Fussilet Suresi 20. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Oraya gelince de kulakları, gözleri ve derileri, yaptıkları şeyler hakkında, kendi aleyhlerine tanıklıkta bulunur. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Nihayet cehenneme vardıklarında, kulakları, gözleri ve derileri, yapmış oldukları işler hakkında, kendileri aleyhine şahitlik ederler. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Nihayet oraya vardıkları zaman kulakları, gözleri ve derileri yaptıkları şeyler hakkında onların aleyhinde şahitlik ederler. |
Mehmet Okuyan Meali | Sonunda oraya geldikleri zaman, işitme (duyu)ları, gözleri ve derileri işledikleri şeylerle ilgili olarak onların aleyhine şahitlik edecektir. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Nihâyet oraya geldikleri vakit, onların aleyhine ne işlemiş olduklarına dair kulakları ve gözleri ve derileri şahadette bulunmuş olur. |
Süleyman Ateş Meali | Nihayet oraya vardıklarında kulakları, gözleri ve derileri, yaptıkları işler hakkında aleyhlerine şahidlik ettiler. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Ateş için bir araya getirilince kulakları, gözleri ve derileri, yapıp ettikleriyle aleyhlerinde şahitlik edecektir. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Nihayet, oraya geldiklerinde kulakları, gözleri, derileri, yapıp-ettikleri hakkında onlar aleyhine tanıklık edecektir. |
Fussilet Suresi 20. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Fussilet |
Sure Numarası | 41 |
Ayet Numarası | 20 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 23 |
Kur'an Sayfası | 496 |
Toplam Harf Sayısı | 112 |
Toplam Kelime Sayısı | 18 |
Fussilet Suresi, Mekke döneminde inmiş olan, bazı önemli temaları işleyen bir suredir. Bu surede, özellikle ahiret, kıyamet ve insanların yargılanacağı gün ile ilgili konular ele alınmaktadır. Ayet 20, insanlar cehenneme vardıklarında duyularının, yani kulaklarının, gözlerinin ve derilerinin, yaptıkları eylemler hakkında tanıklık ettiği bir durumu ifade eder. Bu bağlamda, insanların yaptıkları ile yüzleşmeleri ve bu yüzleşmenin sonuçlarını yaşamaları gerektiği vurgulanmaktadır. Sure, genel olarak insanlara akıllarını kullanmaları, Allah’a karşı sorumluluklarını hatırlamaları ve ahiret hayatını düşünmeleri için bir uyarı niteliğindedir. Bu ayet, insanların duyularının, yaptıkları her şeyin bir kaydını tutmakta olduğu mesajını verir. Duyuların tanıklığı, insanın eylemlerinin sonuçlarıyla yüzleşmesini sağlarken, kurulan bu bağ, sorumluluk duygusunu pekiştirmektedir. Ayetin bağlamı içinde, insanların yaptıkları eylemlerin sonuçlarına katlanacakları, bu dünyada olduğu gibi ahiret hayatında da adaletin tecelli edeceği inancını pekiştirir.
Fussilet Suresi 20. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
kulakları | işitme organları |
gözleri | görme organları |
derileri | cilt |
Ayetin içerisinde dikkat çeken önemli kelimeler arasında 'kulakları', 'gözleri' ve 'derileri' bulunmaktadır. Bu kelimeler, insanların duyusal organlarının tanıklığını ifade eder. Ayetteki kelimelerin tecvid kuralları arasında idgam ve med gibi durumlar uygulamaktadır. Örneğin, bazı kelimelerin sonundaki harflerin birleşmesi yoluyla okuma sırasında dikkat edilmesi gereken kurallar bulunmaktadır.
Fussilet Suresi 20. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
kulakları | kulakları | 20 |
gözleri | gözleri | 19 |
derileri | derileri | 18 |
Bu ayette geçen kelimeler, Kur'an'da sıkça rastlanan ve insanların duyularını ifade eden kelimelerdir. 'Kulakları', 'gözleri' ve 'derileri' gibi kelimelerin Kur'an'da bu kadar sık geçmesinin nedeni, insanın duyusal deneyimlerinin ve eylemlerinin sonuçlarının vurgulamaktır. Bu kelimeler, insan davranışlarının sorgulanabilirliğini ve sonuçlarının kaçınılmaz olduğunu ifade etmekte önemli bir role sahiptir.
kulakları
20
gözleri
19
derileri
18
Fussilet Suresi 20. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | kulakları, gözleri ve derileri, yaptıkları şeyler hakkında, kendi aleyhlerine tanıklıkta bulunur. | Geleneksel |
Diyanet İşleri | kulakları, gözleri ve derileri, yapmış oldukları işler hakkında, kendileri aleyhine şahitlik ederler. | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | kulakları, gözleri ve derileri yaptıkları şeyler hakkında onların aleyhinde şahitlik ederler. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | işitme (duyu)ları, gözleri ve derileri işledikleri şeylerle ilgili olarak onların aleyhine şahitlik edecektir. | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | kulakları ve gözleri ve derileri şahadette bulunmuş olur. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | kulakları, gözleri ve derileri, yaptıkları işler hakkında aleyhlerine şahidlik ettiler. | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | kulakları, gözleri ve derileri, yapıp ettikleriyle aleyhlerinde şahitlik edecektir. | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | kulakları, gözleri, derileri, yapıp-ettikleri hakkında onlar aleyhine tanıklık edecektir. | Modern |
Yukarıda sunulan mealler arasında 'kulakları', 'gözleri' ve 'derileri' ifadeleri sıkça tekrar etmektedir. Bu ifadelerin çoğu mealde ortak olarak tercih edilmesi, duyuların ahiret gününde tanıklık rolünden kaynaklanmaktadır. Ayrıca, 'aleyhlerine' ifadesi de birçok mealde benzer şekillerde yer almakta ve insanların eylemlerinin sonuçlarına katlanacakları anlamını taşımaktadır. Ancak, bazı mealler 'işitme' ve 'duyu' kelimesi gibi farklı kelimeler kullanarak anlamda küçük farklılıklar ortaya koymaktadır. Bu durum, dil açısından anlamda eş anlamlılık gösterirken, bazı ifadeler ise anlamda belirgin farklılıklar oluşturabilmektedir. Örneğin, 'şahitlik ederler' ile 'tanıklık edecektir' gibi ifadeler arasındaki fark, zaman ve eylem biçiminde ortaya çıkmaktadır.