سَبَأٍ

Sebe Suresi 52. Ayet

وَقَالُٓوا

اٰمَنَّا

بِه۪ۚ

وَاَنّٰى

لَهُمُ

التَّنَاوُشُ

مِنْ

مَكَانٍ

بَع۪يدٍۚ

٥٢

Ve kâlû âmennâ bihi veennâ lehumu-ttenâvuşu min mekânin be’îd(in)

(Azabı görünce), "ona inandık derler" ama onlar için, artık uzak bir yerden (dünyadan) iman elde etmek nasıl mümkün olur?

Surenin tamamını oku

Sebe Suresi 52. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiVe diyecekler ki: İnandık ona, fakat bu uzak bir yerde nereden imana kavuşacaklar, ondan faydalanacaklar?
Diyanet İşleri Meali (Yeni)(Azabı görünce), “ona inandık derler” ama onlar için, artık uzak bir yerden (dünyadan) iman elde etmek nasıl mümkün olur?
Elmalılı Hamdi Yazır MealiVe: "O'na iman ettik" demektedirler. Fakat onlar için (âhiret gibi) uzak bir yerden (imana) el sunmak (ulaşabilmek) nerede?
Mehmet Okuyan Meali“Ona inandık!” demişlerdir. Ama uzak bir yerden (imana) ulaşmak onlar için nasıl mümkün olur ki!
Ömer Nasuhi Bilmen MealiVe demiş olurlar ki, ona imân ettik. Fakat onlara uzak bir yerden el sunmak nerede?
Süleyman Ateş MealiOna inandık demektedirler, ama uzak yerden (ta dünyadan imanı) nasıl alabilsinler?
Süleymaniye Vakfı Meali“Tamam biz ona inandık" derler ama, o kadar uzaklaşmışken ona nereden ulaşacaklar?
Yaşar Nuri Öztürk Meali"Ona inandık!" dediler. Ama nasıl mümkün olur onlar için imana ulaşmak o uzak yerden!

Sebe Suresi 52. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureSebe
Sure Numarası34
Ayet Numarası52
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz22
Kur'an Sayfası478
Toplam Harf Sayısı188
Toplam Kelime Sayısı38

Sebe Suresi'nin 52. ayeti, Mekke döneminde inmiştir ve genel olarak ahiretin gerçekliğine, inkâr edenlerin son durumuna ve onların pişmanlığına dair bir uyarı niteliği taşımaktadır. Bu ayette, kıyametin getirdiği azapla karşılaşan inkârcıların, o an itibarıyla iman ettiklerini söyleyip, bunun nasıl mümkün olabileceğini sorgulamaları ele alınmaktadır. Yani, dünyada imana ulaşmayanların, ahirette bu imanı nasıl elde edebileceklerine dair bir soru gündeme getirilmiştir. Bu durum, Surenin genel bağlamında, insanın yaşamı boyunca yaptığı tercihlerin önemine ve sonuçlarına vurgu yapmaktadır. Sebe Suresi, genel olarak Allah'ın birliğini, peygamberlere ve ahirete inanmanın gerekliliğini anlatan temalar içermektedir. İnkârcıların, kıyamet günü karşılaşacakları sonuçlar üzerinde durulurken, onlara hatırlatmalar yaparak, bu dünyada iken iman etmeleri gerektiği vurgulanmaktadır. Ayet, inkârcıların pişmanlıkları karşısında asıl imanın ne anlama geldiğine dair derin düşüncelere sevk eden bir tutum sergilemektedir. Bu bağlamda, ayet, insanların iman etme fırsatlarını değerlendirmeleri ve ahirette karşılaşacakları gerçeklikleri düşünmeleri adına önemli bir hatırlatmadır.

Sebe Suresi 52. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
أَصْبَحَolmak, haline gelmek
إِيمَانٌiman, inanç
بَعِيدٌuzak, uzaklık
يَسْتَطِيعُونَyapabilmek, etmek
يَقُولُونَdemek, söylemek

Ayetin içinde birkaç temel tecvid kuralı uygulanmaktadır. 'İdgham' durumu, bazı harflerin birleşmesinde gözlemlenebilirken, metindeki 'med' durumları, uzatma gerektiren kelimelerde kullanılmıştır.

Sebe Suresi 52. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
إِيمَانٌiman25
يَقُولُونَsöylemek47
بَعِيدٌuzak15

Bu kelimelerin Kur'an'da sık kullanılması, iman, sözlü beyan ve uzaklık gibi kavramların dinin temel unsurlarını oluşturmasındandır. İman, müminlerin kalplerindeki en önemli unsurdur ve sıkça vurgulanarak insanlara hatırlatılmak istenmektedir. 'Söylemek' fiili, insanların inançlarını ifade etmeleri bağlamında önemli bir yer tutar. Uzaktan bir şeylere ulaşmak ya da uzakta olmanın getirdiği zorluklar da, ayetin anlam derinliğini artırarak okuyucuyu düşünmeye sevk eder.

يَقُولُونَ

47

إِيمَانٌ

25

بَعِيدٌ

15

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Sebe Suresi 52. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki Gölpınarlıuzak bir yerde nereden imana kavuşacaklarAçıklayıcı
Diyanet İşleriuzak bir yerden (dünyadan) iman elde etmekGeleneksel
Elmalılı Hamdi Yazıruzaktan (imana) el sunmakAçıklayıcı
Mehmet Okuyanuzak bir yerden (imana) ulaşmakModern
Ömer Nasuhi Bilmenuzak bir yerden el sunmakGeleneksel
Süleyman Ateşuzak yerden (ta dünyadan imanı)Açıklayıcı
Süleymaniye Vakfıuzaklaşmışken ona nereden ulaşacaklarModern
Yaşar Nuri Öztürkuzak yerden imana ulaşmakModern

Bu mealler arasında ortak kullanılan ifadeler, 'uzak' ve 'imana ulaşmak' gibi kelimelerdir. Bu ifadelerin çoğu mealde tercih edilmesi, ayetin ana temasını vurgulamak açısından önemli görülmektedir. 'Uzak' kelimesi, inkâr edenlerin ahiretteki durumunu açıklarken; 'imana ulaşmak' ifadesi ise, imanın gerçekleşmesinin gerekliliğine işaret etmektedir. Bunun yanı sıra, bazı meallerde farklı ifadeler kullanılmıştır. Özellikle 'el sunmak' ve 'ulaşmak' gibi ifadeler arasında belirgin bir anlam farklılığı bulunmaktadır; 'el sunmak' daha çok bir şeyin sunumu anlamına gelirken, 'ulaşmak' fiili, doğrudan bir hedefe erişim anlamı taşımaktadır. Bu da, mealler arasında dilsel çeşitliliğin ve anlam derinliğinin bir göstergesidir.