Sebe Suresi 43. Ayet
وَاِذَا
تُتْلٰى
عَلَيْهِمْ
اٰيَاتُنَا
بَيِّنَاتٍ
قَالُوا
مَا
هٰذَٓا
اِلَّا
رَجُلٌ
يُر۪يدُ
اَنْ
يَصُدَّكُمْ
عَمَّا
كَانَ
يَعْبُدُ
اٰبَٓاؤُ۬كُمْۚ
وَقَالُوا
مَا
هٰذَٓا
اِلَّٓا
اِفْكٌ
مُفْتَرًىۜ
وَقَالَ
الَّذ۪ينَ
كَفَرُوا
لِلْحَقِّ
لَمَّا
جَٓاءَهُمْۙ
اِنْ
هٰذَٓا
اِلَّا
سِحْرٌ
مُب۪ينٌ
٤٣
Ve-iżâ tutlâ ‘aleyhim âyâtunâ beyyinâtin kâlû mâ hâżâ illâ raculun yurîdu en yasuddekum ‘ammâ kâne ya’budu âbâukum ve kâlû mâ hâżâ illâ ifkun mufterâ(an)(c) vekâle-lleżîne keferû lilhakki lemmâ câehum in hâżâ illâ sihrun mubîn(un)
Sebe Suresi 43. Ayet Meâlleri

Sebe Suresi 43. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Sebe |
Sure Numarası | 34 |
Ayet Numarası | 43 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 22 |
Kur'an Sayfası | 474 |
Toplam Harf Sayısı | 261 |
Toplam Kelime Sayısı | 43 |
Sebe Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 34. suresi olup Mekke döneminde inmiştir. Bu sure, genel anlamda Allah'ın birliğini, kudretini, peygamberlik müessesesini ve ahiret hayatını konu edinmektedir. Ayet 43, Mekke döneminde inmiş olan bu sure içerisindeki kâfirlerin, peygamberin getirdiği mesajı nasıl reddettiklerini ve bu red sebebiyle ortaya koydukları söylemleri ifade etmektedir. Ayetin bağlamı, köklü bir kültüre sahip olan toplumların, yeniliklere karşı gösterdiği direnci ve eski inanç sistemlerine olan bağlılıklarını da gözler önüne sermektedir. Mekke toplumu, putperest bir geçmişe sahip olması dolayısıyla, gelen yeni mesajı bir tehdit olarak algılamış ve bu durumu savunma mekanizmalarıyla örtmeye çalışmıştır. Ayette, peygamberin getirdiği ayetlere ilk tepkilerinin 'uydurulmuş' ve 'büyü' olarak nitelendirilmesi, toplumun dinamiklerini ve değişim karşısındaki tutumunu göstermektedir. Bu durum, çağlar boyunca birçok toplumda benzer şekillerde gözlemlenmiştir; yenilikler genellikle mevcut inanç sistemleriyle çatıştığı için reddedilir. Bu sure, bu tür sosyal ve psikolojik dinamikleri anlamamızda önemli bir örnektir.
Sebe Suresi 43. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
أَيَاتُنَا | ayetlerimiz |
كَلَامَ | söz |
سِحْرٌ | büyü |
كَافِرٌ | kafir |
فِتْرَةٌ | iftira |
أَبَائِكُمْ | atalarınız |
تَابِعُونَ | uygun |
Ayetin okunması sırasında gözlemlenen tecvid kuralları arasında 'madd' (uzatma) ve 'idgam' (bir harfin diğerine katılması) gibi temel kurallar ön plana çıkmaktadır.
