طٰهٰ

Taha Suresi 109. Ayet

يَوْمَئِذٍ

لَا

تَنْفَعُ

الشَّفَاعَةُ

اِلَّا

مَنْ

اَذِنَ

لَهُ

الرَّحْمٰنُ

وَرَضِيَ

لَهُ

قَوْلاً

١٠٩

Yevme-iżin lâ tenfe’u-şşefâ’atu illâ men eżine lehu-rrahmânu veradiye lehu kavlâ(n)

O gün, Rahmân'ın izin verdiği ve sözünden razı olduğu kimseden başkasının şefaati fayda vermez.

Surenin tamamını oku

Taha Suresi 109. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiO gün rahmanın izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimseden başka hiçbir fert şefaat de edemez.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)O gün, Rahmân’ın izin verdiği ve sözünden razı olduğu kimseden başkasının şefaati fayda vermez.
Elmalılı Hamdi Yazır MealiO gün, Rahmân'ın kendisine izin verdiği ve sözünden hoşnud olduğu kimselerden başkasının şefaatı fayda vermez.
Mehmet Okuyan MealiO gün Rahmân’ın izin verdiği ve sözünden razı olduğundan başkasına şefaat yarar sağlayamayacaktır.
Ömer Nasuhi Bilmen MealiO gün şefaat faide vermez, ancak Rahmân kime izin verirse ve kim için söylemeğe razı olursa o müstesna.
Süleyman Ateş MealiO gün Rahman'ın izin verip sözünden hoşlandığı kimseden başkasının şefa'ati fayda vermez.
Süleymaniye Vakfı MealiO gün şefaat, sadece Rahman’ın onay verdiği ve lehine söz söylenmesini kabul ettiği kişiye fayda sağlar.
Yaşar Nuri Öztürk MealiO gün şefaat yarar sağlamaz. Ancak Rahman'ın izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimse müstesna...

Taha Suresi 109. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureTaha
Sure Numarası20
Ayet Numarası109
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz13
Kur'an Sayfası476
Toplam Harf Sayısı80
Toplam Kelime Sayısı18

Taha Suresi, Mekke döneminde inen bir suredir ve genel olarak, Allah'ın yarattığı evrenden, insanların sorumluluğundan, vahiyden ve peygamberlerin mesajlarından bahseder. Özellikle Hazreti Musa'nın kıssası üzerinde yoğunlaşır. 109. ayet, kıyamet günü şefaati ele alarak, yalnızca Allah'ın izniyle ve hoşnut olduğu kimselerin şefaat edebileceğini vurgular. Bu bağlamda, ayetin mesajı, insanların kendi başlarına bir şefaat bekleyemeyecekleri, yalnızca belirli kimselerin bu yetkiye sahip olabileceği üzerinedir. Taha Suresi'nin genel bağlamında, insanın Allah'a olan inancı ve O'na teslimiyeti ön plandadır. Ayet, ahlaki ve manevi bir sorumluluk bilinci oluşturmayı amaçlamaktadır. Mekke döneminde nazil olması, o dönemdeki inanç sisteminin sorgulandığı bir ortamda, insanların Allah'a yönelmeleri ve yalnızca O'na güvenmeleri gerektiğini belirtir. Bu anlamda 109. ayet, ruhsal bir uyanışı temsil ederken, aynı zamanda insanlar arasındaki ilişkilere ve toplumsal adalete de vurgu yapar.

Taha Suresi 109. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
شَفَاعَةٌşefaat
رَحْمَانٌRahmân
إِذْنٌizin

Ayetin telaffuzunda, 'şefaat' kelimesi tecvid kurallarına uygun olarak med harfi ile uzatılarak okunur. Ayrıca, 'rahmân' kelimesinde idgâmlar bulunmakta, bu durum kelimenin akışkanlığını artırmaktadır.

Taha Suresi 109. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
شَفَاعَةٌşefaat5
رَحْمَانٌRahmân182
إِذْنٌizin15

Ayet içinde geçen kelimeler, Kur'an'da sıkça yer alan temalarla bağlantılıdır. 'Şefaat' kelimesi, toplumsal ve manevi ilişkilerin düzenlenmesi açısından önemli bir kavramdır; bu nedenle sıkça tekrar eder. 'Rahmân' kelimesi, Allah'ın merhametini ve bağışlayıcılığını sembolize eder. Bu kelimenin sık kullanılması, Allah’ın niteliklerini anlamamız açısından önemlidir. 'İzin' kelimesi ise, otorite ve yetki anlayışını simgeler. Bu kelimelerin tekrarları, insanların inançlarında ve davranışlarında nasıl bir yönlendirme sağlandığını gösterir.

رَحْمَانٌ

182

إِذْنٌ

15

شَفَاعَةٌ

5

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Taha Suresi 109. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki GölpınarlıO gün rahmanın izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimseden başka hiçbir fert şefaat de edemez.Açıklayıcı
Diyanet İşleriO gün, Rahmân’ın izin verdiği ve sözünden razı olduğu kimseden başkasının şefaati fayda vermez.Geleneksel
Elmalılı Hamdi YazırO gün, Rahmân'ın kendisine izin verdiği ve sözünden hoşnud olduğu kimselerden başkasının şefaatı fayda vermez.Geleneksel
Mehmet OkuyanO gün Rahmân’ın izin verdiği ve sözünden razı olduğundan başkasına şefaat yarar sağlayamayacaktır.Modern
Ömer Nasuhi BilmenO gün şefaat faide vermez, ancak Rahmân kime izin verirse ve kim için söylemeğe razı olursa o müstesna.Geleneksel
Süleyman AteşO gün Rahman'ın izin verip sözünden hoşlandığı kimseden başkasının şefa'ati fayda vermez.Açıklayıcı
Süleymaniye VakfıO gün şefaat, sadece Rahman’ın onay verdiği ve lehine söz söylenmesini kabul ettiği kişiye fayda sağlar.Açıklayıcı
Yaşar Nuri ÖztürkO gün şefaat yarar sağlamaz. Ancak Rahman'ın izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimse müstesna...Modern

Tablo incelendiğinde, 'Rahmân’ın izin verdiği' ifadesi birçok mealde ortak olarak kullanılmıştır. Bu, ayetin önemli bir noktasını vurgulamak için tercih ediliyor olabilir. Ayrıca, 'şefaat fayda vermez' ifadesi de meallerde benzer bir şekilde tekrarlanmaktadır. Bu durum, okuyucuya kıyametteki durumun ciddiyetini aktarmayı amaçlıyor olabilir. Mealler arasında belirgin farklılıklar, kullanılan terimlerin çeşitliliğinden kaynaklanmaktadır. Örneğin, bazı meallerde 'şefaat yarar sağlamaz' ifadesi kullanılırken, diğerlerinde 'şefaat fayda vermez' şeklinde bir anlatım tercih edilmiştir. Bu farklılıklar, anlamda büyük bir değişikliğe yol açmaz; ancak dilsel ton açısından modern ve geleneksel arasında bir ayrım gösterir. Bu bağlamda, her bir mealin kendi dil ve üslup tercihleri ile okuyucuya hitap etmeye çalıştığı görülmektedir.