْلَةٍmühlet
كَثِيرٍçok
أَمْرٍ
يَوْمَgün
إِلَىkadar

Ayetin tecvid kuralları arasında, med ve idgam kuralları bulunmaktadır. Bazı kelimelerdeki harflerin uzatılması ve birleşimi, akıcılığı sağlamakta.

Sad Suresi 80. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
مُهْلَةٍmühlet5
كَثِيرٍçok9
أَمْرٍ12

Bu kelimeler, Kur'an'da sıkça geçen kelimelerdir çünkü İslam'ın temel konularından olan zaman, işlemler ve olayların çokluğu hakkında bilgi verir. Özellikle "mühlet" ve "çok" kelimeleri, Allah'ın iradesini ve insanla olan mücadelesinin sürekliliğini işaret eden önemli kavramlardır.

أَمْرٍ

12

كَثِيرٍ

9

مُهْلَةٍ

5

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Sad Suresi 80. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki Gölpınarlıölmeyenlere katılAçıklayıcı
Diyanet İşleribilinen vakte mühletModern
Elmalılı Hamdi Yazırbelirli bir vakte kadarGeleneksel
Mehmet Okuyanbilinen vaktin gününe kadarAçıklayıcı
Ömer Nasuhi Bilmenmühlet verilenlerGeleneksel
Süleyman Ateşsüre verilenlerModern
Süleymaniye Vakfısüre verilenlerModern
Yaşar Nuri Öztürksüre verilenlerModern

Mealler arasında genel olarak ortak olan ifadeler 'mühlet verilenler' ve 'süre verilenler' gibi ifadeler öne çıkmaktadır. Bu ifadeler, ayetin anlamını ve bağlamını korumak amacıyla tercih edilmiştir. Dikkat çeken diğer bir ifade ise 'bilinen vakte' ifadesidir; bu, kıyamet gününe atıfta bulunarak zamanın belirli bir sınırı olduğunu vurgular. Mealler arasında belirgin farklılaşan ifadeler arasında 'ölmeyenlere katıl' ifadesi, özellikle daha edebi bir anlatım sunarken, diğer mealler daha doğrudan bir dil kullanmaktadır. Bu durum, dilsel ve anlam bilimsel açıdan, ifade tarzının okuyucuya ulaşma biçimindeki farklılıklara işaret etmektedir.

Sad Suresi 80. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler

Sad Suresi 80. ayet, Allah'ın, Davud peygambere verdiği ilim ve hikmetten bahsetmektedir.

  • Bakara Suresi 251. Ayet: Bu ayette, Davud'un Allah'ın izniyle Jalut'u nasıl yendiği ve onun ardından kendisine ilim ve hikmet verildiği dile getirilmektedir. Bu, Davud’un özelliği ve başarılarıyla ilgili bir diğer bilgi sağlamaktadır.
  • İsrâ Sûresi 55. Ayet: Burada, Allah'ın kudretinin çeşitli milletler üzerinden nasıl tecelli ettiğinden bahsedilirken, Davud'un da bu kudretin bir omurgası olduğu vurgulanmaktadır. Halkların, Davud'un yetenekleriyle nasıl geliştiğini gösterir.
  • Sad Suresi 17. Ayet: Sad Suresi'nin bu ayetinde, Allah'ın Davud'u ve onun özel konumunu koruması gerektiği belirtilmektedir. Bu, Davud'un değerliliğini ve ona verilen görevin ehemmiyetini ortaya koyar.

Sad Suresi 80. ayet, Davud’un hikmeti ve ilmi üzerinden, onun Allah katındaki özel konumunu vurgulamaktadır. İlişkili ayetler de Davud'un savaşlardaki başarıları, ilim ve hikmetinin onun liderlik vasfını nasıl desteklediğini anlatmakta. Tüm bu ayetler bir araya geldiğinde, Davud'un Allah'tan aldığı yetkiler ve onun bu yetkilerle nasıl bir örnek oluşturduğuna dair bir bütünlük sağlanmaktadır.

Kaynakça