Sebe Suresi 43. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Onlara, apaçık ayetlerimizi okuduğun zaman bu adam derler, sizi atalarınızın kulluk ettiği şeylerden vazgeçirmek isteyen birisi ancak ve bu derler, uydurulmuş düzme bir şey ancak ve kafir olanlar, onlara gerçeğe ait bir şey geldi mi, bu derler, apaçık bir büyü ancak. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Âyetlerimiz apaçık bir şekilde onlara okunduğunda, “Bu sadece, atalarınızın tapmakta olduğu şeylerden sizi alıkoymak isteyen bir adamdır” dediler. Bir de, “Bu (Kur’an), uydurulmuş bir yalandır” dediler. Yine hak kendilerine geldiğinde onu inkâr edenler, “Bu, ancak apaçık bir büyüdür” dediler. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Karşılarında açık deliller halinde âyetlerimiz okunduğu zaman o zalimler: "Bu, başka değil, sırf sizi atalarınızın taptığı tanrılardan men etmek isteyen bir adam." dediler. Ve: "Bu (Kur'ân), başka bir şey değil, sırf uydurulmuş bir iftira" dediler. O kâfirler, hak kendilerine geldiği zaman: "Bu apaçık bir sihirden başka bir şey değil." dediler. |
Mehmet Okuyan Meali | Onlara apaçık ayetlerimiz [tilavet] edildiği (okunup aktarıldığı) zaman şöyle demişlerdi: “Bu, sizi babalarınızın taptığı (ilahlardan) çevirmek isteyen bir adamdan başkası değildir. Bu (Kur’an) da uydurulmuş bir yalandan başka bir şey değildir!” demişlerdi. Gerçek kendilerine geldiğinde onu inkâr edenler “Bu (Kur’an) apaçık bir büyüden başka bir şey değildir!” demişlerdi. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve onlara karşı bizim açık açık âyetlerimiz okunduğu vakit, dediler ki: «Bu, bir adamdır ki, sizi atalarımzın ibadet ettikleri şeyden menetmek istiyor.» Ve dediler ki: «Bu (Kur'an) başka değil, sırf uydurulmuş bir iftiradır.» Ve kâfir olanlar, hak içinde kendilerine geldiği vakit dediler ki: «Bu apaçık bir sihirden başka değil.» |
Süleyman Ateş Meali | Onlara açık açık ayetlerimiz okunduğu zaman dediler ki: "Bu, sadece sizi babalarınızın taptığı(tanrılar)dan çevirmek isteyen bir adamdan başka bir şey değildir." Ve o nankörler dediler ki: "Bu, uydurulmuş bir yalandan başka bir şey değildir." Ve kendilerine gelen hakkı inkar edenler: "Bu, apaçık bir büyüdür, başka bir şey değildir" dediler. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Onlara açık ayetlerimiz okunduğunda "Bu adam sizi, babalarınızın kulluk ettiği şeyden uzaklaştırmak istiyor" derler ve şunu eklerlerdi: "Bu Kitap, uydurulmuş bir saçmalıktan başkası değildir.” Onlara gelen gerçekleri kendini kapatanlar da şöyle derlerdi: “Bu, açık bir sihirden başka bir şey değil.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Ayetlerimiz açık-seçik kanıtlar halinde karşılarında okununca şöyle derler: "Bu adam, atalarınızın kulluk/ibadet etmekte olduklarından sizi vazgeçirmek isteyen birinden başkası değil." Şunu da söylerler: "Bu, düzenlenmiş bir yalandan/iftiradan başka şey değildir." Hakkı inkâr edenler, o kendilerine geldiğinde şöyle demişlerdir: "Açık bir büyüden başka şey değil bu!" |
Sebe Suresi 43. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Sebe |
Sure Numarası | 34 |
Ayet Numarası | 43 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 22 |
Kur'an Sayfası | 474 |
Toplam Harf Sayısı | 261 |
Toplam Kelime Sayısı | 43 |
Sebe Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 34. suresi olup Mekke döneminde inmiştir. Bu sure, genel anlamda Allah'ın birliğini, kudretini, peygamberlik müessesesini ve ahiret hayatını konu edinmektedir. Ayet 43, Mekke döneminde inmiş olan bu sure içerisindeki kâfirlerin, peygamberin getirdiği mesajı nasıl reddettiklerini ve bu red sebebiyle ortaya koydukları söylemleri ifade etmektedir. Ayetin bağlamı, köklü bir kültüre sahip olan toplumların, yeniliklere karşı gösterdiği direnci ve eski inanç sistemlerine olan bağlılıklarını da gözler önüne sermektedir. Mekke toplumu, putperest bir geçmişe sahip olması dolayısıyla, gelen yeni mesajı bir tehdit olarak algılamış ve bu durumu savunma mekanizmalarıyla örtmeye çalışmıştır. Ayette, peygamberin getirdiği ayetlere ilk tepkilerinin 'uydurulmuş' ve 'büyü' olarak nitelendirilmesi, toplumun dinamiklerini ve değişim karşısındaki tutumunu göstermektedir. Bu durum, çağlar boyunca birçok toplumda benzer şekillerde gözlemlenmiştir; yenilikler genellikle mevcut inanç sistemleriyle çatıştığı için reddedilir. Bu sure, bu tür sosyal ve psikolojik dinamikleri anlamamızda önemli bir örnektir.
