Sebe Suresi 53. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ve gerçekten de önce ona kafir olmuşlardı ve uzak bir yerdeyken gizli şeye dair dillerine geleni söylüyorlardı. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Oysa daha önce onu inkâr etmişlerdi ve uzak bir yerden gayb hakkında atıp tutuyorlardı. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Halbuki daha önce (dünyada) O'nu inkâr etmişlerdi. Uzak yerden gayba taş atıyorlardı. |
Mehmet Okuyan Meali | Daha önce (dünyada) onu (gerçeği) inkâr etmişlerdi. Uzak bir yerden [gayb] (bilinemeyen) hakkında atıp tutuyorlardı. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Halbuki, O'nu evvelce inkar etmişlerdi ve gayba uzak bir yerden taş atıyorlardı. |
Süleyman Ateş Meali | Oysa daha önce onu inkar etmişlerdi. Uzak yerden görülmeyene taş atıyorlardı. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Oysa daha önce görmezlikten gelerek uzakça bir yerden karanlığa taş atıyorlardı. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Daha önce inkâr etmişlerdi onu. Gayba taş atıp duruyorlardı o uzak yerden. |
Sebe Suresi 53. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Sebe |
Sure Numarası | 34 |
Ayet Numarası | 53 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 22 |
Kur'an Sayfası | 506 |
Toplam Harf Sayısı | 109 |
Toplam Kelime Sayısı | 23 |
Sebe Suresi, genel olarak Allah’ın varlığını, birliğini ve kudretini anlatan ayetler içermektedir. Mekke döneminde inmiştir ve bu dönemdeki toplumsal anlamda inkârcılığı ve kıyametten korkmayı ele alır. Bu ayet, inkârcıların gayba dair söylemlerini ve gerçeği inkâr etmelerini eleştiren bir üslup taşır. Ayet, inkar edenlerin, Allah’ın varlığına dair daha önceki tutumlarıyla çelişen bir tutum içinde olduklarına işaret eder. Bu bağlamda, ayet, inkâr edenlerin kendi çelişkilerini vurgular ve onlara bir uyarı niteliği taşır. Ayetin geçtiği sure, genel anlamda kıyamet günü ve ahiret inancı üzerine yoğunlaşır. Bu surede, geçmiş kavimlerin durumları ve Allah’a olan inançsızlıklarıyla ilgili örnekler verilerek, insanların dikkatine sunulmaktadır. Sebe Suresi, inkarcıların sonun da her şeyin önüne geçemeyeceğini vurgulamakta ve onları bu durumlarına dair düşünmeye teşvik etmektedir.
Sebe Suresi 53. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
كَذَّبَ | İnkâr etti |
غَيْبٍ | Gizli, bilinmeyen |
بُعْدٍ | Uzak |
Ayetin telaffuzunda dikkat edilmesi gereken bazı tecvid kuralları bulunmaktadır. Özellikle 'idgam' durumları ve 'med' kuralları ayetin akışı sırasında söz konusu olabilir.
Sebe Suresi 53. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
كَذَّبَ | İnkâr etti | 14 |
غَيْبٍ | Gizli, bilinmeyen | 8 |
بُعْدٍ | Uzak | 15 |
İnkâr, Kur'an'da sıkça geçen bir kavramdır, bu nedenle 'كَذَّبَ' kelimesi birçok ayette kullanılmıştır. 'غَيْبٍ' ise özellikle inanç ve ahret konularıyla ilgili bağlamlarda yer alır. 'بُعْدٍ' kelimesinin sık kullanılması, fiziki mekanın ötesinde, manevi ve metafizik bir uzaklığı da ifade etme gereğinden kaynaklanmaktadır. Bu kelimeler, insanın inançsızlık durumunu ve geleceğe dair belirsizliklerini ifade eden önemli terimlerdir.
بُعْدٍ
15
كَذَّبَ
14
غَيْبٍ
8
Sebe Suresi 53. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | gizli şeye dair dillerine geleni söylüyorlardı. | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | gayb hakkında atıp tutuyorlardı. | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | gayba taş atıyorlardı. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Uzak bir yerden [gayb] (bilinemeyen) hakkında atıp tutuyorlardı. | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | gayba uzak bir yerden taş atıyorlardı. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | uzak yerden görülmeyene taş atıyorlardı. | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | uzakça bir yerden karanlığa taş atıyorlardı. | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | gayba taş atıp duruyorlardı o uzak yerden. | Modern |
Ayetin meallerinde dikkat çeken ortak ifadeler arasında 'inkâr etmek' ve 'uzak yer' gibi kavramlar öne çıkmaktadır. Bu ifadeler, genel inançsızlık ve belirsizlik üzerine vurgu yapmaktadır. Farklı meallerde 'gayb' kelimesinin kullanımı değişiklik göstermekte; bazı meallerde açıklayıcı bir biçimde 'bilinemeyen' veya 'gizli' olarak yer alırken, diğerlerinde daha genel bir ifade ile 'gayb' kelimesi kullanılmıştır. Bu durum, meallerin dilsel tonlarının farklı olmasından kaynaklanmakta. Bazı mealler daha açıklayıcı ve modern bir dil kullanırken, bazıları ise geleneksel bir üslup benimsemektedir. Bu çerçevede, mealler arasındaki farklılıklar, kelimelerin zengin anlam yelpazesi üzerinde durulması gerektiğini göstermektedir.