Sebe Suresi 43. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
أَيَاتُ | ayetler | 35 |
كَافِرٌ | kafir | 27 |
سِحْرٌ | büyü | 9 |
فِتْرَةٌ | iftira | 6 |
أَبَائِكُمْ | atalarınız | 11 |
Ayet içinde geçen kelimeler arasında 'ayetler', 'kafir' ve 'büyü' gibi kelimelerin sık geçişinin sebebi, Kur'an'da sıkça vurgulanan temalar arasında yer almasıdır. Özellikle 'ayetler' kelimesinin çok geçmesi, Allah'ın mesajının önemine ve inananların karşılaştıkları zorluklara işaret eder. 'Kafir' kelimesi, inanmayanların durumunu tanımlamak için kullanılan sık bir terimdir. Son olarak, 'büyü' kelimesi ise geleneksel olarak yanlış anlamaların ve inanç farklılıklarının tanımlanmasında kullanılır.
أَيَاتُ
35
كَافِرٌ
27
أَبَائِكُمْ
11
سِحْرٌ
9
فِتْرَةٌ
6
Sebe Suresi 43. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | apaçık ayetlerimizi okuduğun zaman | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Ayetlerimiz apaçık bir şekilde onlara okunduğunda | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | açık deliller halinde âyetlerimiz okunduğu zaman | Edebi |
Mehmet Okuyan | apaçık ayetlerimiz [tilavet] edildiği | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | açık açık âyetlerimiz okunduğu vakit | Geleneksel |
Süleyman Ateş | açık açık ayetlerimiz okunduğu zaman | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | açık ayetlerimiz okunduğunda | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | açık-seçik kanıtlar halinde | Modern |
Mealler arasında 'açık ayetler' ifadesi çoğu mealde ortak olarak tercih edilmiştir. Bu ifade, mesajın netliğini ve anlaşılırlığını vurgulamakta kullanılmaktadır. Bunun yanı sıra, 'okunduğu zaman' ifadesi de birçok mealde yer almakta olup, ayetin okuyuş biçiminin önemine işaret eder. Öte yandan, 'açık' kelimesinin farklı meallerdeki kullanımı, ifadenin dilsel tonunu etkileyerek, bazı meallerde daha bilimsel bir dil kullanırken, diğerlerinde ise daha edebi bir üslup ortaya koymaktadır. Örneğin, 'açık deliller' gibi ifadeler daha güçlü bir argüman sunarken, 'açık ayetler' ifadesi daha doğrudan bir anlatım sunmaktadır. Bu durum, farklı okuyucuların ayetten alacağı anlamı çeşitlendirmektedir.
Sebe Sûresi 43. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Sebe Suresi 43. ayet, inkarcıların Allah'a karşı olan kayıtsızlığını ve O'na itaat etmeyenlerin, kendilerine vaat edilen azabı hatırlatır.
- Bakara Suresi 6. Ayet: Bu ayette, inkar edenlerin kalplerinin mühürlendiği belirtilmiştir. Bu, inkarcıların gerçeği göremeyecek durumda olduklarını vurgular, dolayısıyla onların şartlarından dolayı azabı hak ettiklerini gösterir.
- Zümer Suresi 8. Ayet: Bu ayette insanlar, sıkıntıya düştüklerinde Allah'a yönelirler fakat rahatlık geldiğinde O'nu unutur. Bu durum, inkarcıların, kendi çıkarları için Allah'a yönelip daha sonra yine O'nun emirlerini unuttuklarını gösterir.
- Mü´minûn Suresi 74. Ayet: Burada, Allah'ın ayetlerine karşı kayıtsız kalanların kesinlikle azapla karşılaşacakları belirtilmektedir. Bu, inkarcıların bencillik ve kayıtsızlıklarının sonuçları açısından bir uyarıdır.
Sebe Suresi 43. ayeti ve bağlantılı ayetler, inkarcıların Allah'a olan kayıtsızlıklarını ve buna karşılık olarak vaadedilen azabı vurgulamaktadır. Her biri, inkar edenlerin kalplerindeki katılığı ve bunun sonuçlarını açıklayan unsurlar taşıyarak, insanları Allah’a dost olmanın gerekliliği konusunda uyarmaktadır.
Okumak istediğin ayeti seç