Sebe Suresi 43. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
أَيَاتُنَا | ayetlerimiz |
كَلَامَ | söz |
سِحْرٌ | büyü |
كَافِرٌ | kafir |
فِتْرَةٌ | iftira |
أَبَائِكُمْ | atalarınız |
تَابِعُونَ | uygun |
Ayetin okunması sırasında gözlemlenen tecvid kuralları arasında 'madd' (uzatma) ve 'idgam' (bir harfin diğerine katılması) gibi temel kurallar ön plana çıkmaktadır.
Sebe Suresi 43. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
أَيَاتُ | ayetler | 35 |
كَافِرٌ | kafir | 27 |
سِحْرٌ | büyü | 9 |
فِتْرَةٌ | iftira | 6 |
أَبَائِكُمْ | atalarınız | 11 |
Ayet içinde geçen kelimeler arasında 'ayetler', 'kafir' ve 'büyü' gibi kelimelerin sık geçişinin sebebi, Kur'an'da sıkça vurgulanan temalar arasında yer almasıdır. Özellikle 'ayetler' kelimesinin çok geçmesi, Allah'ın mesajının önemine ve inananların karşılaştıkları zorluklara işaret eder. 'Kafir' kelimesi, inanmayanların durumunu tanımlamak için kullanılan sık bir terimdir. Son olarak, 'büyü' kelimesi ise geleneksel olarak yanlış anlamaların ve inanç farklılıklarının tanımlanmasında kullanılır.
أَيَاتُ
35
كَافِرٌ
27
أَبَائِكُمْ
11
سِحْرٌ
9
فِتْرَةٌ
6
Sebe Suresi 43. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | apaçık ayetlerimizi okuduğun zaman | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Ayetlerimiz apaçık bir şekilde onlara okunduğunda | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | açık deliller halinde âyetlerimiz okunduğu zaman | Edebi |
Mehmet Okuyan | apaçık ayetlerimiz [tilavet] edildiği | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | açık açık âyetlerimiz okunduğu vakit | Geleneksel |
Süleyman Ateş | açık açık ayetlerimiz okunduğu zaman | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | açık ayetlerimiz okunduğunda | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | açık-seçik kanıtlar halinde | Modern |
Mealler arasında 'açık ayetler' ifadesi çoğu mealde ortak olarak tercih edilmiştir. Bu ifade, mesajın netliğini ve anlaşılırlığını vurgulamakta kullanılmaktadır. Bunun yanı sıra, 'okunduğu zaman' ifadesi de birçok mealde yer almakta olup, ayetin okuyuş biçiminin önemine işaret eder. Öte yandan, 'açık' kelimesinin farklı meallerdeki kullanımı, ifadenin dilsel tonunu etkileyerek, bazı meallerde daha bilimsel bir dil kullanırken, diğerlerinde ise daha edebi bir üslup ortaya koymaktadır. Örneğin, 'açık deliller' gibi ifadeler daha güçlü bir argüman sunarken, 'açık ayetler' ifadesi daha doğrudan bir anlatım sunmaktadır. Bu durum, farklı okuyucuların ayetten alacağı anlamı çeşitlendirmektedir.