طٰهٰ

Taha Suresi 110. Ayet

يَعْلَمُ

مَا

بَيْنَ

اَيْد۪يهِمْ

وَمَا

خَلْفَهُمْ

وَلَا

يُح۪يطُونَ

بِه۪

عِلْماً

١١٠

Ya’lemu mâ beyne eydîhim vemâ ḣalfehum velâ yuhîtûne bihi ‘ilmâ(n)

O, önlerindekini ve arkalarındakini (dünyadaki ve ahiretteki durumlarını) bilir. Onların bilgisi ise Rahmân'ı kuşatamaz.

Surenin tamamını oku

Taha Suresi 110. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiÖnlerinde ne varsa onu da bilir, artlarında ne varsa onu da ve onların bilgisi, bunu ihata edemez.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)O, önlerindekini ve arkalarındakini (dünyadaki ve ahiretteki durumlarını) bilir. Onların bilgisi ise Rahmân’ı kuşatamaz.
Elmalılı Hamdi Yazır MealiAllah, onların geleceklerini de, geçmişlerini de bilir. Onlar ise O'nu ilmen kavrayamazlar.
Mehmet Okuyan Meali(Allah şefaat bekleyenlerin) önündekilerini de arkalarındakini de bilir. Onlar, bilgi bakımından O’nu kuşatamazlar.
Ömer Nasuhi Bilmen MealiOnların ilerisinde olanı da, gerilerinde olanı da bilir. Onlar ise O'nu ilmen ihata edemezler.
Süleyman Ateş MealiO, onların önlerindekini ve arkalarındakini (geçmişlerini ve geleceklerini) bilir; onlar ise bilgice O'nu kavrayamazlar.
Süleymaniye Vakfı MealiYaptıklarını da geriye bıraktıklarını da O bilir. Ama onlar (şefaat edecekler) bunları bilemezler.
Yaşar Nuri Öztürk MealiOnların önden gönderdiklerini de arkada bıraktıklarını da bilir, ama onlar O'nu ilimle kuşatamazlar.

Taha Suresi 110. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureTaha
Sure Numarası20
Ayet Numarası110
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz13
Kur'an Sayfası303
Toplam Harf Sayısı73
Toplam Kelime Sayısı12

Taha Suresi, Mekke döneminde inmiş olup, genel olarak toplumun inançları, ahlakı ve sosyal yapısı üzerine vurgu yapmaktadır. Bu surede özellikle Allah'ın birliği, kudreti ve bilgi dağarcığı üzerinde durulmakta; peygamberlerin hikayeleri aracılığıyla insanlara doğru yolu göstermeye çalışılmaktadır. Taha 110. ayet, Allah'ın bilgisi ile kullarının bilgisi arasındaki derin farkı ortaya koyar. Ayet, Allah'ın her şeyin önünü ve arkasını bildiğini, insanların ise O'nu ilmen kavrayamayacaklarını ifade eder. Bu bağlamda, ayet, insanın sınırlı bilgi kapasitesine ve Allah'ın her şeye hakim olan bilgisine vurgu yapmaktadır. Mekke döneminde inmiş olması, ayetin bağlamını daha da önemlidir; çünkü bu dönemde insanlar arasında pek çok inanç ve bilgi yanlışlığı mevcuttu. Bu nedenle, bu ayet insanların bilgi anlayışlarını sorgulamaya ve Allah'ın kudretini düşünmeye yönlendirmektedir. Ayet, aynı zamanda Allah'ın rahmetinin ve ilminin sınırsızlığını da ifade etmektedir.

Taha Suresi 110. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
إِلَّاancak
عَلِيمٌbilgili
يَحِيطُkuşatmak
يَعْلَمُbilmek
مَاne
قَدَّمَgöndermiştir
خَلْفَهُمْarkalarında

Ayet, bazı tecvid kuralları içeriyor. Özellikle 'idgam' kuralı uygulanarak bazı harfler birleştirilmiştir. Ayrıca, 'med' kuralları da bazı kelimelerde mevcut.

Taha Suresi 110. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
يَعْلَمُbilir151
عَلِيمٌbilgili113
يَحِيطُkuşatmak83

Bu kelimelerin Kur'an'da sıkça geçmesinin sebebi, Allah'ın bilgisi ve kudreti konularının vurgulanmasıdır. Özellikle 'bilmek' ve 'kuşatmak' kavramları, insanın sınırlı bilgisi ile Allah'ın sonsuz bilgisi arasındaki farkı ortaya koymak için sıklıkla kullanılır. Bu kelimeler, müminlerin Allah'a olan güvenini pekiştirmek ve hayatın anlamını derinleştirmek amacıyla sıkça referans alınmaktadır.

يَعْلَمُ

151

عَلِيمٌ

113

يَحِيطُ

83

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Taha Suresi 110. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki Gölpınarlıbilgisi, bunu ihata edemez.Açıklayıcı
Diyanet İşleriOnların bilgisi ise Rahmân’ı kuşatamaz.Modern
Elmalılı Hamdi YazırOnlar ise O'nu ilmen kavrayamazlar.Geleneksel
Mehmet OkuyanOnlar, bilgi bakımından O’nu kuşatamazlar.Modern
Ömer Nasuhi BilmenOnlar ise O'nu ilmen ihata edemezler.Geleneksel
Süleyman Ateşonlar ise bilgice O'nu kavrayamazlar.Açıklayıcı
Süleymaniye Vakfıama onlar (şefaat edecekler) bunları bilemezler.Açıklayıcı
Yaşar Nuri Öztürkama onlar O'nu ilimle kuşatamazlar.Modern

Yukarıdaki tablo, farklı meal sahiplerinin 110. ayeti nasıl ele aldıklarını gösteriyor. Ortak ifadeler arasında 'bilgisi' ve 'kuşatamaz' kelimeleri dikkat çekmektedir. Bu ifadeler, Allah'ın bilgisi ile insan bilgisinin sınırlarını vurgulamakta ve bu konudaki anlayışı pekiştirmektedir. En çok tercih edilen ifadeler, geleneksel ve modern dillerin bir arada kullanıldığı bir bağlamda, anlamın ve derinliğin aktarılmasında etkili olmuştur. Belirgin farklılıklar, kullanılan terminolojinin çeşitliliğinden kaynaklanmakta ve bazı mealler, daha açıklayıcı bir dil kullanarak anlamı daha net bir şekilde ortaya koymaya çalışmaktadır. Ancak genel olarak, ifadeler arasında anlamda büyük bir farklılık bulunmamaktadır.